Sanal para ile risk almadan gerçek piyasa koşullarında hemen işlem yapmaya başlamak için

Forex Piyasa Analizi

Forex analizleri, forex piyasaları hakkında QNB Invest uzmanları tarafından hazırlanan ve piyasalara yön veren kapsamlı makro analizlerdir.

Yazar
9 Şubat 2017 Perşembe
İREM DIŞPINAR •
Dolar küresel çapta güç kaybetme eğilimini koruyor

Trump’ın başkan seçilmesinin sonrasında azalan risk alma iştahı ile gelişmekte olan ülke piyasalarında yaşanan sermaye çıkışı yaklaşık bir 1,5 aydır terse dönmüş durumda. Trump’ın seçim kampanyası döneminde yoğun olarak vaatte bulunduğu genişlemeci maliye politikasına, yaptığı açıklamalarda piyasa beklentilerini karşılayacak kadar ağırlık vermemesi doların küresel çapta güç kaybetmesine neden oldu. Buna paralel artan risk alma iştahı ile beraber Aralık ayının sonundan itibaren gelişmekte olan ülke piyasalarına sermaye girişi gerçekleşiyor. Diğer yandan ABD’de ücret artışları verisinin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmayacak şekilde açıklanması doların bu hafta içerisinde değer kaybetme eğilimini korumasını sağladı. Buna paralel gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanırken, 26 Aralık’tan bu yana yukarı yönlü trendde hareket eden MSCI GOÜ Endeksi’nin değer kazancı %9 oranına ulaştı.

 Doların güç kaybetmesinde diğer bir etken olarak öne çıkan gelişmeye bakıldığında; petrol fiyatları Kasım 2016 ortasından bu yana yaklaşık olarak %24 oranında artarken, küresel çapta enflasyon oranları büyük ölçüde enerji kaleminden kaynaklı olmak üzere yükseliyor ve enflasyon beklentileri de yukarı geliyor. Ancak bu eğilim GOÜ’lerde gelişmişlere görece daha belirgin gerçekleşiyor. Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon on aydır yukarı yönlü bir eğilim sergiliyor; bölgede manşet enflasyon özellikle de uzun bir aradan sonra Aralık ayında eksiden artıya geçen ve Ocak’ta %8,1 olan yıllık enerji enflasyonunun etkisiyle son dört yılın en yüksek seviyelerine yöneldi. Buna ek olarak toplam talepte yaşanan toparlanma da enflasyonun yükselmesinde etkili oldu. Böylece Euro Bölgesi yıllık enflasyonu %1,8 ile ECB’nin %2 olan hedefine neredeyse ulaşmış oldu. Euro Bölgesi’nde yükselen enflasyon bölge tahvil faizleri ile ABD tahvil faizleri arasındaki farkın daralmasına neden oldu. Bu durum da euro’nun dolar karşısında değer kazanmasını sağlarken, Dolar Endeksi aşağı yönlü hareketler sergiliyor. Dolar Endeksi’ndeki  geri çekilmenin yanı sıra TCMB’nin geç likidite penceresi yoluyla TL likiditesini sıkılaştırması TL’nin toparlanma göstermesinde etkili oluyor. Buna paralel USD/TL kuru 3,72 olan önemli desteğini aşağı yönde kırdı. Bu seviye yukarı yönde kırılmadığı sürece kurda 3,67 desteğine doğru geri çekilme yönünde hareketlerin devamını görebiliriz. Ancak 3,72’nin üzerinde yatay trend direnci aşılmış olacağından bu seviyenin üzerinde USD/TL, 3,75 direncine doğru yönelim gösterebilir. Dolayısıyla da kısa vadeli pozisyonlar için 3,72 seviyesi önemle takip edilebilir.

İkon-ok
Yazar
7 Şubat 2017 Salı
İREM DIŞPINAR •
MSCI GOÜ Endeksi önemli direnç seviyelerine yaklaştı

MSCI GOÜ Endeksi ($) 26 Aralık’tan bu yana yukarı yönlü trendde hareket ederken, Eylül 2016 zirvesi olan 927 seviyesine oldukça yaklaşmış durumda. Bu seviye endekste önemli direnç olarak öne çıkıyor. Aralık ayının sonundan MSCI GOÜ Endeksi %9,5 oranında yükseliş gösterdi.

BIST tarafında da küresel olumlu havanın etkisiyle benzer hareket yaşandı. BIST 100 Endeksi 5 Ocak’tan bu yana MSCI GOÜ Endeksi’nin %7 civarında üzerinde getiri sağlamıştır.

Sonuç olarak;  BIST 100 Endeksi yukarı yönlü trendine başladığı 76.300’dan (5 Ocak) hareketle 89.500 seviyesine GOÜ borsalarından daha güçlü bir hareket ile ulaşsa da, bu %17’lik yükseliş sırasında önemli bir düzeltme gerçekleşmedi. Dolayısıyla da endekste teknik olarak aşırı alım bölgesinden dün başlayan düzeltme süreci devam ediyor. Ancak son dönemde benzer hareketler sergilediği MSCI GOÜ Endeksi’ni yakından takip etmekte fayda var. Mevcut seviyeler itibariyle bu endeksin de ana direnç seviyesine yaklaştığı gözönüne alındığında, GOÜ piyasalarında başlayabilecek bir düzeltme hareketi BIST’te de realizasyonları destekleyebilir. BIST 100 Endeksi’nde kısa vadeli pozisyonlar için 86 bin stop loss olarak takip edilebilir.


msci goü ve bist100 endeksi

bist 100 endeksinin göreceli performansı

İkon-ok
Yazar
3 Şubat 2017 Cuma
İREM DIŞPINAR •
USD/TL 3,72 önemli desteğini aşağı yönde kırdı

ABD’de tarım dışı istihdam artışı Ocak ayında 175 bin olan beklentilerin üzerinde 227 bin kişi arttı. Ancak işsizlik oranı %4,7’den %4,8 seviyesine yükselirken, aylık kazançlar %0,1 ile beklentilerin altında açıklandı. Ücret artışları (aylık kazançlar), Fed’in kararlarında öncelikli olarak göz önünde bulundurduğu indikatör olarak öne çıkıyor. Zira, ücret artışları hem arz hem de talep kanallarından enflasyonu etkiliyor. Ücretlerdeki değişim bir yandan maliyet kanalıyla, diğer yandan da tüketicinin harcama eğilimi yoluyla enflasyonun seyrinde etkiye neden olur.

Aralık ayı toplantısında bir yılın ardından faiz artırımı gerçekleştiren Fed’den kısa vadede bu yönde bir karar beklenmese de, verinin alt detayları bu beklentileri destekler nitelikte açıklandı. Buna paralel dolar küresel çapta güç kaybına uğrarken, gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazandı. TL de benzer bir hareket sergiledi. Fitch’in not indirimi sonrasında belirsizliğin geride kalması ve TCMB’nin fonlama maliyetini %10,30’un üzerine yükseltmesi ile bu hafta gevşeme eğilimi gösteren USD/TL kuru, ABD istihdam verilerin ardından 3,72 desteğini aşağı yönde kırdı. Böylece kur önemli olan desteğinin altına gerilemiş oldu. Kısa vadede bu seviyenin altında kaldığı sürece kurda 3,69 desteği öne çıkıyor. 3,69’un altında ise 3,65 önemli destek seviyesi olarak öne çıkıyor. Ancak 3,72 direninin üzerine olası yönelimde kurda yeniden yukarı yönlü atak başlayabilir. Öte yandan Aralık ayının sonundan bu yana yukarı yönlü trendde hareket eden EUR/USD paritesinde 1,08 önemli bir direnç olarak öne çıkıyor. Bu direncin aşılması 1,0870 direncine yönelim açısından takip edilebilir.


gelişmekte olan ülke kurları
İkon-ok
Yazar
1 Şubat 2017 Çarşamba
İREM DIŞPINAR •
Euro Bölgesi'nde enflasyon son 4 yılın en yükseğinde

Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon büyük ölçüde enerji fiyatlarında yaşanan toparlanmanın etkisiyle Ocak’ta %1,1’den %1,8 seviyesine yükselirken, bölgede fiyatlar genel düzeyinde yaşanan artış Euro’nun değer kazanmasında da etkili oluyor.

Petrol fiyatları Kasım 2016 ortasından bu yana yaklaşık olarak %24 oranında artarken, küresel çapta enflasyon oranları büyük ölçüde enerji kaleminden kaynaklı olmak üzere yükseliyor ve enflasyon beklentileri de yukarı geliyor. Ancak bu eğilim gelişmekte olan ülkelerde gelişmişlere görece daha belirgin gerçekleşiyor.

Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon on aydır yukarı yönlü bir eğilim sergiliyor; bölgede manşet enflasyon özellikle de uzun bir aradan sonra Aralık ayında eksiden artıya geçen ve Ocak’ta %8,1 olan yıllık enerji enflasyonunun etkisiyle son dört yılın en yüksek seviyelerine yöneldi. Buna ek olarak toplam talepte yaşanan toparlanma da enflasyonun yükselmesinde (sanayi malları enflasyonu yükseldi) etkili oldu. Böylece Euro Bölgesi yıllık enflasyonu %1,8 ile ECB’nin %2 olan hedefine neredeyse ulaşmış oldu.

Aşağıdaki grafikte bölgede son dönemde 5 yıl vadeli 5 yıllık enflasyona endeksli swap faiz oranı ile EUR/USD’nin beraber yukarı geldiği görülüyor.

Ancak paritenin yükselmesinde Trump’ın seçim kampanyası döneminde yoğun olarak vaatte bulunduğu genişlemeci maliye politikasına, son dönemde yaptığı açıklamalarda piyasa beklentilerini karşılayacak kadar ağırlık vermemesi de etkili oldu.

Sonuç olarak; küresel büyümede yaşanan toparlanma ve enflasyon oranlarında yaşanan artış negatif faiz döneminin geride kaldığına işaret ediyor. Küresel enflasyondaki yükseliş faizlerde yukarı yönlü baskıya neden olabilir. Tahvil alım programının süresini 2017 yılı sonuna kadar uzatan ECB, Euro Bölgesi’nde enflasyon oranının hedefine yaklaşmasıyla birlikte önümüzdeki dönem açıklamalarında daha temkinli ve şahinvari bir duruş sergileyebilir. Bu durum ise gelişmekte olan ülke piyasalarında kar satışlarını getirebilir.

euro bölgesi manşet enflasyon

euro bölgesi enerji enflasyonu

euro bölgesi enflasyon alt kalemleri

euro bölgesi swap

İkon-ok
Yazar
26 Ocak 2017 Perşembe
İREM DIŞPINAR •
Fitch’in Türkiye’nin kredi notuna yönelik kararı kritik

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin yatırım yapılabilir bölgesinin ilk kademesinde olan kredi notuna (BBB-) ve negatif olan not görünümüne dair gözden geçirmesini yarın açıklayacak. Yarın sabah erken saatlerde bir bildirim gelmediği sürece, hisse senedi piyasasının kapanışından sonraki saatlerde kararın gelmesi beklenebilir. Yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altında kredi notumuzu değerleyen diğer bir kuruluş olan S&P ile Fitch’i karşılaştırdığımızda, diğer kuruluşlar gibi Fitch’in de ağırlıklı olarak benzer yönde adım atması bekleniyor. Darbe girişimi sonrasında ekonomik büyümede görülen yavaşlama, artan jeopolitik riskler ve siyasi endişeler nedeniyle Fitch’in yarın Türkiye’nin kredi notunu indirme ihtimali yüksek görünüyor. TCMB’nin Salı günkü toplantısında TL’yi daha fazla savunmak adına politika faiz oranında artırım gerçekleştirmemesi ve diğer faiz oranlarını piyasa beklentilerinin altında artırması Fitch’in not indirme olasılığını yükseltmiş durumda. Hatırlanacağı üzere kuruluş, geçen hafta siyasi risklerin ve ekonomik performansın bankaların varlık kalitesini zayıflatabileceğini belirtmişti.

 

Sonuç olarak; Fitch’ten olası not indiriminin geçtiğimiz dönemlerde TL ve TL varlıklar üzerinde büyük ölçüde fiyatlandığını düşünüyoruz. Ancak Fitch’in bu yöndeki olası kararı hisse senedi piyasalarında  ilk etapta satış baskısına neden olabilir. Diğer yandan daha önceden büyük ölçüde fiyatlandığını düşünmemiz nedeniyle, olası bu yönde kararın olumsuz etkisinin geçici olacağını tahmin ediyoruz. Ancak TL’ye baktığımızda, TCMB’nin faiz kararı sonrasında zayıflama eğilimi ile gelişmekte olan ülke para birimlerine görece olumsuz performans gösteriyor. USD/TL kurunda sırasıyla 3,80 ve 3,85 direnç seviyelerinin yukarı yönde kırılması ile beraber teknik olarak yön yukarı gözüküyor. Özellikle de 3,85 seviyesinin de üzerinde kalıcı olması halinde kurda 3,94 tarihi zirve seviyesi bir sonraki direnç olarak takip edilebilir.

türkiyenin kredi notları


İkon-ok
Yazar
25 Ocak 2017 Çarşamba
İREM DIŞPINAR •
BIST 100 Endeksi ortalamalarından uzaklaşıyor

6 Ocak’tan bu yana yukarı yönlü trendde hareket eden BIST 100 Endeksi bu süre zarfında %9 oranında yükselirken, buna bağlı olarak kısa vadeli teknik göstergeler aşırı alım bölgesine ulaşmış durumda.

Bu tarihten itibaren MSCI Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) Endeksi ile karşılaştırdığımızda dolar bazında BIST 100 Endeksi, %3 yükselişle görece yatay bir performans sergilemiştir. Dolayısıyla da endeksin son iki haftalık yükselişinde benzer ülkelere göre pozitif ayrışması söz konusu değildir.

Ancak TCMB’nin TL likiditesini sıkılaştırıcı yönde adımlarının sonucunda zaman zaman TL’de yaşanan toparlanma BIST’in GOÜborsalarındaki alımlara paralel hareketler sergilemesini sağlamıştır.

Endeks GOÜ borsalarına paralel hareketle 15 Temmuz öncesi seviyelerinin üzerine yönelse de, yaşanan bu yükseliş soluksuz ve düzeltme yapmadan gerçekleşti.

Aşağıdaki grafikte BIST 100 Endeksi’nde 50, 100 ve 200 günlük hareketli ortalamalara göre ağırlık vererek oluşturduğumuz endeks yer almaktadır. Endeksin kısa sürede ortalamasını geçerek, +1 standart sapmasının da üzerine yönelmesi, BIST 100 Endeksi’nin kısa vadede ortalamalarından oldukça uzaklaştığını gösteriyor.

Sonuç olarak; BIST 100 Endeksi’nde kısa vadede 15 Temmuz’da görülen seviye olan 82.750 desteği öne çıkıyor. Fich’in Cuma günü Türkiye’nin kredi notunu indirme olasılığının yüksek oluşu, düzeltme gerçekleştirmeden ralli hareketi gösteren endekste kâr satışlarına neden olabilir. Dolayısıyla da endekste kısa vadede 82.750’nin altında aşağı yönlü hareketlerin devamını görebiliriz. Bu nedenle 82.750 desteği mevcut trade pozisyonları için stop loss seviyesi olarak takip edilebilir.  

yatırım danışmanlığı bist 100 composite endeksi
İkon-ok
Back to Top