Forex Piyasa Analizi

Pazar günü Fransa’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, birinci turda olduğu gibi Macron’un yarışı ilk sırada tamamlaması bekleniyor. Bu beklentiler ile Euro değer kazanırken, EUR/USD 1,09’un üzerindeki seyrine devam ediyor. Diğer yandan bu akşam 21:00’de toplantı kararlarını açıklayacak olan Fed’in faiz artırımına yönelik olasılık tahminleri %13 seviyesinde bulunuyor. Buna göre, Fed’in ağırlıklı olarak faiz artırımına gitmesi beklenmezken, politika faiz aralığını %0,75-%1,00’de tutacağı tahmin ediliyor. Ancak Haziran ve Temmuz ayları için bu tahminler %70 ile yüksek olasılıkla bir faiz artışına işaret ediyor.

Fed Mart toplantısında kademeli sıkılaştırma politikasına vurgu yaparken, bu yıl için kalan iki faiz artırım tahminlerinde bir değişikliğe gitmemişti. Ancak Fed üyeleri son dönemde bu yıl için ikiden daha fazla faiz artışına vurgu yaparken, 4,5 trilyon dolar civarında olan bilançonun yıl sonuna doğru küçültülmesi yanlısı açıklamalarda da bulunuyor. Olası bilanço adımı ile Fed geleneksel para politikası ile faiz artırımının yanında, itfası gelen portföyündeki bir kısım tahvillere yeniden yatırım yapmayarak geleneksel olmayan politika ile de sıkılaştırma gerçekleştirmiş olacak.

Sonuç olarak; ABD’de işgücü piyasasında iyileşme devam etse de, reel ücretlerdeki artış enflasyonist baskı yaratacak kadar güçlü görünmüyor. ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %0,7 ile üç yılın en düşük seviyesinde büyüme gerçekleştirdi. Ekonomik büyümede görülen yavaşlama, tüketici harcamalarında yaşanan çok hafif artış ve stokların aşağı yönlü etkisinden kaynaklandı. Diğer yandan geçtiğimiz hafta Trump hükümetinin açıkladığı vergi reformuna yönelik soru işaretleri devam ediyor. Dolayısıyla da vergi kanalından büyümenin destek bulacağına yönelik endişeler önümüzdeki dönemde büyüme beklentilerinin aşağı gelmesine neden olabilir. Bu gelişmelere paralel Fed’in önümüzdeki dönemde faiz artırım adımlarında ve olası bilanço küçültme kararı konusunda temkinli duruş sergilemeye ve büyüme/enflasyonda aşağı yönlü riskler azalmadan adımlarını küçük tutmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde merkezdeki Yürüyüş Hareketi'nin lideri Emmanuel Macron oyların %23,9 ile birinci, aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin lideri Marine Le Pen %21,4'lük oy oranıyla ikinci oldu. Merkez sağdaki Cumhuriyetçiler Partisi'nin adayı François Fillon ve aşırı solcu aday Jean-Luc Melenchon ise %19'un üzerinde oy aldı. Adayların %50’nin üzerinde oy alamaması nedeniyle seçimler ikinci tura kaldı; buna göre 7 Mayıs’ta seçimlerin ikinci turu gerçekleştiriliyor olacak. Euro karşıtı aday olan Le Pen’in ilk turu ikinci sırada tamamlaması ve bir sonraki turda da benzer yönde sonuç çıkacağına yönelik beklentiler ile Euro Bölgesi’ne yönelik endişeler azalırken, Euro değer kazandı. EUR/USD paritesi sert bir şekilde yukarı yönlü hareketle son beş ayın en yüksek seviyeleri olan 1,09’un üzerini test etti. Buna paralel paritede kısa vadeli görünüm olumlu hale geldi. Kısa vadede EUR/USD’de 1,0950 direnç olarak takip edilebilir. Bu direncin yukarı yönde aşılması yükselişin 1,10 direncine devamı açısından öne çıkıyor. Diğer yandan olası geri çekilmelerde 1,08 destek seviyesi olarak takip edilebilir.

Fransa seçimlerinin ardından EUR/USD’deki yükselişin etkisiyle gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında değer kazandı. Referandum sonrasında değer kazanan TL’de bu eğilim Fransa seçimleri sonrasında ileri taşındı. Buna paralel referandum sonrasında siyasi belirsizliğin azalması ve seçimlerin de etkisiyle USD/TL kuru 3,60 desteğinin altına gerilerken, TL dolar karşısında yaklaşık olarak %4 oranında toparlandı. Kısa vadede kurun bu seviyenin altında kalıcı olup olmayacağı önemli olacak. Diğer yandan son dönemde artan küresel risk alma iştahının da katkısıyla yurtiçi varlıklarda olumlu seyir nedeniyle TCMB’nin yarınki toplantıda beklemede kalacağını  ve fonlama maliyetini yüksek tutarak TL’yi sıkılaştırmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Yarınki toplantıda önümüzdeki dönem için toplantı metninde enflasyonun seyrine yönelik vereceği mesajlar önemle takip edilecek. TCMB’den karar değişikliği öngörmediğimiz için toplantının TL üzerinde belirgin bir etki yaratmasını beklemeyiz. Dolayısıyla da TL gelişmekte olan ülke para birimlerine benzer hareketlerine devam edebilir. Kısa vadede teknik olarak USD/TL’de 3,60’ın altında 3,55 desteğine doğru aşağı yönlü hareketler görebiliriz. Ancak 3,60’ın üzerinde kalıcı olması halinde USD/TL, 3,63 ve 3,65 direnç seviyelerine doğru yönelim gösterebilir. Yarın ABD Başkanı Trump’ın açıklaması beklenen vergi reformu doların seyrinde etkili olacak. Trump’ın piyasa beklentilerini karşılayacak şekilde vergi konusunda paket açıklaması ABD büyüme beklentilerinde yükselişle beraber dolarda güçlenmeye neden olabilir.

Bu yılın başından beri dolar bazında %12 oranında yükseliş gösteren BIST 100 Endeksi’ni F/K çarpanı bazında MSCI GOÜ Endeksi (yılın başından bu yana %11 yükseliş) ile karşılaştırdığımızda göreceli olarak ucuz kalmaya devam ediyor.

BIST 100 Endeksi’nin MSCI GOÜ Endeksi F/K’sına oranı Türkiye’nin artan siyasi risk primi, büyüme ve enflasyon gibi makro ekonomik dinamiklerinde yaşanan bozulma, yatırım yapılabilir ülke statüsünü kaybetmesi gibi nedenlerin etkisiyle yaklaşık olarak üç  yıldır aşağı yönlü trendde hareket ediyor.  

Her ne kadar bu oran yılın başından bu yana toparlanma ile -2 standart sapmasının üzerine yönelse de, ortalamasının altında zayıf bir seyir izliyor.

Sonuç olarak; geçtiğimiz yılın sonundan itibaren artan risk iştahı ile gelişmekte olan ülke varlıklarına fon girişi gerçekleşirken, TL ve TL varlıklar da bu durumdan olumlu etkilendi. Ancak yaklaşık üç-dört yıldır artış gösteren iç odaklı risklerin, referandum sonrasında da devam etmesi halinde yurtiçi varlıklar gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalmayı sürdürebilir. Diğer yandan kısa vadede, göreceli F/K çarpanının 2010’dan bu yana oluşan ortalamasının altında bir seyir izleyeceğini ve bu seviyeyi aşmakta zorlanacağını tahmin ediyoruz. Görece toparlanma için Türkiye’nin siyasi risk priminde düşüş ve makro ekonomik dinamiklerinde toparlanma görmemiz gerekiyor.

Trump’ın doların çok güçlendiğine yönelik açıklamalarda bulunmasının ardından ABD tahvil faizleri gevşeme gösterirken, 10 yıllık tahvil faizi %2,23 ile son beş ayın en düşük seviyelere geriledi. Buna paralel dolar küresel çapta güç kaybına uğrarken, EUR/USD paritesi 1,0650 seviyesinin üzerine yöneldi. Ancak parite bu seviyenin üzerinde kalıcı olmakta zorlanıyor. Son dönemde Fed üyelerinin yoğun bir şekilde bu yıl için bilanço daraltılması yanlısı açıklamalarda bulunması nedeniyle kısa vadede paritede yukarı yönlü hareketler sınırlı kalabilir. Dolayısıyla da paritede 1,07 direnç olarak takip edilebilir. Teknik olarak bakıldığında 1,0650 seviyesinin altında, kısa vadede yeniden 1,06 desteğine doğru geri çekilme gösterebilir.

 Dolar Endeksi’ndeki geri çekilme ile beraber gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanırken, TL de benzer bir seyir izledi. Ancak TL referandum öncesi gelişmekte olan ülke para birimlerine görece olumlu performans gösteriyor. USD/TL kuru ise bu hafta içerisinde 3,75 civarından hareketle 3,65 desteğinin altını test etti. Teknik olarak kısa vadede dolar kurunun 3,65’in altında kalıcı olup olmayacağı önemli olacak. Bu seviyenin kalıcı olarak aşağı yönde kırılması halinde kur, 3,62 olan sonraki destek seviyesine doğru yönelim sergileyebilir. Diğer yandan 3,65’in üzerinde ise 3,68 direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. 

Altın ons fiyatlarına bakıldığında, kısa vadeli görünüm olumlu kalmaya devam ediyor. ABD-Kuzey Kore arasında yaşanan gerginliğin yanı sıra ABD’nin Rusya ve Suriye’ye yönelik söylemlerine bağlı olarak artan jeopolitik riskler ile destek bulan altın ons fiyatları doların güç kaybetmesi ile 1285 doların üzeri ile son beş ayın en yüksek seviyelerine yöneldi. Böylece altın ons fiyatlarında teknik görünüm daha da güçlenme gösterdi. Kısa vadede 1270 dolar desteğinin üzerinde altın ons fiyatlarında teknik olarak yön yukarı gözüküyor. Bu seviyenin üzerinde 1305 dolar direnç seviyesi olarak takip edilebilir.

Fransız halkı 23 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde yeni Cumhurbaşkanını seçmek üzere sandık başına gidecek. Seçimlerde Marine Le Pen (Ulusal Cephe), Jean-Luc Mélenchon (Boyun eğmeyen Fransa Hareketi), Emmanuel Macron (En Marche Hareketi), François Fillon (Cumhuriyetçiler Partisi), Benoit Hamon (Sosyalist Parti) yanı sıra toplam 11 aday yarışacak. Adaylardan herhangi biri %50’nin üzerinde oy alamazsa, 7 Mayıs Pazar günü ikinci tur için sandık başına gidilecek. Son haftalarda oy oranı giderek yükselen Mélenchon, Ifop-Fiducial tarafından yapılan son kamuoyu araştırmasında, oy oranını %18,5'e yükseltmiş görünüyor. Önceki kamuoyu araştırmasına göre oylarını arttıran Mélenchon, aşırı sağcı Marine Le Pen, merkez-liberal aday Emmanuel Macron ve sağcı François Fillon'la neredeyse başa baş gittiği belirtiliyor.

Seçim sonuçları Avrupa’nın siyasi geleceği ve piyasaları için önemli olacak. Adaylardan Le Pen’in Fransa’yı AB’den ve Euro Bölgesi’nden çıkarmayı vaat etmesi ve Fransa için İngiltere'nin Brexit modeline benzeyen Frexit planını uygulayacaklarını söylemesi siyasi belirsizliği beraberinde getiriyor. Dolayısıyla Le Pen’in seçilmesi önümüzdeki dönem için Avrupa’da siyasi endişeleri artıracağından, olası bu durumda Euro’da değer kaybı ve Avrupa piyasalarında satış baskısı görebiliriz.

Öte yandan İngiltere Başbakanı Theresa May parlamento yapısının Brexit sürecinin tamamlanmasını tehlikeye attığını ve ülkede önümüzdeki yıllarda istikrarın sağlanması için erken seçimin olması gerektiğini belirtti. Buna paralel May, 8 Haziran’da erken seçim yapılması için parlamentodan talepte bulunacak. Bu gelişmelerin etkisiyle Sterlin, Euro dolar karşısında değer kazanırken, Dolar Endeksi 100 seviyesinin altına geri çekildi. 1,2720 direncine yönelen GBP/USD paritesinde kısa vadeli görünüm güçlendi. Paritenin kısa vadede 1,28 direnci aşması 1,30 direncine yönelimi açısından önemli. Diğer yandan EUR/USD paritesi üzerinde Fransa seçim sonuçları etkili olacak. Seçimler öncesinde EUR/USD 1,07 seviyesinde direnç ile karşılaşmaya devam edebilir. Paritede 1,0650’nin altında 1,06 destek seviyesi olarak takip edilebilir.

Fed’in bu akşam (21:00) yayımlayacağı toplantı tutanakları ve Cuma günkü ABD istihdam verileri öncesinde dolar küresel çapta güçlenme eğilimi gösteriyor. Tarım dışı istihdamın Mart’ta 180 bin kişi artması, aylık kazançların %0,3 olması ve işsizlik oranının %4,7’de değişim göstermemesi bekleniyor. Dolardaki güçlenmenin yanı sıra Güney Afrika’da siyasi endişeler Rand’da değer kaybına neden olurken, bu gelişme diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine olumsuz yansıyor. Buna paralel USD/TL’de 3,65 desteğinin üzerinde 3,70 direncine yönelim gösterdi.

Fed 15 Mart toplantısında kademeli sıkılaştırma politikasına vurgu yaparken, bu yıl için iki kalan faiz artırım beklentilerinde bir değişikliğe gitmemişti. Fed’in bu yıl için faiz artırım beklentilerini yukarı yönde revize etmemesi Fed’in bu toplantı için güvencinvari tutum sergilediğine yönelik algılamalara neden olmuştu. Ancak bazı Fed üyeleri son dönemde bu yıl için ikiden daha fazla faiz artış yanlısı açıklamalarda bulunurken, bilanço küçültmesine yönelik mesajlar veriyor. Buna paralel dolar güç kazanma eğilimi sergiliyor. Tutanaklarda benzer ifadelere ağırlık verilmesi halinde doların gücünü artırdığını görebiliriz. Bu durumda küresel risk alma iştahı sınırlanabilir ve gelişmekte olan ülke piyasalarında aşağı yönlü hareketler görebiliriz.

EUR/USD’de kısa vadede aşağı yönlü hareketler gösterse de, 1,0650 desteğinin üzerinde kalmaya devam ediyor. Paritenin bu seviyenin üzerinde kalması önemli. Aksi halde 1,06 desteğine doğru geri çekilebilir. Gelişmekte olan ülke kurlarına paralel 3,70 direncine yönelen USD/TL’de kısa vadede bu seviyenin kalıcı aşılıp aşılmayacağı önemli olacak. 3,65 seviyesinin üzerinde kaldığı sürece USD/TL kurunda kısa vadeli yön yukarı gözüküyor. 3,70 seviyesinin kalıcı aşılması halinde kur 3,72 ve 3,75 dirençlerine doğru yönelim gösterebilir. 3,70’in altında ise 3,68 ara, 3,65 ise ana destek seviyesi olarak takip edilebilir.