Önerilen Sonuçlar()
Mobil Uygulamayı İndir
QNB Invest
© 2018 QNB Invest A.Ş.
Forex analizleri, forex piyasaları hakkında QNB Invest uzmanları tarafından hazırlanan ve piyasalara yön veren kapsamlı makro analizlerdir.
BIST 100 Endeksi Kasım ayının sonundan itibaren yukarı yönlü trendde hareket ederken, yaklaşık olarak %5,5 oranında yükseldi. Ancak bu süre zarfında yabancı takas oranının son 6 ayın en düşük seviyesi olan %64,74’e gerilemesi, endekste son dönemde yaşanan yükselişin yabancı alımlarından kaynaklanmadığını gösteriyor.
Toplantı öncesinde TCMB’den faiz artırım beklentileri, sonrasında faiz artırım kararı ve TL’deki toparlanma, aynı süre zarfında endeksin yükselen trendde hareket etmesini sağlarken, BIST gelişmekte olan ülke borsalarına göre daha iyi bir performans gösterdi.
Endekste yaşanan yükselişin, Noel tatili öncesinde yabancı katılımının düşük olması ile beraber yerli taraftan kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak; yılın sonuna kadar ve yeni yılın ilk günlerinde tatil dolayısıyla yabancı katılımı düşük kalırken, endeksin yerli yatırımcılardan destek bulmaya devam ettiğini görebiliriz. Teknik olarak endeksin 109 bin desteğinin üzerinde kalması yükselişin devamı açısından önemli. Bu seviye üzerinde endekste kısa vadeli görünüm olumlu kalmaya devam edecek.
Fed’in 2018 yılı için faiz artırım öngörüsünde bir değişikliğe gitmemesi ve enflasyonun kısa vadede %2 olan hedefin altında kalmaya devam edeceğini belirtmesi ile dolar küresel çapta güç kaybına uğramış, gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanmıştı. Buna paralel hareketle USD/TL kuru Fed’in toplantı kararlarının ardından 3,82 desteğini aşağı yönde kırarken, 3,81 seviyesine geri çekildi. Ancak TCMB’nin toplantı kararları TL’deki değer kazanma eğiliminin yeniden terse dönmesine neden oldu. Enflasyonda yukarı yönlü baskı ve TL’deki değer kaybı nedeniyle TCMB, %12,25 olan geç likidite penceresi faiz oranında 50 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştirirken, TL likiditesini daha da sıkılaştırmış oldu. Diğer yandan TCMB politika faiz oranını (%8), faiz koridorunun alt bandını (gecelik borçlanma faiz oranı) %7,25’te, faiz koridorunun üst bandını (gecelik borç verme faiz oranı) %9,25’te tahminlere paralel sabit bıraktı. Toplantı metninde TCMB; iç talepteki iyileşme devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürdüğünü, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin ve yakın dönemde yaşanan maliyet gelişmelerinin beklentilere ve fiyatlama davranışlarına dair riskleri artırdığını belirtti. Buna paralel TCMB, parasal duruşun sıkılaştırılması yönünde karar verdi. Ancak TCMB’nin 100 baz puan tahmin edilen geç likidite penceresi faiz oranında beklentilerin altında bir faiz artırımı gerçekleştirmesi TL’nin yeniden değer kaybetmesine neden oldu. USD/TL yeniden yukarı yönlü bir hareket sergilerken, 3,89 seviyesine yöneldi. Böylece USD/TL kuru yeniden 3,85 – 3,90 bant aralığına geri dönmüş oldu. Kısa vadede kurda 3,85 desteği öne çıkıyor. Bu seviyenin kalıcı olarak aşağı yönde kırılması halinde 3,82 ikincil desteğine doğru hareket sergileyebilir. Ancak 3,85 desteğinin üzerinde dolar kuru yeniden 3,87 ve 3,90 direncine doğru yukarı yönlü ataklar gösterebilir.
EUR/USD paritesi ise Fed’in kararlarının ardından 1,18’in üzerine yönelse de, ECB Başkanı Draghi’nin yaptığı konuşma sonrasında yeniden 1,18’in hafif altına geri çekildi. Kısa vadede ABD vergi reformu doların seyrinde belirleyici olacaktır. Parite 1,1750 desteği üzerinde kaldığı sürece 1,1850 direncine doğru yönelim sergileyebilir. Ancak parite kısa vadede bu direnç seviyesini aşmakta zorlanabilir.
Eylül ayı ortası itibariyle gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetme eğilimi içerisine girerken, TL jeopolitik risklerin, ABD-Türkiye arasında yaşanan gelişmelerin etkisiyle negatif ayrışmıştı.
Ancak haftalık bazda yaşanan toparlanma ile birlikte Eylül ortasından bu yana TL’de gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla ek baskı %8 civarına gerilemiş oldu.
Sonuç olarak; son günlerde TCMB’den faiz artırım beklentileri ile görece ek baskısını azaltsa da, toplantı kararından sonra TL’nin aynı hızda toparlanması için yeni bir katalist görmemiz gerekiyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut gündemi düşündüğümüzde TL’nin gelişmekte olan ülke para birimlerine göre aradaki farkı kapatması şuanda zor görünüyor. Dolayısıyla da olumsuz haber akışının devamı halinde TL görece zayıf seyrini sürdürebilir.
İçeride Pazartesi günü açıklanan TÜFE Kasım’da aylık bazda bekletilerin üzerinde %1,49 oranında yükseliş gösterirken, yıllık enflasyon %11,9’dan %12,98 ile son 14 yılın zirvesi seviyesine yükseldi. TL’deki değer kaybı, gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve enerji fiyatlarındaki artış enflasyonun yükselmesinde etkili oldu. Aralık’tan başlamak üzere 2018’in ilk çeyreğinde geçen yılki yüksek enflasyon nedeniyle baz etkisi ve nispeten zayıflayan talep nedeniyle fiyatlar genel düzeyinde yıllık bazda düşüş bekliyoruz. Ancak Eylül’ün ilk haftasından itibaren TL’deki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artışın maliyet yönlü baskısı, enflasyon beklentilerinde yükselişe neden oluyor. Bu durumda fiyatları artırma yönünde davranış sergilenmesi, yıllık enflasyondaki düşüşün daha sınırlı olmasını sağlayabilir.
Enflasyon verisinin ardından 14 Aralık toplantısında TCMB’den hâlihazırda %12,25 olan geç likidite penceresi faiz oranında artırım gerçekleştireceğine yönelik beklentiler artış gösterdi. Bu beklentilerin satın alınması ile beraber hafta başından beri TL ve TL varlıklar toparlanma gösteriyor.
USD/TL kuru TCMB’nin fiyat istikrarını sağlamak amacıyla TL likiditesini daha da sıkılaştıracağına yönelik beklentiler ile 3,90 desteğinin altına geriledi. Dolar kuru Eylül ayı ortasından itibaren devam eden yükselen trendinin altına yönelmiş oldu. Böylece USD/TL’de kısa vadeli görünüm zayıflama eğilimi gösteriyor. Kısa vadede 3,85 destek konumunda iken, bu seviyenin aşağı yönde kırılması halinde kur 3,82 desteğine doğru geri çekilme gösterebilir. 3,85 seviyesinden destek bulması halinde ise 3,87 ve 3,90 direnç seviyeleri olarak öne çıkıyor. 3,90 direncinin altında kısa vadeli görünüm zayıf kalmaya devam edecek.
ABD’de vergi reformunun yasalaşmasına yönelik engellerin kalkması EUR/USD’de aşağı yönlü hareketlere neden oluyor. 1,1850’nin altına geri çekilen paritede bu seviye direnç haline geldi. Kısa vadede 1,1850’nin altında 1,1735 desteğine doğru geri çekilme gösterebilir.
- TL Eylül ayının ortasından bu yana değer kaybetme eğilimi gösterirken, bu süre zarfında dolar karşısında %15, Euro karşısında %14 oranında değer kaybetti.
- Son dönemde gelişmekte olan ülke para birimlerinde de değer kaybetme eğilimi yaşansa da, içeride enflasyonun yüksek seyri, jeopolitik gelişmeler, siyasi haber akışı ile TL görece olumsuz performans gösteriyor.
- Bugün TCMB yetkilisinden yapılan açıklamaya göre, bankalara yapılan fonlama kompozisyonunda değişikliğe gidildi.
- Buna göre TCMB bankalara %9,25 maliyet olan gecelik borç verme faizinden fonlama gerçekleştirmeyecek. Yeni düzenleme ile bankaların fonlama ihtiyacının tamamını %12,25 olan geç likidite penceresinden karşılanıyor olacak.
- Böylece Mayıs ayından beri %11,80-%12,00 aralığında oluşan ortalama fonlama maliyeti 25 baz puan artıyor olacak. Son durumda %11,99 olan ortalama faiz oranı %12,25 civarında oluşacak.
Sonuç olarak; TCMB TL’deki zayıflığın enflasyon üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla TL likiditesini kısarken, bankaların fonlama maliyetini artırıyor. Ancak TCMB’nin TL’deki zayıf seyir ve yüksek enflasyon ortamında şu ana almış olduğu önlemlerinin etkisinin sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu nedenle TCMB’nin almış olduğu birtakım önlemlerin TL’de belirgin ve kalıcı toparlanma yaratmayacağını düşünüyoruz. Kısa vadede TL’de, hisse senedi ve tahvil-bono piyasalarımızda kırılganlığın devamını bekliyoruz.