Forex Piyasa Analizi

ABD Başkanı Biden ve Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna konusunda bir zirve gerçekleştirmek için prensipte anlaştı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada; Biden’ın Putin ile görüşmeyi "Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmemesi" şartıyla prensipte kabul ettiği ifade edildi. Jeopolitik gerilime diplomatik bir çözüm getirilebileceği beklentileriyle yeni haftada sabah saatlerinde iyimserlik yaşandı. Ancak öğleden sonra; Rus ordusu, Ukraynalı keşif grubunun silahlı araçlarla Rus topraklarına girmeye çalıştığını açıklarken, Ukrayna tarafı bu haberi yalanladı. Buna paralel Rusya borsası %9’un üzerinde değer kaybı kaydetti. Dolayısıyla konuya yönelik devam eden riskler ve zaman zaman yapılan karışık açıklamalar küresel piyasalarda volatilitenin yüksek kalmasına neden oluyor. Piyasalar gelen karışık haber akışı ile net bir yön çizmekte zorlanıyor. BIST 100 Endeksi ise bugün satış baskısı altında kalan yurt dışı borsalardan pozitif ayrıştı. Endekste sıkışma içerisinde kısa vadeli olumlu görünüm korunuyor. Son dönemde bu bant aralığının üst bölgesine yönelse de, zayıf küresel risk iştahı nedeniyle bu sıkışma henüz yukarı tamamlanamadı. Endekste 2060 ana direnç olarak korunurken, bu seviyenin aşılması kısa vadeli görünümün güçlenmesi ve yükselişin ivme kazanması için önemli. Olası bu durumda 2086 hedef direnç olarak izlenebilir. 1992 desteğinin üzerinde ise kısa vadeli yön yukarı kalmaya devam edecek. Rusya-Ukrayna konusunda jeopolitik gerginlik nedeniyle temkinli olmakta yarar bulunuyor.

Altın başta olmak üzere gümüş, petrol ve tüm emtiaları hareketlendiren gündemdeki en hassas konu Rusya’nın Ukrayna’yı olası işgali. Geçtiğimiz haftayı medyada bu konuyla alakalı haberlerin yoğunlaşması ile kapatmıştık.

Ek olarak ons altın, yıllık %7,5’e yükselen ABD TÜFE ile artan enflasyon endişelerini törpülemek adına maksimum seviyede şahin bir Fed arasında bir süredir yatay hareket ediyordu. Fed yetkilileri piyasaları enflasyonun %2 olan hedefini tutturabilmesi için ikna etmeye başlamış, mart ayı ile birlikte faiz artırımlarına ve bilanço küçültülmesine başlayacağını duyurmuştu.

Doğu Avrupa’da yeniden yükselen jeopolitik riskler borsa endekslerinde olduğu gibi altın ve petrol gibi stratejik emtialarda volatiliteye sebep oldu. Borsa endeksleri sert düşerken bu iki emtia hızla yükseldi. Volatilite belli eşikleri geçmeden Fed, 14 Şubat 2022’de olağanüstü toplanacağını duyurarak piyasalarla iletişim yolunu seçti. Toplantı bu akşam tsi 19:30’da gerçekleşecek.

2021 yılı sonu itibarı ile Rusya Federasyonu’nun rezervlerindeki altın miktarı ABD doları miktarını aşmış durumda. Rusya 2014 yılında bu yana altın rezervini ton bazında %100’ün üzerinde artırarak 2300 metrik tona yükseltti. Dolayısıyla ons altındaki yükseliş Rusya ekonomisinin dayanak varlıklarını oluşturan rezervlerini artırmakta.

Son gelişmeler ışığında; geçtiğimiz yazımızda takip ettiğimiz kanalın üst bandını aşan ons altında yeni bir trendin başlangıcındayız. Bir yandan ağustos 2020’den beri bir düzeltme içinde olan ons altın için– mart itibarıyla Fed dahil - tüm dünyanın parasal duruşunu sıkılaştırmaya başladığı bir döneme giriliyor. Diğer yandan şahin Fed, %1,50’yi aşan ABD 2 yıllıklar ve %2’yi geçen ABD 10 yıllıklara rağmen piyasa oyuncuları ellerindeki altının onsunu $1.800-$1.850 aralığından daha düşük fiyata satmayı reddediyor.

Ons altını yukarı taşıyan faktörlerin en azından yakın zamanda ortadan kalkmayabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Rusya ile NATO ittifakı arasındaki süreç karışık olduğu kadar, artık tüm merkez bankalarının önceliği olan yüksek enfasyonun törpülenmesi süreci de düşünüldüğü kadar hızlı ve rahat geçmeyecek.

Bir numaralı enflasyon ve risk hedge’i olan altın için bu gibi dönemler pozitif sayılabilir. Geçtiğimiz aylarda küresel altın ETF’lerine son yılların rekor girişlerinin yaşanması da bazı yatırımcıların bu dönemler için hazırlık yaptığını gösteriyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek için yeterli gücü topladığına ve  ülkenin bir işgal hareketine her an başlayabileceğine yönelik açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan enflasyon nedeniyle faiz artırım beklentileri artış göstermiş, küresel piyasalar baskı altında kalmıştı. Buna ek olarak Rusya-Ukrayna arasında dillendirilen savaş riski nedeniyle piyasalardaki kırılganlık daha da artmış durumda. Buna paralel petrol fiyatları ve güvenli liman algılamaları ile emtia fiyatları değer kazandı. Küresel borsalar haftaya sert satış baskısı altında başladı. Özellikle de petrol fiyatları son yedi yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. 1865 dolar seviyesine yükselen altın onsta bu seviye ilk planda direnç olarak takip edilebilir. 1830 dolar desteğinin üzerinde kısa vadeli yön yukarı görünüyor. Ancak emtia fiyatlarındaki yükseliş küresel enflasyon için yukarı yönlü baskı unsuru olarak öne çıkıyor.

Fed’den faiz artırım beklentileri ve artan jeopolitik tansiyon nedeniyle bu dönemde küresel piyasalarda risk iştahı düşük kalabilir. ABD borsalarında kısa vadede baskının devam ettiğini görebiliriz. BIST 100 Endeksi ise zaman zaman yurt dışı borsalardan pozitif ayrışabilir.

Fed’in para politikasında sıkılaştırmaya yakın olması, ECB’den bu yıl için faiz artırım yönünde mesajlar nedeniyle bölge tahvil faizleri son yılların en yüksek seviyelerinde yukarı yönlü baskı altında. ABD 10 yıllık tahvil faizi son iki, Almanya’nın ise son üç yılın en yüksek seviyelerinde. Küresel piyasalar bugün olumlu seyir izlese de, son dönemde borsalarda henüz net bir yönün olmadığını görüyoruz. Majör merkez bankalarından sıkılaştırma yönündeki mesajlar nedeniyle volatil seyir devam ediyor. BIST 100 Endeksi ise ara ara yurt dışı borsalardan ayrışma gösteriyor. Yarın ABD’de açıklanacak olan Ocak ayına dair enflasyon verileri önemli olacak. TÜFE’nin aylık bazda %0,5 oranında artması, yıllık enflasyonun ise %7’den %7,3 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Her ne kadar bu yıl için Fed’den faiz artırımları piyasalar tarafından fiyatlanmaya devam etse de, piyasalar beklentilerin üzerinde olası enflasyon rakamlarına  ilk etapta negatif tepki verebilir. Öte yandan daha şahin Fed ve ECB’ye rağmen altın ons fiyatları yükselme çabasını sürdürüyor. Küresel çapta enflasyon beklentileri ve jeopolitik riskler altın onsa destek sağlıyor. Altın onsta kısa vadeli görünüm olumlu. Yarın ki ABD enflasyon verileri altın onsta yukarı yönlü hareketlere neden olabilir. 1820 dolar ilk etapta destek konumunda iken, 1830’un üzerinde 1850 dolar hedef direnç olarak izlenebilir.

Küresel piyasalar Rusya-Ukrayna arasındaki artan jeopolitik tansiyonun yanı sıra Fed’den daha hızlı sıkılaşma beklentileri ile son dönemde belirgin satış baskısı altında kaldı. Beyaz Saray sözcüsü yaptığı açıklamada; ABD Başkanı Biden’ın Ukrayna’ya asker gönderme niyetinde olmadığını belirtti. Ancak taraflar arasında jeopolitik gerilim azalmadığı sürece bu durum piyasalarda risk unsuru olmaya devam edebilir. Bir yandan jeopolitik endişeler mevcut iken, diğer yandan Fed’in bu akşamki toplantısı piyasaların seyrinde etkili olacak. Fed’den büyük olasılıkla faiz artırımı beklenmese de; faiz artırımlarına ve bilançosundaki varlıkları azaltmaya ilişkin takvimi açıklaması muhtemel görünüyor. Fed’in sıkılaştırma adımlarının başlanması öngörülen Mart ayı ve yılın devamı için vereceği mesajlar piyasaların odağında olacak. Fed’in toplantı kararları öncesinde; Avrupa borsaları ve ABD vadeli endeks kontratları yukarı tepki gösteriyor. Fed Başkanı Powell’ın bu yıl için faiz artırımlarına yönelik daha piyasa dostu bir ton kullanması, son dönemde baskı altında kalan piyasalarda toparlanmanın devamına neden olabilir. ABD borsalarından; S&P 500 Endeksi’nde 4417 direncinin aşılması kısa vadeli görünümün güçlenmesi için takip edilebilir. Aşağıda ise; 4287 desteğinin üzerinde dip oluşturması öne çıkıyor.

2020 yılının ağustos ayında gördüğü $2.070 zirvesinden bu yana devamlı düşen ons altın yeni yılın başlarında önemli bir eşiğe yaklaşıyor. 2022 yılına oldukça şahin başlayan Fed’den piyasa yıl boyu en az 3 ve en çok 7 kere faiz artırımı bekliyor. Mart ayında bitirilmesi planlanan finansal varlık alım programıyla birlikte hem faiz artırımının hem de bilançonun küçülmesi aynı anda başlayabilir. Tüm bu gelişmeler ile 2 ve 10 yıllık ABD tahvil getirileri sırasıyla %1 ve %1,85’in üzerine çıktı.

Artan ABD tahvil getirileri sonucu 1.800’e kadar gerileyen ons altın ardından yönünü yukarıya çevirerek önemli bir eşik olan 1.845-1.850 direnç bölgesine doğru yöneldi. 17 aydır devam eden düşüş trendi çizgisinin geçtiği seviye olması bakımından bu aralık, yılın devamında ons altının yönünü tayin etmesi bakımından karar verici nitelikte. Bu aralığın önümüzdeki aylarda geçilmesi halinde uzun zamandır konuşulmayan seviyelerin yeniden gündeme gelmesi beklenebilir.

Şahin Fed ve sıkılaşmaya başlayan parasal koşullar ve küresel ölçekte artan fiyat seviyeleri aynı anda gerçekleşen iki olgu. Küresel ölçekte sıkılaşma döngüleri henüz başlarında olmasına rağmen 2 yıldır sert ralli yapan küresel borsa endekslerini yavaşlatmış durumda. Küresel jeopolitik ve siyasi riskleri de eklediğimizde yavaşlayan borsalar, portföylerde artan oranlarda altın ve gümüş gibi değerli metaller bulundurma ilgisini yeniden canlandırmaya başlamış gözüküyor.

ABD’de yıllık %7 tüketici enflasyonu ve Almanya’da yıllık %24,2’ye yükselen üretici enflasyonu gibi veriler değerli metaller için pozitif. Enflasyon, faiz oranları ve reel getiriler üçgeninde alışılmışın dışında ve dinamik bir yıl geçireceğiz. Ons altın ve değerli metallerin 2022 yılı için görünümü eldeki veri setine bakıldığında 2021’den ziyade 2020’yi hatırlatma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermekte.