Önerilen Sonuçlar()
Mobil Uygulamayı İndir
QNB Invest
© 2018 QNB Invest A.Ş.
Forex analizleri, forex piyasaları hakkında QNB Invest uzmanları tarafından hazırlanan ve piyasalara yön veren kapsamlı makro analizlerdir.
ECB beklendiği gibi politika (%0,0) ve mevduat (-%0,4) faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi. Ancak ECB enflasyon beklentilerini aşağı yönde revize ederken, Başkan Draghi varlık alım programının yavaşlatılmasının tartışılmadığını ve kayda değer derecede parasal gevşemeye hâlâ ihtiyaç olduğunu belirtti. Draghi’nin bu yöndeki açıklamaları para politikasında normalleşme için aceleci olmayacaklarına dair sinyal veriyor. Buna paralel EUR/USD paritesi aşağı yönlü hareketle ilk etapta 1,12 destek seviyesine doğru geri çekildi. Parite destek bulma çabası gösterse de, yeniden bu seviyenin altına geri çekildi. Böylece 1,12 desteğini aşağı yönde kırdı. Kısa vadede paritenin 1,1150 olan kısa vadeli yükselen trend desteğinin üzerinde kalması önemli. Bu seviyenin altına yönelim halinde paritede kısa vadeli görünüm daha da zayıflıyor olacak; 1,11 destek seviyesine doğru geri çekilmenin devamını görebiliriz.
Türkiye’nin Katar’da TSK unsurlarını konuşlandırma kararı jeopolitik risk algısını yükseltmesi ile baskı altında kalırken, USD/TL kuru 3,55 direncinin üzerine yöneldi ve TL negatif ayrıştı. Ancak gelişmekte olan ülke para birimleri olumlu seyrine devam ediyor. Buna paralel TL’deki değer kaybının ileri taşınmadığını gördük. USD/TL kuru yeniden 3,52-3,55 bandına geri döndü. Kısa vadede kurun 3,55 direncinin altında kalması önemli. 3,52 ara destek konumunda iken, bu seviyenin altına yönelim halinde kur 3,50 olan ana destek seviyesine doğru hareket sergileyebilir. 3,50 orta vadeli olarak önemli bir destek seviyesi olarak öne çıkıyor.
Diğer yandan jeopolitik risk algılamaları ve ABD faizlerindeki geri çekilme ile 1295 dolar direncine yönelen altın ons fiyatları bu seviyede kâr satışları ile karşılaştı. Buna paralel kısa vadeli yönünü aşağı çeviren altın onsta görünüm zayıflama eğilimi gösteriyor. 1270 dolar seviyesi kısa vadeli yükselen trend desteği olarak öne çıkıyor. 1270 dolar direnç haline gelirken, bu seviyenin altında 1250 dolar desteğine doğru geri çekilebilir.
ECB Başkanı Draghi yaptığı konuşmada Euro Bölgesi’nde reel GSYH’nin 16 çeyrek boyunca arttığını ve Euro Bölgesi’nde işsizlik oranının 2009’dan beri en düşük seviyelere gerilediğini belirtti. Ekonomik büyümede azalan risklere karşın, iç fiyat baskılarının güçlendirilmesi için parasal gevşemeye hâlâ ihtiyaç olduğunu söyledi. Ancak Nisan ayında varlık alım programının miktarını 60 milyar Euro’ya düşüren ECB’nin, toparlanma gösteren enflasyona bağlı olarak ultra gevşek para politikasından çıkışı konuşacağına yönelik beklentiler son dönemde artış göstermişti. Draghi’nin ise son konuşmasında parasal gevşemenin devamına yönelik mesajlar vermesi EUR/USD paritesinin 1,1150 desteğinin altına geri çekilmesine neden oldu. Ancak parite tepki hareketi ile yeniden bu seviyenin üzerine yöneldi.
Yarın Euro Bölgesi’nde Mayıs ayına dair enflasyon verisi açıklanacak. Yıllık enflasyonun %1,9’dan %1,5 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Verinin fiyatlar genel düzeyinde düşüşe işaret etmesi Euro’da hafif değer kaybına neden olabilir. Ancak büyük ölçüde beklentiler dâhilinde gerçekleşeceğinden, olası bu durumun Euro’da belirgin bir olumsuzluğa neden olmayacağını tahmin ediyorum. Diğer yandan ABD’de Perşembe günü açıklanacak olan ADP özel sektör, Cuma günü ise tarım dışı istihdam verileri doların seyrinde etkili olacaktır. Verilerin Mayıs ayında sırasıyla 180 bin ve 182 bin seviyelerinde artış göstermesi bekleniyor. Buna ilave olarak işsizlik oranı ve aylık ücret artışları gibi veriler de yakında takip edilecek. Fed’in Haziran ayı toplantısına dair faiz artırım beklentileri %100 seviyesine işaret ederken, olası bir şekilde tahminlerden olumlu gelen istihdam verileri sıkılaştırma yönünde beklentileri destekleyecektir. Ancak Fed’den Haziran ayında faiz artırımı büyük ölçüde fiyatlara yansımış durumda. Dolayısıyla güçlü gelen verilerin EUR/USD üzerindeki aşağı yönlü etkisi sınırlı ve kısa süreli kalabilir.
Teknik olarak baktığımızda, kısa vadeli sıkışma gösteren EUR/USD paritesinin 1,1150 desteği üzerinde kalması önemli. Bu seviyenin üzerinde paritede kısa vadeli olumlu görünüm korunuyor olacak. Ancak 1,1150 seviyesinin aşağı kırılması halinde parite 1,11 desteğine doğru geri çekilme gösterebilir. Dolayısıyla da 1,1050 bir sonraki destek seviyesi olarak öne çıkacaktır. Öte yandan Euro lehine hareket halinde 1,1250 direnç seviyesi olarak takip edilebilir.
ABD ve Brezilya’da siyasi endişelere bağlı olarak azalan risk alma iştahının etkisiyle geçtiğimiz hafta içerisinde zayıf seyir izleyen küresel piyasalar, tepki alımları ile toparlanma gösterdi. Yurtiçi piyasalar geçtiğimiz hafta Cuma günü tatil sebebiyle küresel piyasalardaki yukarı yönlü hareketlerden faydalanamadı. Ancak tatil sonrası TL varlıklar piyasalardaki olumlu havaya paralel iştirak ederek, haftaya olumlu bir başlangıç yaptı. Buna paralel BIST 100 Endeksi bankacılık hisseleri öncülüğünde yukarı yönlü hareket sergilerken, tarihi zirve seviyelerini ileri taşıdı. Teknik olarak endekste kısa vadeli görünüm güçlü. 96.500 desteğinin üzerinde kısa vadeli yön yukarı kalmaya devam edecek. Diğer yandan 98 bin desteğinin üzerinde endeks 99.500 direncine doğru yönelim sergileyebilir.
Siyasi endişelere bağlı olarak güvenli liman algılamaları ile Euro, Japon Yeni gibi gelişmiş ülke para birimlerine olan talep artış gösterdi. Buna paralel EUR/USD paritesi 1,12’nin üzeri ile son yedi ayın en yüksek seviyelerine yöneldi. Ancak siyasi endişelerin hafiflemesine bağlı olarak parite, kâr satışları ile yeniden bu seviyenin altına geri çekildi. Ancak kısa vadede paritede 1,11 desteği üzerinde görünüm olumlu. 1,1250 direncinin aşılması halinde ise 1,13 hedef direnç konumunda.
Diğer yandan bu akşam saat 21:00’de Fed Mayıs ayına dair tutanaklarını yayımlayacak. Hatırlanacağı üzere Fed üyeleri Mayıs ayı toplantısında ilk çeyrekte yaşanan ekonomik yavaşlamanın muhtemelen geçici olduğuna ve kademeli faiz artışlarıyla ekonominin ılımlı büyüyeceğine, iş gücü piyasası şartlarının güçleneceğine ve enflasyonun orta vadede %2 civarında istikrar kazanacağına yönelik mesajlar vermişti. Bunun yanı sıra üyeler bu yıl için iki faiz artırımı beklentisinde bir değişikliğe gitmemişti. Fed üyelerinin toplantıya paralel benzer mesajlar vermesi ve beklentilerin ötesinde şahin bir duruş sergilememesi halinde tutanakların küresel piyasalardaki etkisi sınırlı kalabilir. Buna ek olarak, Fed’in faiz artırım beklentilerinin %100’e ulaştığı Haziran toplantısından ziyade, yılın geri kalanı için para politikasının devamına yönelik vereceği mesajlar önemli olacak.
Trump’ın eski FBI başkanından eski Ulusal Güvenlik danışmanına ilişkin soruşturmayı durdurmasını istediğine ve birtakım gizli belgelerin Rusya ile paylaşıldığına yönelik iddialar nedeniyle ABD’de siyasi endişeler artmış durumda. Buna paralel küresel piyasalar azalan risk alma iştahının etkisiyle satış baskısı altında bir seyir izliyor. ABD borsaları kısa vadeli yukarı yönlü trendini aşağı tamamlarken, son bir ayın en düşük seviyelerine geri çekildi. 96.630’e yönelimle tarihi zirve seviyesini ileri taşıyan BIST 100 Endeksi ise yurtdışı borsalardaki satış baskısı ve TL’deki değer kaybının etkisiyle aşağı yönlü bir seyirle 95 bin desteğinin de altına geri çekildi. Böylece endekste bu seviye direnç haline geldi. 95 binin altında 94 bin desteğine doğru geri çekilmenin devamını görebiliriz. Diğer yandan azalan risk alma iştahının etkisiyle ile altın ons, ABD tahvilleri ve Japon Yeni destek buluyor. Dolar güvenli liman algılamaları ile değer kazanan gelişmiş ülke para birimleri karşısında güç kaybına uğramasına karşın, gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı güçlenme eğilimi gösteriyor. Buna paralel EUR/USD paritesi 1,11’in üzeri ile son yedi ayın en yüksek seviyelerine yöneldi. Yaklaşık bir haftadır yükselen trendde hareket eden EUR/USD’de kısa vadeli teknik görünüm güçlü; 1,12 hedef direnç olarak öne çıkıyor. 1,1050 ise destek seviyesi olarak takip edilebilir.
USD/TL kuru gelişmekte olan ülke kurlarına benzer hareketle 3,55 seviyesi civarından yukarı yönde tepki verdi. Böylece dolar kuru kısa vadeli alçalan trendini yukarı kırmış oldu. Kısa vadede USD/TL’de 3,55 desteğinin üzerinde yön yukarı gözüküyor. 3,60 sonraki destek olarak öne çıkarken USD/TL, kısa vadede bu seviyenin üzerinde 3,65 direncine doğru yönelim gösterebilir. TL’deki değer kaybetme eğiliminin yanı sıra EUR/USD de, EUR/TL’de yükselişe destek sağladı. EUR/TL kısa vadede 4,01 desteğinin üzerinde kaldığı sürece 4,04 direncine doğru yukarı yönlü hareketler sergileyebilir. Altın ons fiyatlarında 1240 dolar desteğinin üzerinde kısa vadeli teknik görünüm güçlü. 1260 dolar direncinin aşılması halinde 1280 dolar olan sonraki direnç seviyesine doğru yükseliş gösterebilir.
TCMB’nin TL depo karşılığı döviz depoları ihaleleri bankalara arbitraj imkanı sağladı. Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağlı olarak bölgede siyasi risklerin azalması ile Mayıs ayının başlarında Londra’da swap faiz oranları düşüş gösterirken, TCMB swap ihalesi ile faiz farkı açılmış oldu. Böylece daha düşük faizle Londra’dan borçlandıkları TL’yi, %12,25 faiz oranı ile TCMB’ye veren bankalar, bu işlemden dolayı arbitraj imkanı sağladı.
TCMB TL likiditesini sıkılaştırma adına, 18 Ocak’ta ağırlıklı olarak Londra piyasalarında uluslararası bankalar ile swap işlemi yapan Türk bankalarının karşısında taraf olma yönünde karar vermişti.
TCMB bu kararı ile bankaların döviz ihtiyacını karşılayarak, işlemlerin kendi üzerinden geçmesini amaçlamıştı.
Böylece uluslararası piyasalarda TL swap işlemi yapan bankalar, Ocak ayı ortasında birbiri yerine TCMB ile para takası yapmaya başladı. Buna göre, TCMB ilk etapta 500 milyon dolar şeklinde belirlediği TL depo karşılığı döviz depo ihalesinde TL faiz oranını % 8, dolar faiz oranını %0,75 olarak ilan etmişti. Ancak bu faiz oranları ve ihale tutarı ilerleyen dönemde artış gösterdi.
Buna göre, yurt dışı hesaplarda TL likiditesi bulunduran banka, son durumda TCMB ile swap anlaşmasına giderse haftalık bazda elindeki TL’yi %12,25 faizden satarken, karşılığında TCMB’den sabitlenen bir kur seviyesinden %1 faizle döviz alıyor. Döviz swap’ın vadesi dolduğunda ise ters işlem gerçekleştiriliyor.
Ancak arbitraj imkanı nedeniyle bankalar ihalelere yüksek talep gösterirken, son bir haftalık süreçte TCMB'nin swap ihalelerine gelen talep artış eğilimi gösterdi ve Cuma günü 1,25 milyar dolar ihale tutarının sekiz katına (10,3 milyar dolar) çıktı. Talebin yüksek olması ihaleden daha fazla pay alma amacından kaynaklandı.
Böylece TCMB’den tarafından 15 Mayıs'tan geçerli olmak üzere bankaların “ihalede verebilecek maksimum teklif tutarı toplam ihale tutarı ile sınırlıdır' ifadesi, "ihalede verilebilecek maksimum teklif tutarı toplam ihale tutarının %30'u ile sınırlıdır” şeklinde değiştirildi. Yeni düzenlemenin devreye girmesiyle dünkü ihalede talep tutarı ise 4,5 milyar dolar oldu.
Sonuç olarak; Londra’daki swap piyasası çok daha derin olduğundan şu ana kadar TCMB oradaki faizler üzerinde etkili olabilmiş değil, dışarıda risk iştahı yüksek seyrettiği sürece arada faiz farkının devam etmesi beklenebilir.
Yurtdışı piyasalar olumlu bir seyir izlerken, TL ve TL varlıklar Türkiye’nin siyasi risk priminin azalması, banka kârlarındaki artış, TCMB’nin fonlama maliyetini yükselterek para politikasını sıkılaştırması ve çarpan bazında benzer ülke varlıklarına görece ucuz kalmasının etkisiyle son dönemde gelişmekte olan ülke varlıklarının üzerinde performans gösteriyor.
Referandum sonrası siyasi belirsizliklerin azalması ile Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi yaklaşık olarak 30 baz puan azalırken, 200 puan ile son 14 ayın en düşük seviyelerine geri çekildi.
Diğer yandan küresel risk alma iştahının etkisiyle, geçtiğimiz yılın sonundan bu yana gelişmekte olan ülke varlıklarına sermaye girişleri devam ediyor. Özellikle de Fransa seçimlerinin ilk tur sonuçlarının piyasalar tarafından olumlu karşılanmasının da desteği ile bu eğilim ileri taşınırken, MSCI GOÜ Endeksi yukarı yönlü hareket ile son bir yılın en yüksek seviyelerine yöneldi.
Gelişmekte olan ülke borsalarının getirilerinin ortalamalarına göre yaptığımız hesaplamaya göre, TL bazında BIST 100 Endeksi referandum sonrası %3, dolar bazında ise %9 oranında görece olumlu performans sergilemiştir.
Sonuç olarak; gelişmekte olan ülke varlıklarında devam eden risk alma iştahının önümüzdeki dönemde devam edip etmeyeceği, TL ve TL varlıkların seyri açısından önemli olacak. Geçtiğimiz yılın sonundan bu yana yüksek risk alma iştahı ile yukarı yönlü trendde hareket eden gelişmekte olan ülke piyasalarında bu olumlu performans nedeniyle bu yıl “Sell in May and go away” eğiliminin gerçekleşme ihtimali bulunuyor. Dolayısıyla da bu yaklaşımla Fed’in Haziran ayına dair faiz artırım beklentilerinin de etkisiyle yatırım fonlarının bu ay pozisyonlarını kapama eğilimi ile kârlarını realize etmesine karşı temkinli olunmalı. Olası bu durumda gelişmekte olan ülke varlıklarının üzerinde performans göstermesi nedeniyle TL ve TL varlıklarda ek satış baskısı görülebilir.