Önerilen Sonuçlar()
Mobil Uygulamayı İndir
QNB Invest
© 2018 QNB Invest A.Ş.
Forex analizleri, forex piyasaları hakkında QNB Invest uzmanları tarafından hazırlanan ve piyasalara yön veren kapsamlı makro analizlerdir.
ABD Senatosu’nun gündeminde bulunan yeni sağlık tasarısına Cumhuriyetçi Parti’den iki senatörün daha muhalefeti nedeniyle tasarı gündemden düşerken, dolar küresel çapta güç kaybetti. Buna paralel EUR/USD paritesi 1,15 seviyesinin üzerine yönelirken, kısa vadeli sıkışmasını yukarı tamamladı. Böylece paritede görünüm daha da güçlü hale geldi. 1,1450 desteğinin üzerinde kısa vadeli yön yukarı gözüküyor. Ancak paritenin seyrinde Perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantı sonuçları asıl belirleyici olacak. Perşembe günü toplantı kararlarını açıklayacak olan ECB’nin (14:45) politika (%0,0) ve mevduat (-%0,4) faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. ECB’nin faiz kararından ziyade Başkan Draghi’nin (15:30) Aralık ayına kadar aylık 60 milyar Euro şeklinde gerçekleştirilecek olan varlık alım programının süresine ve miktarına yönelik vereceği mesajlar piyasaların radarında olacak. ECB’nin Perşembe günü veya yılın geri kalanında gerçekleştireceği toplantılarda parasal genişlemenin miktarının aylık bazda azaltılmasına yönelik olarak detaylar vermesi Euro’nun daha da değerlenmesine neden olabilir. EUR/USD’de 1,16 hedef direnç konumunda iken, bu seviyenin aşılması halinde 1,17 bir sonraki direnç seviyesi olarak takip edilebilir.
TL, doların güç kaybetmesi ile gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel toparlanma eğilimi gösteriyor. Buna paralel USD/TL kuru 3,55 desteğini aşağı yönde kırdı. Kurda bu seviye direnç haline geldi. 3,55 seviyesinin altında zayıflama eğiliminin devamını görebiliriz. 3,52 ara destek konumunda iken, 3,50 ana kuvvetli destek seviyesi olarak takip edilebilir. ECB’nin toplantı kararlarının gelişmekte olan ülke para birimleri üzerindeki etkisi önemli olacak.
Diğer yandan Altın ons fiyatları ABD tahvil faizlerindeki geri çekilme ve doların güç kaybetmesi ile destek bulmaya devam ediyor. 1230 dolar desteğinin üzerinde görünüm güçlü; kısa vadeli yön yukarı gözüküyor. 1240 doların da üzerine yönelen altın ons fiyatları kısa vadede bu seviyenin üzerinde 1255 dolar direncine doğru yükselişine devam edebilir.
Fed üyesi Brainard’ın faiz artırımlarına yönelik temkinli mesajlar vermesi ve Trump’ın oğlunun Rusya ile ilgili mektupları ile yükselen EUR/USD paritesi, Fed Başkanı Yellen’ın yarıyıl sunumu ile 1,14’e geri çekildi. Ancak parite bu seviyeyi koruma çabaları çabaları gösteriyor. Diğer yandan yarın ABD’de Haziran ayına dair açıklanacak olan enflasyon verileri doların seyrinde hareketlilik yaratacaktır. ABD’de manşet enflasyon son üç aydır, çekirdek enflasyon ise son dört aydır düşüş eğilimi gösteriyor. Manşet yıllık enflasyonun Haziran’da %1,9’dan %1,7’ye geri çekilmesi bekleniyor. Dolayısıyla da Fed halihazırda parasal gevşeme yanlısı bir tutum sergilerken, ABD’de fiyatlar genel düzeyi üzerinde baskının devam etmesi, Banka’nın faiz artırım adımlarında temkinli olacağına yönelik beklentilere neden oluyor. Kısa vadede paritede 1,1450 direncini aşması yükselişin 1,16 direncine devamı açısından takip edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1,1350 destek konumunda.
Fed Başkanı Yellen yarıyıl sunumunda bu yıl için bilanço daraltılmasına yönelik öngörüde bulunsa da, enflasyonun belirsizlik içerdiğine yönelik mesajlar vermesi ile gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında değer kazandı. Yellen’ın açıklamaları geçtiğimiz hafta baskı altında kalan bu para birimlerinde rahatlama sağlarken, TL de benzer bir seyir izledi. Buna gore, USD/TL kuru 3,60 desteğini aşağı yönde kırdı. Kurda bu seviye artık direnç haline geldi. Ancak USD/TL’de ilk etapta 3,58 direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. 3,58’in altında ise kurda 3,55 önemli destek seviyesi olarak takip edilebilir. Kurda 3,55 önemli destek konumunda iken, bu seviyeye doğru geri çekilmelerde dolar talebinin artığını görebiliriz.
Öte yandan doların güç kaybetmesi ile destek bulan altın ons fiyatları, 1220 dolar civarında bir seyir izliyor. Bu seviyenin üzerinde kalıcı olması yükselişin 1230 dolar direncine devamı açısından takip edilebilir. Ancak 1230 dolar direncinin altında teknik görünüm zayıf kalmaya devam edecektir. 1220 doların altında 1210 dolar ilk etapta destek seviyesi olarak öne çıkıyor.
Fed’in yanı sıra ECB ve BoE gibi major merkez bankalarının sıkılaştırma yanlısı şahinvari açıklamalarda bulunması küresel tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketlere neden oluyor. Buna paralel ABD ve Almanya tahvil faizleri geçtiğimiz hafta kısa vadeli yükselen trendde hareket ediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi ise %2,40’a yönelerek son iki ayın en yüksek seviyelerine ulaştı. Kısa vadede ABD 10 yıllık tahvil faizi %2,42 seviyesini hedefliyor. %2,42 önemli destek konumunda iken, bu seviyenin aşılıp aşılmayacağı önemli olacak.
Küresel risk alma iştahı azalmışken, dolar gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında güçlenme gösteriyor. EUR/USD paritesi ise Alman tahvil faizlerindeki yükselişin hız kazanması ile 1,14 direncine doğru yönelim gösteriyor. Kısa vadede 1,14’ün aşılması halinde 1,1450 hedef direnç olarak takip edilebilir. Yarın ABD’de açıklanacak olan Haziran ayına dair tarım dışı istihdam verisi doların seyrinde etkili olacaktır. Verinin aylık bazda 179 bin kişi artış göstermesi bekleniyor. Verinin piyasa beklentilerinin üzerinde açıklanması doların gücünü artırmasını sağlayabilir. Olası bu durumda paritede 1,13 destek seviyesi olarak öne çıkıyor. 1,13 desteğinin üzerinde paritede Euro lehine görünüm korunabilir.
ABD tahvil faizlerindeki yükselişle doların güçlenmesine bağlı olarak gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybına uğradı. TL de benzer bir seyir izlerken, USD/TL kuru kısa vadeli alçalan trend direncinin geçtiği 3,55 seviyesini yukarı yönde kırdı. Kurda kısa vadede bu seviyenin üzerinde yön yukarı gözüküyor. Diğer yandan Güney Afrika’da siyasi otoritelerin ülkenin merkez bankasını kamulaştırmayı planlaması ile Rand değer kaybına uğrarken, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde satış baskısı arttı. TL, Rand ve Rus Rublesi en fazla değer kaybeden para birimleri olarak öne çıkıyor. Bu gelişmelerin etkisiyle USD/TL kuru 3,60 direncinin de üzerine yönelim gösterdi. Kısa vadede dolar kurunda 3,60 destek haline gelirken, 3,63 direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. Ancak 3,63’ün de yukarı yönde aşılması halinde kurda 3,70 direncine doğru yükseliş görebiliriz.
Öte yandan Kuzey Kore’nin balistik füze denemesinde bulunması ile jeopolitik risk algılamalarına bağlı olarak altın ons fiyatları 1220 dolar desteğinden hafif yukarı yönde tepki vermiş durumda. Ancak kısa vadeli görünüm zayıf kalmaya devam ediyor. Kısa vadede altın onsun 1220 doların üzerinde kalması önemli; aksi halde 1215 dolar önemli desteğine doğru geri çekilebilir. 1230 dolar ise direnç olarak takip edilebilir.
Fed, ECB ve BoE gibi majör merkez bankalarından son dönemde gelen sıkılaştırma yanlısı açıklamalar küresel çapta düşük faizli dönem sona mı eriyor endişelerine neden oluyor.
Buna paralel Mayıs ayı ortasından bu yana alçalan trendde hareket eden ABD ve Almanya 10 yıllık tahvil faizleri geçtiğimiz hafta bu trendlerini yukarı yönde kırdı.
ABD 10 yıllık tahvil faizi %2,3’ün üzeri ile son 1,5 ayın en yüksek seviyelerine yönelmiş oldu. ABD ve Almanya tahvil faizlerinde yükseliş ise gelişmekte olan ülke tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketleri beraberinde getiriyor.
Yılın başından beri artan risk alma iştahının etkisiyle aşağı yönlü trendde hareket eden gelişmekte olan eurobond ($) faizleri, geçtiğimiz haftadan beri ABD tahvil faizlerindeki artışa paralel yükseliş eğilimi sergiliyor.
Sonuç olarak; önemli merkez bankaları parasal sıkılaştırmaya yakın bir duruş sergilese de, bu bankaların son dönemde beklentilerden daha şahin tutum sergilemeleri gelişmekte olan ülke piyasalarında kısa vadede tedirginliğin devamına neden olabilir. Ancak bu durumun orta uzun vadeli bir krize dönüşebileceğini söylemek için henüz erken, ABD 10 yıllık tahvil faizinde %2,40 ve Alman 10 yıllık tahvil faizinde %0,50 ilk planda önemli eşik seviyeleri olarak izlenmeli, buralar aşılmadıkça kar satışları kısa soluklu olabilir.
Petrol fiyatları bir aydır alçalan trendde hareket ederken, Brent petrol bu süre zarfında %22 oranında değer kaybetti. Libya’da petrol üretiminin artması ve arz endişeleri ile petrol fiyatlarında zayıflığın artmasına neden oldu. Kısa vadede Brent petrolde 46,6 dolar direncinin altında zayıf görünümü korunabilir. Kısa vadede tepki alımları gelebilir ancak bu seviye yukarı yönde aşılmadığı sürece yükselişler tepki niteliğinde kalabilir. 46,6 doların altında 43,5 dolar ise destek olarak takip edilebilir.
Fed geçtiğimiz haftaki toplantısında para politikasına yönelik görece şahinvari mesajlar verse de, toplantı sonrasında enflasyon beklentileri aşağı gelmeye devam ediyor.
Fed yakın vadede enflasyonun düşük kalmasını beklerken, işgücü piyasasında yaşanan iyileşmenin enflasyonun yükselmesi için gerekli şartları oluşturduğunu düşünüyor.
Ancak petrol fiyatları Mayıs ayının son haftasından bu yana aşağı yönlü trendde zayıf bir seyir izliyor. Bugün Brent petrol 46,70 dolar desteğini aşağı yönde kırarken, petrol fiyatlarında görünüm daha da zayıf hale geldi. Dolayısıyla da Brent petrol bu seviyenin altında 43,60 dolar desteğini hedefliyor.
Diğer yandan Fed bu yıl için ortalama enflasyon beklentisini % 1,9'dan %1,6’ya düşürmüş, 2018 ve 2019 enflasyon beklentilerini aşağı yönde revize etmişti.
ABD’de yıllık enflasyon dört aydır düşüş eğilimi gösteriyor. Özellikle de son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş, fiyatlar genel seviyesini aşağı çekerken, Mayıs ayı manşet enflasyonu yıllık bazda %2,2’den %1,9’a, çekirdek enflasyon ise %1,9’dan %1,7’ye geriledi. Aşağı grafikte görüleceği üzere verilerin açıklanması sonrası ve Fed kararlarının ardından ABD’de 5 yıllık enflasyonun 5 yıl sonrasında nerede olacağını gösteren faiz oranı düşüş eğilimi gösterdi.
Sonuç olarak; Fed para politikası kararlarını alırken, büyüme ve enflasyon beklentilerine önem atfeder. Petrol fiyatlarında yaşanan geri çekilme önümüzdeki dönemde enflasyon beklentilerinin daha da aşağı gelmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra ABD’de son dönemde açıklanan veriler büyümenin hızına yönelik risk teşkil etmekte. Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda, Fed bu yıl için sıkılaştırıcı yönde adımlarını küçük tutmak zorunda kalabilir. Bu sene bir faiz artırımı öngörse de, enflasyonda iyileşme görmediği takdirde faiz artırımı ve/veya bilanço daraltılması yönünde karar alamayabilir.