Forex Yorumları

ABD piyasalarında dün yaşanan gerilemenin ardından bu sabah saatlerinde Çin’de yaşanan finansal zorlukların genel ekonomiye yansıyabilecek olduğu beklentisi Asya piyasalarının da belirgin şekilde gerilemesine neden oldu. Bu gelişme Dolar’ın güçlenmesine neden olabilecek türde bir sürece işaret ettiğinden Euro/dolar paritesi bu bağlamda satış baskısı altında kalabilir. Diğer yandan Dolar faizlerindeki düşüş ilk etapta Dolar olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilse de, aynı süreç içinde hisse senedi borsalarının satış baskısında kalabilecek olması bir sonraki adımda yine Dolar olumlu bir gelişme olur. Son olarak bugün açıklanacak faiz toplantısı tutanaklarını iyi okumak gerekecek. Beklentime göre Fed her ne kadar ekonomi olumlu görüşlerini bildirecek olsa da Fed’in faiz artırımının ancak Aralık ayında olacağını tahmin ediyorum. Buna paralel bir söylem gelirse, o zaman parite yükselir ancak kısa vadede Fed’in Eylül beklentilerini yönetmeye devam etmesi daha muhtemel. O nedenle Aralık ayına dair bir sinyal vermek istemez ve daha çok Eylül beklentilerini yönetmeye devam eder. Bu da yükselişleri takiben paritede satış yapılmasının uygun olabileceğine işaret ediyor.

Dün İngiltere’den açıklanan sanayi üretimi verilerinin beklentilerin üzerinde olmasına karşın, imalat sektörü üretiminin bırakın yükselmeyi belirgin şekilde gerilediğine şahit olduk. Bu durumda insan emeği ve emtia gerektiren alanlarda yaşanan gerilemenin İngiliz ekonomisinin daha az ithalat yapmak isteğine işaret olabilir. Bu da Sterlin olumlu sayılabilecek bir gelişme. Bu nedenle her ne kadar bugünlerde Dolar’ın yükselme potansiyeli paralel piyasalarca destekleniyor olsa da, Sterlinin bundan kolaylıkla etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle Sterlin/dolar paritesindeki gerilemelerin oldukça sınırlı kalıp ancak Dolar’ın yükselebileceği gerçeğine bağlı olarak da yükseliş potansiyelinin sınırlanacağını düşünüyorum. Bu nedenle paritenin düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Hisse senedi piyasaları Dolar/yen paritesine kılavuz olmaya devam ediyor. Hisse senetlerinde yaşanan düşüşlerin etkisiyle Dolar faizlerinin de düşmüş olduğu gerçeği Dolar/yen paritesinde satış baskısına neden olması ve aynı zamanda Japonya’dan açıklanan Yen olumlu verileri Yen’in değer kazanması için yeterli gözüküyor. Bu sabah saatlerinde özellikle Çin ekonomisiyle ilgili tedirginlerin artmış olmasıyla da değer kazanan Yen’in 122,70 seviyesindeki desteğini kırdığını dün itibarıyla teyit etti. Bu durum aynı seviyesinin direnç olmasına neden olabilir ve ilerleyen günlerde yeni hedef 121,30 olur. Bu noktada eğer senaryolarda bir değişiklik olmazsa, 122,70 civarına kadar oluşabilecek yükselişlerde satış denemeleri yapmak gerekebilir.

Düşen faizler ve yatay bandını daha yüksek seviyelere taşıyan VIX endeksi altının düşüşleri takiben alınmasını gerektiren bir durum. Ne var ki Dolar’da yaşanan yükseliş, Çin ekonomisindeki yavaşlama beklentileri ve emtia fiyatlarında yaşanabilecek gerilemelerin devam edecek olması altın üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Baskıların dünkü seansta beklediğimden daha fazla ve daha uzun sürmüş olması düne dair desteklerin kırılmasına neden oldu. Ancak bugünlerde 1252 ve 1248 gibi daha önemli desteklere yaklaşırken piyasanın kararsız olacağını düşünüyorum. Bu kararsızlık sürecinde düşüşleri takiben alımların hızlı bir şekilde oluşması muhtemel. Bu noktada günlük strateji olarak düşüşleri takiben kısa metrajlı, kısa vadeli ve stoplu alım denemeleri yapmak faydalı olabilir.

Çin ekonomisinin yavaşlayabileceği beklentisi ve Dolar’da yaşanan yükseliş petrol fiyatları üzerinde baskı yaparken, hisse senedi piyasalarında düşüşün de devam etmesi petrolün başını yukarı çevirmesine engel oluyor. Bugün ABD’den açıklanacak petrol stok verileri belirleyici olabilir ancak bu verilerin çok belirsizlik yaratması durumunda piyasanın Dolar ve hisse senedi piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak hareket edeceğini düşünüyorum. Böyle olursa, o zaman petroldeki düşüşler çok kısa vadede kısa metrajlı ve kısa süreli alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Yunanistan’da yapılan referandum sonrasında Almanya ve Fransa’nın Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkmaması için akla yatkın önlemler alması için Chipras’ı uyarmış olması Avrupa’nın Yunanistan konusunda geri adım attığını gösteriyor. Bu durumda ekonomik ve finansal bir meselenin siyasi bir meseleye dönüşmüş olması gelişmelerin daha kolay ve hızlı çözülebileceğine işaret ediyor. Ancak eğer Merkel Chipras’la mücadele etmeye devam kararı alırsa o zaman aradaki gerginlik Avrupa’ya yayılabilir ve bu da Euro üzerindeki siyasi risklerin artmasına neden olabilir. Bu nedenlere bağlı olarak eğer Avrupa’dan ekonomik veriler yeterince iyi açıklanmazsa, Euro’nun Dolar karşısında düşmeye devam etmesi için iyi nedenleri olacaktır. Bu nedenle yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek faydalı olabilir.

Euro’nun Sterlin karşısında gerilemiş olmasının ardından gerilemenin devam etmesi için yeterince gelişmenin olmayışı Sterlin’in Dolar karşısındaki yükselişinin de sınırlı kalmasına neden oldu. Oysa Avrupa’da siyasi riskler artmaya devam ederken Euro/sterlin paritesinin daha belirgin düşmesi ve bunun da Sterlin/dolar paritesinin nispeten sınırlı gerilemesi gerekir. İngiltere’den bugün açılanacak olan sanayi üretimi verilerini yakından takip etmek gerekiyor. Eğer bu veriler Sterlin olumlu açıklanırsa, özellikle Euro/sterlin paritesi üzerindeki satış baskısı artar ve bu durum Dolar’ın güçlenmesi durumunda bile Sterlin/dolar paritesinin daha sınırlı gerilemesine neden olur. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde Sterlin/dolar paritesinin eşit ve zıt güçler arasında kalacağını görmek mümkün. Bu nedenle yatay bir seyir izleyen seans geçirebiliriz.

Japonya’da faizlerdeki düşüş sürecinin yavaşlamış olmasının ardından oluşması muhtemel yükselişler Dolar/yen paritesi üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. Elbette bu tür gelişmeler son günlerde Japonya’dan açıklanan Yen olumlu verilerin de etkisiyle oluşmuş olsa da aynı zamanda Dolar faizlerindeki gerileme bu oluşumu destekleyen ana faktör olarak kalmaya devam etti. Bu noktada hisse senedi piyasalarındaki gelişmeler kılavuz olabilir. Eğer hisse senedi piyasalarının düşüşleri devam eder ve bunlar Dolar faizlerinin olası yükselişine bağlanmazsa, o zaman Dolar/yen paritesinin düşüşü oldukça belirginlik kazanıyor. Ancak eğer Dolar faizleri yükselirken hisse senedi piyasalarının yükselmeye devam etmesi Dolar/yen paritesinin belirgin şekilde yükselmesine neden olacaktır. Son zamanlarda sıkışık süreç takip eden Dolar/yen paritesinin ilerleyen günlerde volatilitesinde artışın oluşacağına işaret olabilir. Bu nedenle yukarıda açıkladığım gibi sadece faiz piyasalarına değil aynı zamanda faizlerin hisselerle etkileşimine bakarak karar vermek gerekecek.

Yunanistan’da yapılan referandum ve açıklanan ekonomik veriler sonrasında faizlerin genel olarak gerilemiş olması altın fiyatlarının yükselişini gerektirirdi. Ancak henüz buna dair bir gelişme olmuş değil. Aynı zamanda VIX endeksinin de yükselmiş olması altının yükselişini gerektirirdi ancak bu da olmadı. Bu noktada gecikmeli de olsa altın fiyatlarında bugünlerde bir miktar yükseliş olabilir. Bunun oluşabilmesi için Dolar’da bir miktar gerileme ve emtia fiyatlarında yükseliş olması gerek. Ancak son günlerde ekonomik verilere baktığımızda ABD birçok ülkenin durumuna göre daha iyi durumda olması Doların olası gerilemesini geciktiriyor. Bu da altının yükselişinin sınırlı olmasına neden oluyor. Ancak dediğim gibi eğer emtia ve faizler belirgin değişimler olur ve yukarıda belirttiğim kompozisyonda altının yükselişini tetiklerse altındaki yükseliş oldukça belirgin olabilir. Bu nedenle açığa satış yaparken çok dikkatli olunuz.

Hisse senedi piyasalarının düşmesine neden olan faktörler petrolün de belirgin şekilde gerilemesine neden oldu. Ancak petroldeki belirgin gerilemenin Doların yükselişi ve hisse senedi piyasalarının düşüşüyle kısa vadede tam olarak bağdaşmamasından dolayı dünkü düşüşün akabinde bugünkü düşüşlerin devam etmesinin ardından belirgin bir düzeltme olabilir. Bu nedenle kısa vadede düşüşleri bekleyip bunları alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekebilir. Elbette ki dünkü belirgin düşüşün ardından bugün hemen yükselmesini beklemek zor ama seans içindeki düşüşler, çok kısa vadeli stoplu alım denemeleri yapmak için değerlendirilebilir.

Dünyanın genelinden açıklanan ekonomik verilerin son dönemde olumsuz bir sürecin varlığına işaret etmesi bir yana, bu gelişmelere rağmen Dolar faizlerinin bu sene içinde artabileceği beklentisinin daha geniş kitlelerce kabul edilmiş olması hisse senedi piyasalarında gecikmiş satış dalgasının artmasına neden oldu. Yeni haftaya borsaların düşüşüyle başlarken, bunda Yunanistan’da hafta sonu yapılan referandumdan “Hayır” sonucu etkili olmadı. Hisse senedi piyasaları zaten düşmek için fırsat ararken mal fiyatlarındaki gerilemeler ve bugüne kadar dünyanın ekonomik büyümesinde lokomotif olan ülkelerin bu özellikten uzaklaşıyor olması hisselerin düşmesine, Doların göreceli olarak yükselmesine ve bu dalga içinde de Euro/dolar paritesinin haftaya gerileyerek başlamasına neden oldu. Euro/dolar paritesindeki düşüş Yunanistan’dan çıkan Hayır sonucuna bağlı olarak gelişmiyor. Çünkü referandum aslında Merkel ve Chipras arasında olan siyasi rekabetin içinde Chipras tarafında yapılan bir manevra niteliğindeydi. Bugün Yunanistan AB’den ya da Euro Bölgesi’nden ayrılsa, bu durum olsa olsa paritenin yükselişini tetikler. Bu nedenle bugün paritenin Yunanistan’daki gelişmelere bağlı olarak yaşanan her düşüşü aslında bir sonraki gün kar etmek için yapılacak alım fırsatlarını beraberinde getirecektir.

Konut fiyat artışının beklenenden düşük olmasının dışında geçen hafta İngiltere’den açıklanan ekonomik verilerin Sterlin olumlu olduğunu hatırlayacak olursak, yeni haftaya baskı altında başlayan Euro nedeniyle Euro/sterlin paritesinin baskı altında kalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu durum Sterlin/dolar paritesindeki düşüşlerin de sınırlanması anlamına gelir. Bu nedenle tam destek seviyesi civarında olan Sterlin/dolar paritesinin biraz daha gerilemesinin ardından eğer aşağı yönlü bir momentum kazanmazsa düşüşlerin alım fırsatı olarak kullanılacağını bekleyebiliriz. Bugün İngiltere’den açıklanacak otomobil tescil verileri dışında, yarın İngiltere’den açıklanacak sanayi üretimi ve imalat üretimi verilerinin olumlu olması bu sürecin hızlanmasına neden olabilir. Bugünse paritenin daha çok yatay bir seyir izleyerek seansı tamamlayacağını düşünüyorum.

Düşen hisse senetleri ve beraberinde düşen emtia ve Dolar faizleri genel olarak Dolar/yen paritesi üzerinde satış baskısının artmasına neden oluyordu. Bu sabah saatlerinde Yunanistan’dan çıkan “Hayır” sonucuna bağlı olarak gerileyen hisse senedi piyasaları beraberinde Dolar/yen paritesinin de düşüşle yeni haftaya açılmasına neden oldu. Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus var: Eğer Euro/dolar paritesi gerçekten Yunanistan meselesiyle birlikte düşüyorsa, o zaman Dolar/yen paritesinin düşüşü Yunanistan’daki gelişmelere bağlı olarak yaşanan bir düşüş olmamalı. Bu noktada hisse senedi piyasalarındaki düşüş süreci ve buna bağlı olarak Dolar faizlerinin de düşme ihtimalinin piyasa tarafından beklendiğini öne sürmek mümkün. İşte tam bu noktada Japonya’dan açıklanacak ekonomik veriler daha da önem kazanıyor. Eğer Japonya’dan bu hafta içinde açıklanacak ekonomik veriler Yen olumlu açıklanırsa, paritenin yatay seyri aşağı yönlü olarak kırılır. Eğer Japonya’dan açıklanacak ekonomik veriler Yen olumsuz gelirse, o zaman paritenin hafta başında bir miktar daha gerilemesinin ardından yükselişler gecikmeyecektir.

Yunanistan’da yapılan referandum sonucunda “Hayır” çıkmasının ekonomilere olan güvenin daha da azalmasına neden olabileceği düşüncesiyle altın fiyatları güne önce yükselişle açılmış olsa da, ilerleyen saatlerde Dolar’ın değerlenmiş ve mal fiyatlarının gerilemiş olması altının da yeniden düşmesine neden oldu. Bu noktada hemen belirtmeliyim ki, son birkaç seanstan beri yaşanan gelişmeler ve ekonomik veri açıklamaları Fed’in faiz artırım sürecini Eylül ayında başlatmamasına, hisse senetlerinin bu bağlamda yeniden yükselmek isteyeceğini ve VIX endeksinin yükseldiği seviyelerde kalmaya ya da daha da yükselmesine neden olabilir. Bu senaryo diğer piyasa oyuncuları tarafından kabul edilir ve benimsenecek olursa altının düşmesi için pek bir neden kalmıyor. Bu nedenle zaten düşmüş olan altının bugünkü seansta biraz daha düşmesi kısa süreli taşınabilecek alım fırsatlarını da beraberinde getirebilir. Bu alım fırsatı hem günlük hem de daha uzun vadeyi kapsayan şekilde düşünülebilir.

Yeni haftaya başlarken hisse senedi piyasalarında yaşanan belirgin düşüşler ve Dolar’ın yükselişi petrol fiyatlarının da düşüşünü tetikledi. Petrolde daha göze çarpan bir düşüşün olabilmesi için petrolün dünya arzında bir yükseliş olması gerekiyor. Bir diğer deyişle talebin azalabilecek olmasına ilişkin düşüşün zaten son günlerde yaşanmış olmasının ardından petroldeki düşüşün devam edebilmesi için örneğin Irak’tan gelen haberlerin petrol arzını artırma yönünde olması gerekir. Ancak şimdilik buna benzer bir haber gelmesi yerinde bununla ilgili jeopolitik gelişmelerin tam aksini göstermesi mümkün. Kısaca söylemek gerekirse, kısa vadede ekonomi olumsuz haber akışının petrol üzerinde yarattığı satış baskısı bugünlerde jeopolitik gelişmelere bağlı olarak tam tersine dönme olasılığı mevcut. Bu nedenle düşüşlerde alım denemeleri yapılabilir.