Forex Yorumları

ABD’den dün açıklanan tüketici fiyat endeksi ve imalat sektörü ürerimi beklentilerin üzerinde gelirken, sanayi üretiminin beklentilerin altında kaldığını gördük. Dünkü raporumda da belirttiğim gibi asıl kılavuzun enflasyon verisi olduğu bir ortamda enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanmış olması Dolar olumlu sürecin devam etmesine neden olabilir. Diğer yandan emtia ve hisse senedi piyasalarının da satış baskısı altında kalmaya devam edebilecek olması Dolar’ın güçlenme sürecinin devam etmesine neden olur. Bu noktada kısa vadeli düzeltmelerin de oluşabileceğini söylemek gerekir. Her ne kadar mevcut durum paritenin düşüşünü destekliyor olsa da özellikle petrol fiyatlarında görülebileceğini düşündüğüm yükselişler Dolar’ın değer kazanma sürecini kısa vadede tam tersine bırakabilir. Öte yandan bugün ABD’den açıklanacak inşaat ruhsatları ve inşaat başlangıçları verisini de takip etmek gerekecek. Eğer bu verilerde çok belirgin bir yükseliş olmazsa bahsettiğim senaryonun devam etmesi söz konusu olur. Yani kısa vadede düşüşlerde Euro/dolar paritesinde kısa metrajlı alım denemeleri yapmak para kazandırabilir.

Dün İngiltere’den açıklanan enflasyon verilerinin Sterlin olumsuz şekilde düşük gelmiş olması Sterlin/dolar paritesinin gerilemesine neden olmasa da beklenen yükselişini ertelemesine neden oldu. Paritedeki düşüşün devam etmeyişinin altındaki nedenlerden bir tanesi de Euro/sterlin paritesinde görülen düşüşün kendisiydi. Bu düşüş sürecinin devam etmesi şimdilik Sterlin/dolar paritesinin düşüşüne engel olsa da aynı şekilde Dolar’ın bir miktar gerileyebilecek olması da çok kısa vadede Sterlin/dolar paritesinin yükselmesine neden olabilir. Kısa vadede Dolar endeksinde görülebilecek düşüşler Sterlin/dolar için bir alım fırsatına işaret edecektir.

Dün ABD’den açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gelmiş olması Dolar/yen paritesinin yükselmesinde baş etken oldu. Bu hafta başında Japonya’dan açıklanan büyüme verileri sonrasında yine Japonya kaynaklı ve pariteyi etkileyebilecek veri açıklaması olmadı ve yarına kadar da olmayabilir. Bu durumda Dolar cephesindeki gelişmelerin parite üzerinde etkili olmaya devam edeceğini söylemek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında yarından önce, bugünkü seans süresinde paritede bir miktar gerilemelerin olmasını bekleyebiliriz ancak bu gerilemelerin sınırlı olup sadece alım fırsatı olarak değerlendirileceğini düşünüyorum.

Dün ABD’den açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde açıklanmış olması altın fiyatlarının düşüşünü tetikledi. Bu düşüş sürecinin bugün de devam etmiş olması normal ancak Dolar’da görülebilecek gerilemeler ve emtia fiyatlarında kısa vadede gerçekleşeceğini düşündüğüm alım dalgasının aynı şekilde altın için de geçerli olabileceğini düşünüyorum. Bu bağlamda kısa vadede altında alım yapmak para kazandırabilir ancak alım pozisyonları kısa metrajlı ve düşüşleri takiben gerçekleştirilmelidir.

Bugün ham petrol fiyatlarında belirgin olmayan ancak yukarı yönlü kısa süreli bir yükseliş görebiliriz. Bunun nedenlerinden en önemlisi jeopolitik dengelerin altının daha fazla düşmesi durumunda gerginliklerin artacağına işaret etmesinden kaynaklanıyor. Arz ve talep bir yana olsun, gerçek talep potansiyelinin oldukça yüksek olmasına rağmen sırf arz fazlası var diye petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi normal ancak pozisyonların aşırı derecede satışa işaret etmesi böyle bir ortamda petrolün belki bir hafta içinde yüzde 10 yükselmesine bile neden olabilir. Bu nedenle düşüşlerde alım yapmak ancak alım pozisyonlarını sınırlı ve ölçülü taşımak para kazandırabilecek fırsatları verir.

Fransa’da yaşanan terör olaylarının ardından paritenin yönü aşağı oldu. Dün itibarıyla 1,07’nin altına kayan paritenin bugün ABD’den açıklanacak verilerle yön bulması mümkün. ABD’den açıklanacak enflasyon verileri haricinde sanayi üretimi ve sermaye girişi verileri karmaşık sinyaller yaratabilir. Bir süredir enflasyon baskısının ortadan kalktığı dünya ekonomisinde emtia fiyatları gerilerken Dolar’ın yükselişi ABD’de enflasyonun sönük kalmasına neden oluyor. Bunun birincil etkileri dün ABD’den açıklanan New York Eyaleti imalat sektörü endeksinde görüldü. Aynı şekilde bugün ABD’den açıklanacak üretici fiyat endeksi düşük gelebilir. Buna karşın ABD’nin şu an dünyada gerçek anlamda tek güvenli liman olması itibarıyla sermaye girişinin yüksek olması beklenir. Bu ikili gelişmeler paritenin karmaşık bir veri düzeni içinde hareket etmesine neden olur ancak enflasyon verileri daha ön planda olacağı için enflasyonun düşük gelmesi paritedeki düşüşlerin sınırlı kalmasına neden olabilir. Böyle bir durumda düşüşleri bekleyip alım denemeleri yapmak faydalı olabilir.

Sterlin/dolar paritesinin Dolar’ın yükseldiği günlerde çok sınırlı düşmesi şu üç senaryoyla açıklanıyor: Birincisi Euro/sterlin paritesinin düşüşü, ikincisi İngiltere Merkez Bankası’nın da faiz artırma sürecinde oluşu ve üçüncüsüyse Fed’in olası faiz artışından sonra faiz artışlarını aralığının çok uzun aralıklarda tutabilecek olmasıdır. Bunlar bir araya geldiğinden Sterlin/dolar’da olası bir gerilemenin olması için İngiltere ekonomisine dair kritik verilerin bozulması gerekir. Bugün o veriler İngiltere’den açıklanacak. Özellikle enflasyon verilerinin ağır basacağı seans içinde eğer enflasyonist baskılar yerini deflasyona bırakmazsa Sterlinin düşüşleri çok sınırlı kalır. Hatta eğer bir sürpriz olur da enflasyonda beklenmedik bazı kıpırdanmalar olursa Sterlinin olası yükselişi belirginleşir. Enflasyon verileri gelmeden önce bu paritede işlem yapmayınız. Veriler geldiğinde enflasyon verilerinin beklentilerin ne kadar üzerinde ya da altında olduğuna göre pozisyon almakta fayda var.

Dolar faizlerinin düştüğü bir seansın ardından Dolar/yen paritesinin yükselişi Japonya ekonomisinin yeniden durgunluğa girdiğinin görülmüş olmasıyla açıklanıyor. Uzunca bir süredir parasal genişleme politikasıyla bir noktaya gelemeyen Japonya ekonomisinin aynı zamanda küresel yavaşlamadan da nasibini alıyor olması bu ülkenin ekonomik durgunluğunun daha da uzun vadeye yayılmasına neden olabilir. Japon ekonomisi İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin alternatif ekonomisi olduğundan, Dolar/yen paritesindeki yükselişler özellikle ABD’nin yabancı sermaye girişi verilerinin olumlu açıklanmasıyla gecikmeli eş bütünleştirilebilir. Bu nedenle bugün ABD’den açıklanacak sermaye girişi verileri yüksek gelirse, bu piyasa için sürpriz olmaz ve dolaysıyla parite üzerinde çok fazla etkisi de olmaz. Şayet ABD’nin enflasyon verileri eğer beklenenden düşük gelirse o zaman paritede gerileme görülebilir. Dolayısıyla bugünkü kılavuz ABD’nin enflasyon verileri olacaktır.

Hata sonu Fransa’da olan terör olayları sonrasında olası jeopolitik gelişmelerin çok fazla savaş içermeyeceğinin anlaşılmasıyla altın fiyatları seans içindeki yükselişi ardından yeniden ekonomik gerçeklere göre hareket etmeyi seçti ve yükseldiği gibi seans içinde belirgin bir gerileme yaptı. Bu gerileme sürecinin ardındaki ekonomik nedenler malum düşük emtia fiyatları ve yükselen Dolar olarak açıklanabilir. Çin ekonomisinin yüzde 7 büyümeye devam edeceğinin açıklandığı bir dönemde piyasaların buna ne kadar aldırış edeceği önemli. Çünkü Dolar’ın yükselişi, emtia fiyatlarındaki gerilemeler ve küresel ekonomik durgunluk riski büyük ölçüde Çin ekonomisine bağlı. Jeopolitik unsurlara geri dönecek olursak, Suriye’ye hiçbir ülke askerinin ayak basmayacağının anlaşılmasıyla gerilemiş altın fiyatlarının bundan sonra yeniden ekonomik gelişmelere bağlı olarak fiyatlanacağını ve bu süreçte Dolar’daki hareketin yönünün önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer bugün ABD’den açıklanacak enflasyon verileri beklentilerin üzerinde açıklanırsa sanıldığı gibi altın yükselmeyebilir. Aksine düşer çünkü olası enflasyon artışı faizleri de beraberinde yükseltir ve bu da altında kısa süreli bir baskıya neden olabilir. Ancak içinde bulunduğumuz şartlar dikkate alındığında altın satılmaktan çok düşüşleri bekleyip alınmasından daha çok fayda görülebilir.

Petrol fiyatlarının düşüşü dolaylı olsa da aslında çok büyük ölçüde Fransa’da yaşanan gelişmelerle ilişkilendirilebilir. Rusya’nın Suriye konusunda batıyla ters düşmesinin nedeni ABD’nin Rusya ve Çin stratejik ortaklığına karşı kasten petrol fiyatlarını düşürmek istemesine bağlanabilir. Bu durum Suriye’deki aşırı grupların yarattığı terör olaylarını da açıklarsa o zaman G20 sonrasında ortaya çıkan yeni tablo petrol fiyatlarının düşüşünü değil yükselişini gerektirebilir. Bu nedenle jeopolitik ve siyasi yaklaşım açısından bakıldığında petrolün bugünlerde piyasalarca destekleneceğini düşünüyorum.

Hafta sonu Paris’te meydana gelen terör saldırıları sonrasında yeni haftaya dünyaya başka bir bakış açısıyla giriyoruz. Avrupa’da son bir yılda yaşanan olayların küresel ekonomik gelişmelerin de değişme sürecinde olduğunun bir göstergesi olmasa da bu olayların ikincil etkileri daha yakın bir zamanda kendisini göstermeye başlayabilir. Örneğin bunun anlamı ilk etapta belki daha yavaş büyüyen ve daha az enflasyon üreten Avrupa olabilir. Bu açıdan düşünüldüğünde ilerleyen gün ve haftalarda ve hatta aylar içinde Avrupa’nın büyümesinden çok belki de enflasyonun olup olmadığı daha belirgin bir konu haline gelecek. Aynı şey aslında ABD için de geçerli. Emtia fiyatları gerilerken aynı zamanda Dolar’ın yükseliyor olması zaten kendi başına normal bir durumken, Fed’in enflasyon beklentilerini biraz ertelemesi gerekebilir. Buradan şu anlam çıkartılır. Eğer Fed Aralık ayında faiz artıracaksa ki benim beklentim Nisan ayından beri Aralık ayında olacağı yönünde oldu, bunun zamanlamasının enflasyon baskılarını en az olduğu döneme denk gelecek olması Dolar’ın daha da güçlü olmasına neden olabilir. Bu noktada kısa vadede aynı bakış açısıyla düşündüğümüzde geçen hafta ABD’den açıklanan düşük üretici fiyat endeksi verileri sonrasında Dolar çok fazla gerilemedi. Avrupa’nın da enflasyon verilerinin baskı altında olduğu bugün ve bu hafta açıklanacak verilerle kendisini gösterirse o zaman paritenin yükselişleri satış fırsatı olur.

Küresel ekonomiler emtia fiyatlarının yarattığı baskı altında büyümeye çalışırken İngiltere’nin dünyanın aksine hemen faiz artırması için bir neden şimdilik gözükmüyor. Ne var ki dünyaya şöyle bir baktığımızda Avrupa’da uzun zamandır hiç terör saldırısıyla karşılaşmamış bir İngiltere var ve aynı şey ABD için de geçerli. Yani bu ülkelerin kısa ve orta vadede paranın gidebileceği birkaç gelişmiş ülke olabileceği tezini göz ardı etmemek gerekir. Bu bağlamda düşündüğümüzde Sterlinin Euro karşısında değer kazanma ihtimali yüksek. Bu açıdan bakıldığında Sterlinin Dolar karşısında çok fazla düşmesi kolay olmaz. Zaten Fed’in faiz artırmasının ardından büyük ihtimalle faiz artırımlarının devamının gelmesini ekonomik gelişmelere bağlayarak şartlandıracağı için İngiltere Merkez Bankası’nın Fed’den çok sonra bile faiz artırabilecek olduğu gerçeği Sterlin/dolar paritesini çok fazla baskı altına almayacaktır. Hatta tam tersine Sterlinin yükselmesine bile neden olabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde gün içinde Sterlin/dolar paritesinde görülebilecek düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Japonya’dan yeni gelen büyüme verileri ekonominin daha yavaş büyüdüğüne işaret ederken diğer yandan Dolar faizlerinin geçen hafta ABD’den gelen veriler sonrasında gerilemiş olması parite üzerinde birbirine ters etkilerin oluşmasına neden oluyor. Bu hafta içinde Japonya’dan açıklanacak ekonomik veriler ve ABD’den gelecek enflasyon verilerini yakından takip etmek gerekecek. Öte yandan faizlerin de hareketlerini çok yakından takip etmek gerek çünkü Fed’in Aralık ayındaki olası faiz artışının uzun vadeli faiz oranlarında yapması gereken değişim sona erdi. Eğer bundan sonra bir değişim olursa, bu değişimlerin Fed’in faiz politikasına mı yoksa başka ekonomik göstergelere bağlı olarak mı gerçekleşecek olduğunu anlamak oldukça kritik bir mesele. Eğer Dolar/yen paritesinde işlem yapıyorsanız bahsettiğim bu dinamikleri çok iyi okumak gerekir. Şimdiki görüntüye bakıldığında görünen o ki, Dolar’ın kısa bir süre daha baskı altında kalmasının ardından Dolar faizlerinin yeniden yükselebilecek olduğudur. Hafta içinde ABD’den gelecek enflasyon verileri sorasında, eğer enflasyonda çok belirgin bir baskı oluşmadığı görülürse, o zaman Dolar/yen paritesinin düşüşlerini alım fırsatı olarak değerlendirmek üzere beklemek gerekecektir.

Hafta sonu Fransa’da olan olaylar ve küresel ekonomik yavaşlamayla birlikte yaşanan belirsizlik yeni haftaya VIX endeksinin daha da yükselmesine neden oldu. Bugünlerde altın fiyatlarının VIX endeksinin yükselişine geç cevap vermesinin ardından çok önemli bir unsur var. Dolar’ın yükselme eğiliminden kopmaması ve emtia fiyatlarını düşme eğiliminin devam ediyor olması olarak özetlenebilir. Dolar faizlerinin yükseliş beklentisi tazeliğini korurken emtia fiyatlarında yaşanan düşüş ve Dolar’ın güçlenmesi altının yükselişlerini geciktirmekte. Bu noktada altının yatay harekette kaldığı son bir hafta içinde aslında düşüşten yana bir tutum içinde olduğunu görüyoruz. Bu durumu değiştirecek tek unsur var o da hisse senedi piyasalarının ne yaptığıdır. Hisse senetlerinde eğer düşüşler tüm dünyaya yayılırsa ve bu arada VIX endeksi de yükselmiş olduğu seviyeleri korumaya devam ederse o zaman altında çok belirgin bir yükseliş olması muhtemel olur.

Petrol stoklarındaki artışı devam ettirecek gelişmeler devam ederken petrol talebinin azalabileceğine dair beklentiler petrol fiyatları üzerinde baskı yapıyor. Ancak bu baskı sonucunda jeopolitik dengesizlikler de artmış durumda. Bu nedenle aslında petrolün düşmesini gerektiren nedenler bir noktada petrolün yükselmesine neden olabilecek nedenleri bir arada tutuğu için petroldeki düşüşlerin kısa vadede alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerekir. Parite yaşanan olayların jeopolitikaya etkisi buna en güncel örnek.