Forex Yorumları

Dün açıklanan enflasyon raporu Türkiye’de enflasyonun yüzde 7,50 civarında olacağına işaret ederken 2017 yılı için enflasyon beklentilerinin yüzde 6 olduğuna dikkat çekti. Emtia fiyatlarının yükselişle fiyatlandığı bir dönemde ileriye yönelik düşük enflasyon beklentisi Türkiye şartlarında oldukça zordur. Bu nedenle faiz indirmekten yana olan TCMB bir yandan, düşmesi kolay olmayan enflasyon diğer yandan TL’nin orta vadede korunmasına engel olan iki unsurdur. Türkiye’de cari açık problemi varken ve bu süreçte Türkiye’ye öngörülebilir bir zamanda para girişinin olması zorken büyüme hedeflerinin tutabilmesi için üretimin ve kapasitesinin de artması gerekiyor. Bu noktada TL’nin yeniden değer kaybedeceği bir dönemin arifesindeyiz ve bu nedenle de düşüşlerde kurda alım yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

ABD’den açıklanan dayanıklı tüketim mal siparişleri beklentilerin altında kalırken konut fiyatları ve tüketici güven endeksi de beklentilerin altında kaldı. Bu gelişmelere paralel olarak normal şartlarda Dolar faizlerinin gerilemiş olması gerekirdi fakat aksine yükselmeye devam etmesi ve hisse senedi piyasalarında artan satış baskısı Doların değer kazanmasına neden oldu. Ne var ki bu süreçte emtia fiyatlarında yaşanan yükselişin de etkisi devreye girecek ve Euro/dolar paritesinde yeniden 1,1350’nin üzerine doğru bir hareketin oluşmasını göreceğiz. Bu nedenle seans içinde paritede yaşanabilecek olası gerilemeler kısa metrajlı alım denemeleri için değerlendirilebilir.

Bugün İngiltere’den açıklanacak büyüme verileri öncesinde Sterlinin son birkaç gün içinde yapmış olduğu yükseliş beklentilerin olumlu olduğuna işaret ediyor. Piyasa büyüme verileri konusunda olumlu beklenti içindeyken verilerde oluşabilecek herhangi bir sürpriz paritenin derhal gerilemesine neden olabilir. Şayet eğer beklentiler dahilinde ya da beklenenden daha iyi gelirse de paritede ilk etapta geri çekilmeler görmek mümkün çünkü bu durumda pozisyon kapatan yatırımcıların neden olabileceği satış baskısının bir süre devam etmesi öngörülebilir. Ancak verilerin iyi gelmesi durumunda düşüşlerde destek oluşumunun zor olmayacağını düşünerek strateji oluşturmakta fayda var.

Japonya’dan bu hafta Yen’de belirleyici öneme sahip veri açıklaması olmayacağından Dolar/yen paritesi tamamıyla Dolar ve hisse senedi piyasaları eksenindeki gelişmelere bağlı olarak değer buluyor. Bu noktada Dolar faizlerinde yaşanan yükseliş devam etse de dün açıklanan ekonomik verilerin Dolar olumsuz oluşu ve hisse senedi piyasalarının yeni güne yatay açılmış olması Dolar/yen paritesinin seans içinde gerilemesine neden olabilir. Japon ekonomisinin de olumsuz bir süreç içinde olması nedeniyle olası düşüşün kısa vadeli alım için fırsat oluşturacağını düşünüyorum.

Son bir aylık süreci değerlendirdiğimizde altın fiyatlarında belirgin bir konsolidasyon süreci yaşanmakta. Bunun hisse senedi piyasalarındaki desteğin artmasıyla eş zamanlı gerçekleşmiş olması en büyük olasılıkla fonların portföylerine korunma amacıyla yaptıkları altın alımlarından kaynaklanıyor. Bu süreçte faizlerin artması ve buna rağmen altın fiyatlarının yükselişi normal görülebilir. Bugün İngiltere’den açıklanacak büyüme verileri ve emtia fiyatlarındaki hareketler altının yön bulması için kılavuz işlevi görebilecek gelişmelerdir. Bu nedenle bu ikiliye dikkat çekerek piyasayı takip ediniz. Eğer ikisinde de yükseliş belirgin şekil alırsa altının da yükseldiğini göreceksiniz. Beklentim genel olarak sakin ve yatay bir süreç oluşabileceğinden gerilemeleri bekleyip kısa metrajlı alım denemeleri yapmanın faydalı olabileceğini düşünüyorum.

Hisse senedi piyasalarının satış baskısında kalmaya devam etmesi petrol fiyatlarının da seans içindeki yükselişlerinin önüne geçiyor. Bugün ABD’den açıklanacak ekonomik veriler en az petrol stok verileri kadar önemli. Aslında ekonomiye dair bütün dünyadan açıklanacak veriler petrol açısından önemli. Bunun nedeni ilerleyen dönemde talebin nasıl şekilleneceğidir. Petrol arzında dünyada bir denge oluşumu için bir çaba varken aynı süreçte talebin artma ihtimali petrol stoklarının dikkatli bir yükseliş trendinde kalmasına neden olabilir. Ancak ekonomik verilerde oluşabilecek bir olumsuzluk hem hisselerde hem de petrolde belirgin satış baskısına neden olur. Kısaca bıçak sırtında hareket eden piyasada bugünlerde çok dikkatli olunuz. Seans içinde oluşabilecek düşüşleri takiben petrolde kısa metrajlı alım yapmak üzere değerlendirebilirsiniz.

Son iki haftadan beri yeni yükseliş yapabilmesi için SP 500 endeksinin bir momentum kazanmadığına şahit olduk. Bu sürecin bugün devam ediyor olması ve ABD’den açıklanan ekonomik verilerin olumsuz olması hisse senedi piyasalarında baskıya neden olabilir. Ancak Dolar’da yaşanan gerilemelerin ve buna rağmen faizlerdeki yükselişler şimdilik SP 500 endeksinin her şeye rağmen alıcılı olabilmesini açıklamakta. Bu noktada endekste seans içinde yaşanabilecek olası yükselişler sonradan yeniden satışlarla karşılanabilir. Bu nedenle de endeksin yükselişlerini satış fırsatı olarak değerlendirmekte fayda var.

Bugün TCMB faiz kararı toplantısı tutanaklarını ve enflasyon raporunu açıklayacak. Daha önce de belirttiğim gibi bu iki rapor faiz indirim sürecinin nasıl şekilleneceğini ve gerçekçiliğini görmek adına geçen hafta gerçekleştirilen faiz indiriminin kendisinden daha önemli. Türkiye’de cari açık sorununun mevsimsel şartlar ele alındığında olumsuz etkilenebilecek olması ve küresel piyasalarda hisse senetlerine olan talep artışının geçen ay olduğu gibi devam edip etmeyeceğiyle ilgili akıllarda olan soruların TL üzerinde baskı yaratması gerekiyor. Ancak açıklanacak enflasyon raporunda bu ve bunun gibi risklere ne kadar atıfta bulunulacak göreceğiz. Şayet eğer bu gerçeklere değinilmeyen bir rapor açıklanırsa o zaman TCMB’nin güvenilirliği sorgulanabilir ve bugün TL değer kazansa bile orta ve uzun vadede olumsuz etkilenir. Alına bakarsanız TCMB zaten TL’nin orta vadede yine değer kaybetmesini istediğinden belki de pembe bir resim çizmekten yana olabilir. O yüzden belki de olmaması gereken bir şekilde hazırlanmış enflasyon raporuyla da karşılaşabiliriz. Ancak işin aslı şu ki TL’nin ilerleyen dönemde yeniden gerilemesi gerekir. Bu nedenle piyasanın her düşüşü orta vadeli alım için uygunken kurun düşüklüğü belirgin olduğundan gerçekleşebilecek kısa vadeli gerilemeler de alım fırsatı olarak değerlendirilmeli. Kısa vadeli düşüşlerde para kazanmaksa gereksiz risk almaktır.

Avrupa’dan gelecek belirleyici öneme sahip herhangi bir ekonomik veri yokken ABD’den öncü gösterge niteliğinde veriler ve konut fiyat verileri açıklanacak. Bir süredir öncü göstergelerin olumsuz etkilendiği düşünülürse açıklanacak dayanıklı tüketim mal siparişlerinin de beklentilerin altında gelmesini bekleyebiliriz. Eğer böyle olursa seans içindeki geri çekilmeler paritede alım fırsatına dönüşür ancak seans içinde açıklanacak diğer verilerin de varlığı piyasada beklentilerde farklılaşmaya neden olabilecek öneme sahip verilerdir. Faizlere bakarsak Dolar faizlerinin yükseldiğini ve bununla birlikte hisse senedi piyasalarının sadece marjinal küçük düşüşlere sahne olduğunu görüyoruz. Bu durumsa tamamen Dolar olumlu olarak düşünülmeli. Bu noktada eğer dayanıklı tüketim mal siparişleri beklentilerin üzerinde açıklanırsa o zaman paritenin yükseliş senaryosu biraz beklemede kalır ve paritede geri çekilmeler devam eder. Bu verinin düşük açıklanması paritenin kısa vadeli yükselişine neden olur ancak yükseliş çok belirgin olmaz. Sonuç olarak Euro/dolar paritesi için yükselme potansiyelinin az olduğu bir seans izleyebiliriz.

Yeni haftaya yükselmeye devam ederek açılan Sterlin/dolar paritesi bugünkü yükselişlerini takiben bir miktar gerilemek isteyebilir. Bunun için nedenler oluşmaya başladı. Hisse senedi piyasalarının önceki haftalarda olduğu kadar yükselmeyişi, ABD’den açıklanan ekonomik verilerin Dolar olumlu olmasa da Dolar faizlerinde yaşanan yükselişler ve Sterlinin diğer çaprazlarında yaklaşan teknik düzeltme olasılığındaki yükselişler Sterlin/dolar paritesinin bugün ve takip eden günlerde yapabileceği yükseliş potansiyelini sınırlandırıyor. Bu nedenle genel olarak yükselişleri takiben Sterlin/dolar paritesinde satış denemeleri yapmak gerekebilir.

Dolar faizlerinin yükselmeye devam etmesi ve VIX endeksinde henüz yukarı yönlü bir hareketin oluşmamış olması Dolar/yen paritesinin yükseliş potansiyelini sınırlandırıyor. Dün Japonya’dan açıklanmış öncü göstergelerin düşük açıklanması sonrasında yarın açıklanacak tüm sanayi endeksinin çok da olumlu gelebileceğini söylemek oldukça kolay. Böyle bir durumda Japon ekonomisi tarafından Yen’e pek bir destek gelmeyebilir ancak Dolar faizleri düşerse paritede bir miktar geri çekilmeler görülebilir. Ancak güçlü Yen’in Japon ekonomisine ne denli zararlı olduğunun görülmesinin ardından piyasa Yen’in değer kazanmasını pek istemeyecektir. Bu nedenle seans içinde gerçekleşebilecek olası gerilemeler paritede alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Dolar faizlerindeki yükselişe rağmen Doların değer kazanmamış olması ve hisse senedi piyasalarında görülen satış baskısı son zamanlarda yatay kalan VIX endeksinin az da olsa yükselmesine neden oldu. Bu gelişmeler de altın fiyatlarının bir miktar yükselmesine neden oldu. Bu sürecin devam edebilmesi için hisse senetlerindeki düşüşlerin de uzaması gerekir ancak bugün ABD’den açıklanacak ekonomik verilerin karmaşık bir görüntü sergileyebilecek olması ve yarınki Fed faiz kararından sonra gelebilecek açıklamaların belirsizliği bugün altının nispeten sessiz kalmasına neden olabilir. Genel olarak faizlerin kolay yükselemeyeceğinin anlaşılıyor olması ve hisse senedi piyasalarının son günlerde yükselmekten uzak duruşu altının bir miktar yükselmesine neden olabilir. Ne var ki Doların da yükselebileceği bir günde olduğumuzdan altındaki yükselişlerin oldukça sınırlı kalmasını bekliyorum.

Petrol fiyatları son dört seanstan beri yükseldiği seviyelerde beklemeye devam ediyor. Yakın bir zamanda OPEC ve OPEC dışı ülkelerin petrol üretimini dondurma kararı almak üzere yeniden toplanabilecek olmasına karşın petrolün düşmeyişi ilerleyen haftalarda belki de petrolün 50 Dolar’ı zorlamak istediği görüşünü ön plana çıkartıyor. Ancak petrol fiyatı üzerinde etkili olan faktörlerden biri olan Dolar endeksinin bugünlerde yükselme isteği içinde oluşu ve hisselerin geçen haftalarda olduğu kadar yükselmeyişi petrolün bir miktar daha geri çekilme ihtimalini artırıyor. Bu nedenle yükselişlerde kısa vadeli kısa metrajlı satış denemeleriyle piyasa dalgalanmalarından faydalanmak gerekebilir.

Ay sonu yaklaşmaya devam ettikçe satışların arttığı da görülüyor. Yeni haftaya başlarken dün de tam olarak bu tarz bir sürecin gerçekleşmiş olması ilerleyen haftalarda hisselerin belki de yeni alıcılarla birlikte yeniden yükselebileceğine işaret olarak algılanabilir. Yarın Fed’in açıklayacağı faiz kararı sonrasındaki yazılı açıklamalarda eğer ekonomik bozulmanın belirginliğine dikkat çekilmez ve faizlerin artabileceğine dair bir algı oluşursa o zaman hisselerde bugünden itibaren başlayan bir düşüş süreci dün olduğu gibi görülebilir ancak olası düşüşleri takiben alımlar gecikmez. Bu nedenle seans içinde önce düşüşleri bekleyip sonra alım yapmak faydalı olabilir.

Geçen haftaki faiz indiriminin ardından yarın TCMB faiz toplantısı tutanaklarını ve enflasyon raporunu açıklayacak. Aslında bu iki rapor faiz indiriminin kendisinden daha önemli çünkü faizlerin ne kadar düşebileceğinin yanında ne kadar sürdürülebilir olduğu konusunda da piyasaya önemli ipuçları verecek. Uluslararası piyasalarda Dolar olumsuz ortamın ağırlığını yeniden hissettiriyor olması hem teknik hem de temel nedenlere bağlı olmasından dolayı kurun gerilemesi mümkün ancak asıl hareket yarınki enflasyon raporu ve faiz toplantısı tutanaklarıyla şekillenecek. Bu durumda bugün seans içindeki olası düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Bugün Avrupa’dan IFO endeksleri, ABD’dense konut fiyat verileri açıklanacak. Bugünden daha önemli olarak Fed’in faiz kararı ilerleyen aylarda Fed’in ne kadar ve ne zaman faiz artıracağı konusunda fikir vereceğinden piyasa genel bir harekete girişmeden önce Çarşamba’yı bekleyecektir. Ancak hisse senedi piyasalarının yükseliş eğiliminden vazgeçmeyişi ve VIX endeksinin düşüklüğü küresel ölçekte Doların satılmasına neden olabilecek gelişmeleri yansıtıyor. Bu da paritenin düşüşlerinde alım yapılabileceği anlamına gelir.

Bu hafta Çarşamba günü açıklanacak ekonomik büyüme verileri dışında Sterlini etkileyebilecek pek fazla veri akışı yok. Ancak Dolar cephesinde Doları etkileyebilecek önemli veriler var ve öte yandan paralel piyasalardaki gelişmeler Sterlin/dolar paritesi üzerinde etkili olacak. Diğer piyasalara baktığımızda hisselerin yükselme hevesini kaybetmemiş olması Sterlinin bu hafta da güçlü kalabileceğine işaret olarak algılanabilir ancak öncesinde, geçen hafta Sterlinde yaşanan yükselişin ardından bir miktar geri çekilmeler teknik olarak uygun görülüyor. Bu nedenle önce düşüşleri bekleyip alım yapmak gerekebilir.

Geçen hafta ve öncesinde Japonya’dan açıklanan ekonomik verilerdeki bozulma o denli belirginleşti ki son zamanlarda değer kazanan Yen nedeniyle olan bu olumsuz durumu terse çevirmek üzere piyasa Yen almayı kesip elindeki fazlalıkları satmaya başladı. Bu da Dolar/yen paritesisin belirgin şekilde yükselmesine neden oldu. Bu süreç bu hafta geçen haftaki hızıyla devam etmez ancak parite yükseldiği seviyeleri korumaya çalışır. Bu nedenle genel itibarıyla düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Altın fiyatları yükselme eğilimini sürdüren faizler ve gerileyen VIX endeksiyle birlikte gerilemeye devam edebilir. Geçen hafta yaşanan düşüş sonrasında bu haftaya bir miktar düzeltmeyle başlayan altının emtianın da etkilenerek düşüşünü yavaşlatması beklenebilir. Bu nedenle seans içinde Dolar’ın gerileyebilecek olmasına paralel olarak altının gerilemelerinde alım denemeleri yapmak uygun gözüküyor.

Petrol talebinin bugünlerde nispeten az oluşu petrol stoklarının yükselmesine neden olabilir. Buna ek olarak bir süredir petrol arzının dondurulmasıyla ilgili yeniden toplantı yapılabilecek olması petrolün belirsizliğini artırabilir. Bu da petrole düşüşle değil yükselişle yansır. Paralel piyasalara baktığımızda hisselerdeki yükselişlerin de bu durumu destekliyor olması petrolün düşüşlerinin alım fırsatı olarak değerlendirilmesine ışık tutuyor.

Dünyada genel olarak şirket kârlılıklarının çok olumsuz etkilenmemiş olması ve bunun beraberinde risk iştahı yerinde kalmaya devam ediyor. Bu ayın sonuna yaklaşırken hisselerde sadece az bir miktar satış baskısının oluşmasına neden olur. Yani özellikle hafta sonuna doğru satışlar belirginleşir ama bunun dışında piyasa düşüşleri alım fırsatı olarak kullanmaya devam eder. Yeni aya girmenin arifesinde bu hafta kâr satışları yapanlar yeni alıcıların piyasaya girmesine vesile olabilirler. Bunun anlamı genel olarak yatay bir sürecin bizi beklediğidir.