Forex Yorumları

Yeni haftaya başlarken hafta sonunda İstanbul’da yaşanan terör saldırısı sonrasında TL’nin az da olsa değer kaybettiğini görüyoruz Çok hafif bir yükselişle açılan kurun bu hafta içinde TCMB’nin açıklayacağı faiz kararı ve işsizlik verileriyle yön bulacağını düşünüyorum. Ancak bunların dışında da önemli faktörleri gözden kaçırmamak gerekiyor. Özellikle para girişinin devam ettiği gelişen ekonomilerde borsa endekslerinin yükselmeye devam etmesine karşın bizde faizlerdeki düşüş daha belirginlik kazandı. Son bir aylık zaman içinde yaklaşık 2 milyar Dolar’ın net girişi olduğunun açıklanmasıyla ne kadar az bir miktarın kurda baskı yarattığını da görebiliyoruz. Bu nedenle para çıkışı olmadığı sürece siyasi ortamda yeni bir gerilme olmazsa kurda yaşanabilecek yükselişler kısa metrajlı satış denemeleri için kullanılabilir. Bunun dışında 2,84’lü seviyelerin çok altında barınmasının kolay olmayacağını düşündüğümden belirgin düşüşlerin gerçekleşmesi durumunda alım denemeleri de yapılabilir.

Avrupa ekonomisiyle ilgili beklentilerin olumsuz olduğu bir süreçte dahi Euro/dolar paritesinde yaşanan yükseliş biraz spekülatif ve biraz da Dolar’ın emtiaya oranla düşük kalmış olmasından kaynaklanıyor. Fed’in parasal sıkılaştırmayı daha ağırdan alacağını ima etmiş olmasıyla düşen Dolar’ın bu hafta içinde bir miktar düzeltme yapmasını bekleyebiliriz. Hafta içinde Fed’den yetkililerin yapacakları açıklamaların parite üzerinde çok etkili olacağını hiç sanmıyorum. Çünkü bu sefer de her zaman olduğu gibi Fed’in faiz kararı sonrasında birbirini desteklemeyen tutarsız açıklamaların yapılacağını artık herkes tahmin edebiliyor. Asıl olarak, başta petrol olmak üzere, emtiadaki dalgalanmaların ve Dolar faizlerinin güdümünde oluşacak hareketler pariteye yön verecek. Bu açıdan bakıldığında hafta içinde kısa vadeli yükselişleri takiben kısa metrajlı satış denemeleri kârlı olabilir.

Geçtiğimiz hafta Sterlinin birçok para birimine karşı değer kazanmasının ardındaki temel nedenler gerçekleşme olasılığı düşük olan bazı Sterlin olumsuz beklentilerin nispeten ortadan kalmış olmasından kaynaklandı. İngiltere Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyonun yükselmesi durumunda faizlerin yükselmeye devam edeceğini açıkladığı para politikası komitesi toplantısının ardından yükselen Sterlin aynı zamanda geçen haftaya kadar İngiltere’nin Haziran ayında yapacağı AB’den çıkıp çıkmamayla ilgili referandum nedeniyle de baskı altındaydı. Ne var ki bu konudaki yaklaşımların AB’den çıkmanın gerçekleşmeyebileceği yönünde olmaya devam etmesi bu meseleyle ilgili oluşan baskıların da azalmasına neden oluyor. Bunun temel sonucu olarak da Sterlinde yaşanan yükseliş açıklanabilir nitelikte. Yarın İngiltere’den açıklanacak ekonomik veriler içinde İMB’nin yakından takip ettiği çekirdek enflasyon açıklanacak. Dolayısıyla yarına kadar Sterlin hisse senedi piyasaları ve Dolar güdümünde dalgalanır. Bu süreçte daha büyük olasılıkla Sterlinin bir miktar geri çekilmesi beklenebilir ancak yarın açıklanacak İngiltere’nin tüketici çekirdek fiyat endeksinin Sterlini yükseltebileceği düşünüldüğünden bugünkü geri çekilmelerin nispeten sınırlı olabileceğini düşünüyorum.

Geçen hafta Fed’in açıkladığı faiz kararı sonrasında ABD’de faizlerin artırılma ihtimali yükselse de faiz artırım sayısının dörtten ikiye düşmüş olması Dolar faizlerinde yaşanan yükselişin yerini düşüşe bırakmasına neden oldu. Aslında bu düşüş on yıllık faizlerde kendisini göstermiş olsa da kısa vadeli faizlerde yaşanan düşüş nispeten daha azdı. Bu da Dolar’ın kısa vadede yapacağı düşüşleri takiben alınabileceğine işaret olabilir. Diğer yandan hisse senedi piyasalarının yükseliş eğiliminden vazgeçmemiş olması da düşünüldüğünde, hafta içinde ABD’den açıklanacak verilerin Dolar olumlu gelmesi halinde paritenin yükselmesi için nedenler de bir araya gelmiş olacak. Bu yüzden paritedeki düşüşler alım için birer fırsattır.

Açıklanan ekonomik verilerle birlikte düşen faizlerin altın üzerinde oluşturduğu yükseliş etkisi geçen hafta altının bir ara 1280’li seviyelere dahi yükselmesine neden olmuştu. Bu hafta gelişmeler tam terse dönebilir. Hem faizlerde düşüş süreci durulur, hem de hisse senedi piyasalarının bir miktar geri çekilebilecek olmasıyla hisse fonlarının oluşturduğu altın talebinde de göreceli olarak düşüşler olabilir. Bu durumda altını kısa vadeli yükselişlerinin ardından bir miktar gerilemesinin mümkün olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple kısa vadeli yükselişler yine kısa vadeli ve kısa metrajlı satış pozisyonları için fırsat olabilir.

26 Dolar seviyelerini görmesinin ardından son bir ay içinde yaşanan yükseliş petrolün 40 Dolar üzerine kadar tırmanmasına neden oldu. Son günlerde küresel ekonomiyle ilgili beklentilerin olumsuza dönmesine rağmen petrolde yaşanan yükselişin uzun vadeli teknik oluşumla birlikte aynı zamanda volatilite düşüşünden de kaynaklanıyor. Bu nedenle ekonomik beklentilerin son derece olumlu olabileceğini gösteren nedenler dışında petrolün bu haftadan itibaren yapacağı yükselişlerin temel bir nedeni olmaz. Ya ekonomik göstergeler beklenmedik şekilde olumlu olur ya da petrol üreten ülkeler petrol üretimini azaltma konusunda fikir birliğine varırsa petroldeki yükselişin daha da devam etmesi mümkün olur. Burada asıl söylemek istediğim yükseliş petrolün 48 Dolar seviyesine dayanmasıdır ancak hafta içinde 42 Dolar seviyeleri mümkün olsa da devamı kolay değil. Bu nedenle petrolde yaşanacak yükselişler satış için fırsat olarak değerIendirilebilir.

Yükseliş hareketi petrolün yükselişiyle birlikte başlayan hisse senedi endeksleri Fed’in geçen hafta daha az faiz artıracağını ima etmesinin ardından yükselmeye devam etti. Ancak yaşanan yükselişin neden olduğu volatilite düşüşünün henüz tam olarak VIX endeksine yansımamış olması yakın bir zamanda hisse senetlerinde satış baskısının belirgin olabileceğine işaret etmekte. Bu nedenle SP 500 endeksinde yukarı yönlü ivmelenmelerin satış için fırsat olacağını düşünüyorum.

Piyasalardaki gelişmeler yatırımcıları şaşırtıyor. Küresel hisse senedi piyasalarında yaşanan yükselişler beraberinde risk iştahını artırırken gelişmekte olan piyasalara olan para girişinin de devam etmesi TL başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin yükselmesine neden oluyor. Dünkü seans öncesinde zaten belirgin şekilde gerilemiş kurun dün de gerilemiş olması gerçekten şaşırtıcıydı. Oysa TL faizleri düşerken kurun düşmeye devam etmesi tamamıyla bonolara olan nakit akışının yükselişinden kaynaklanıyor. Durum böyle olunca kurdaki düşüş açıklanabilir. Öte yandan Rusya’nın Suriye’den askerlerinin büyük bir kısmını çekiyor olması ve Türkiye-AB arasında yapılan Suriye zirvesinin yaratacağı olumlu sonuçlar, bir süreden beri TL üzerindeki baskının azalmasına neden olabilecek gelişmelerdir. Yalnız teknik açıdan baktığımızda düşüşlerin süreklilik kazanması için temel verilerin de desteklemesi gerekir. Oysa temel veriler TL’nin değer kazanmasına ışık tutmuyor. Aksine bir miktar gerilemesinin mümkün olduğunu gösteriyor. En başta da TL faizlerinin düşüklüğünün TL üzerindeki olumsuz etkisinin görülmesi an meselesi olabilir. Bu nedenle düşüşlerde alım yapılmasının faydalı olabileceğini düşünüyorum.

Dün Avrupa’dan açıklanan çekirdek enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmiş olması kendi başına Euro’nun yükselişini açıklayabilir. Ancak Euro’daki yaşanan yükselişin Fed’den gelen açıklamalar sonrasında gerçekleşmiş olması gerilemenin de yakında olduğuna işaret ediyor. Bunun nedeni ilerleyen günlerde Fed’in her zaman yaptığı gibi kilit isimlerin faizler konusunda birbirine karşıt görüşlerini sunması piyasaların kafasını karıştırmasına neden olabilir. Bu noktada aynı zamanda hisse senedi piyasalarında da aşağı yönlü bir baskı oluşursa, Euro/dolar paritesinin olası düşüşü çok kolay olur.

İngiltere Merkez Bankası’nın açıkladığı karar beklentiler dahilinde faizlerin değişmeyeceği yönündeydi. Bu açıklamanın akabindeyse Sterlin birçok para birimine karşı değer kazanmaya başlayınca Sterlin/dolar paritesi de dolaylı olarak yükseldi. Buna ek olarak hisse senedi piyasaların yükselişi ve bir süreden beri baskı altında kalmış olan Sterlinin yükselişe geçmiş olması çok şaşırtıcı değil çünkü aynı zamanda İngiltere’den son dönemlerde açıklanan birçok ekonomik veri İngiltere’de durumların iyi olduğuna işaret etmişti. Bugün yükselişin devam etmesi mümkün çünkü bütün bu gelişmeler süregelirken aynı zamana açığa satanların sıkıştırılacağı bir gün olabileceği için paritenin düşüşlerini alım fırsatı olarak değerlendirmek faydalı olabilir.

Dün ABD’den açıklanan ekonomik verilerle Japonya’dan açıklanan ekonomik veriler orta ve uzun vadede Dolar’ın güçlenmesine neden olabilecek verilerdi. Kısa vadedeyse hisse senedi piyasalarının yükselişi Dolar/yen paritesinin yükselişine neden olması gereken bir gelişme olsa da henüz bunun etkisi piyasada görülmüş değil. Daha belirgin söylemek gerekirse, dünyada risk iştahının arttığı bir dönemde eğer altının yükselişi yavaşladıysa, Yen’in değer kaybetmesi de yakın gözüküyor. Öte yandan ABD verilerinin olumlu görüntüsünü de işin içine katacak olursak, seans içinde yaşanabilecek düşüşlerde alım denemeleri yapılabilir.

Hisse senetlerinin yükselişi risk kontrolü yapan hisse fonları tarafından altının alınmasına neden olurken, yine hisselerin yükselişiyle birlikte yükselen faizler altının yükselişini yavaşlatır nitelikte. Bugünlerde altının yükselişine devam etmesi için gereken husus, hisseler yükselirken risklerin artması ve/veya faizlerin gerilemesidir. Şu aşamada her iki unsurun da varlığı kendilerini gösterse de teknik açından bakıldığında altının yükselişe devam edebilmesi için aynı zamanda 1280’in üzerinde kapanış yapması gerekir. Bu olmadıkça yükselişlerde kısa metrajlı satış denemeleri yapılabilir.

Bir süredir 38-40 Dolar arasında salınan petrolün hisse senetlerinin yükseliş ve Dolar’ın küresel piyasalarda gerilemesiyle yükseldiğine şahit oluyoruz. Dün ABD’den açıklanan petrol stoklarında görülen düşüş ve bahsettiğim küresel piyasalarda yaşanan hareketler petrolün 40 Dolar’ı az da olsa aşmasına neden oldu. Bundan sonra piyasanın açığa satış yapanları sıkıştırmak için daha da yükselmek için çaba sarf edeceğini söyleyebilirim. Eğer hisse senetlerinde bir düşüş olmaz ve Dolar sabit kalırsa veya düşmeye devam ederse petrolde yükseliş devam eder ancak beklentim petrolün bir süre daha ne düşüp ne de yükselip 38-40 bandı civarında dalgalanacağını yönünde.

Hisse senedi piyasaları belki bugün yükselmeye devam eder ancak yükselebileceği seviyelere zaten artık ulaşmış gözüküyor. Petrolün en son 40 Dolar olduğu zamanlardaki seviyelerine kadar zaten yükselmiş olan SP 500 endeksinin diğer endekslerle birlikte bir miktar gerilemesinin yakın olduğunu düşünüyorum. Bütün hafta boyunca yükselen hisse senetlerinin Fed’den de etkilendiğini düşünecek olursak, Fed’in olumlu etkisinin devam ettiği bir süreçte yükselişler devam etse bile yavaşlar. Bu noktada yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek gerekebilir.

Fed’in dünkü açıklamalarını takiben yükselen hisse senedi piyasaları risk iştahının yerinde olmasına neden olunca gelişmekte olan piyasaların para birimleri yükselirken Türk Lirası da payına düşeni aldı. Seans içinde bir ara 2,92’ye kadar dayanan kurun seans sonunda 2,87’nin altında kapanış yapmış olması bugün büyük ihtimalle bir miktar düzeltmenin gelmesine neden olabilir. Öte yandan Euro/dolar paritesinin geçen hafta yapmış olduğu yükseliş seansında kurun 2,88’e kadar yaklaşmış olduğunu hatırlayacak olursak dünkü seansta paritenin henüz geçen haftaki yüksek seviyelerine ulaşmaksızın Dolar kurun 2,89’un da altına kaymasına neden oldu. Bu gelişme en azından seans içinde düşüşleri takiben oluşabilecek yükselişlerde Dolar/TL kurunun 2,89’a yeniden dayanmasına neden olabilir. Bu nedenle kısa vadeli düşüşlerde alım denemeleri yapmak faydalı olabilir.

Fed’in dün açıkladığı faiz karası sonrasında verilen demeçler bu sene en fazla iki tane faiz artırımı olabileceğini gösterdi. Bu gelişmenin Dolar üzerindeki düşürücü etkisi paritenin yükselişiyle kendisini göstermiş olsa da açıklanan enflasyon verilerini değerlendirdiğimizde paritedeki yükselişin devamlı olmayabileceğini söylemek mümkün. Bunun nedeni, açıklanan veriler arasında çekirdek enflasyonun beklentilerin üzerinde yükselmiş olup, aynı zamanda açıklanmış diğer enflasyon verilerinin ya beklentilerden daha olumlu ya da beklentiler dahlinde gelmiş olmasından kaynaklanıyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde Fed’in dünkü açıklamalarından sonra Dolar’ın düşmeye devam etmeyebileceğini ve bu nedenle de paritenin yükselişlerini takiben satış yapılmasının uygun olduğunu söyleyebilirim.

Dün sadece İngiltere’den değil aynı zamanda Avrupa ve ABD’den gelen ekonomik verilerin beklentiler üzerinde olması hisse senedi piyasalarının yükselmesine neden oldu. Öte yandan İngiltere’den gelen verilerin özeline baktığımızda istihdam ve gelirlerin sağlıklı şekilde yükseliş eğiliminde olması, son aylarda Sterlin üzerindeki baskının yavaş bir şekilde de olsa azalmasına neden olabilir. Bununla ilgili emareler son günlerde Sterlinin diğer çaprazlarında da görülmekte. Özellikle Sterlin/yen paritesinin düşüşlerde konsolide olması, ilerleyen gün ve haftalarda Sterlin/dolar paritesinin düşüşlerinde alım yapılmasını gerektirebilir nitelikte.

Japonya Merkez Bankası’nın negatif faiz uygulamasını istemeyerek yaptığını açıklamış olması Yen’in değer kazanmasına neden olurken, aynı zamanda yükselen hisse senedi piyasaları sayesinde artan Dolar faizleri Dolar/yen paritesinin ilerleyen süreçte düşüşlerine engel olabilir. Özellikle hisse senedi piyasalarında yükselen Yen’in olumsuz etkisinin görülmesi piyasaları rahatsız ettiğinden bir noktada Dolar/yen paritesinin yükselebileceğini düşünüyorum. Bu noktada Dolar/yen paritesinin düşüşlerinde alım yapmak faydalı olabilir.

Fed’in bu sene dört defa yerine iki defa faiz artıracağını ima etmiş olması varlık fiyatlarının genelinde yükselişe neden olurken bunların başında altın fiyatlarındaki yükseliş belirgindi. Öte yandan hisse fonlarının da yapmış olduğu alımları takiben yükselen altının ilerleyen seanslarda bir miktar daha yükselmesi mümkün çünkü yukarı yönlü oluşan momentum altının kısa vadede hemen düşüşüne neden olmayacak nitelikte.

Petrol fiyatları dün Fed’in faizleri uzun zamanda artıracağını ima etmiş olmasıyla artan hisselere de paralel olarak yükselişini sürdürdü. Bu yükselişle birlikte geçen haftaki yükselmiş seviyelerine kadar tırmanan petrolün 38-40 Dolar arasındaki bir çok seviyede yüklemekte zorlanabilir. Ne de olsa henüz konuşulmuyor olsa da üretimin kısılmasıyla ilgili tartışmaların kapalı kapılar ardında yapılmaya devam etmesi ancak henüz bununla ilgili bir somut adımın atılmayışı petrolde her an kısa vadeli geri çekilmelerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle alım yaparken dikkatli olmak gerekebilir ya da yükselişleri takiben çok kısa metrajlı satış pozisyonları açmak da faydalı olabilir.

Fed’den gelen ve piyasaları destekleyici açıklamalar sonrasında SP 500 endeksi dünkü seansta Ocak ayından beri görmediği seviyelere yeniden tırmandı. Yaşanan yükselişin sürekli olması ve yükselişle birlikte volatilitede görülen azalma yükselişin duracağına dair herhangi bir sinyal içermiyor. Öte yandan Fed’den gelen açıklamalar haricinde ekonomik verilerin de ekonomi olumlu sinyaller veriyor olmasıyla endeksteki yükselişin 2040’lı seviyeleri hedeflediğini söylesek çok yanlış olmaz. Bu noktada kısa vadeli gerilemelerde alım denemeleri yapmak gerekebilir.