Forex Yorumları

Emtia piyasalarında yaşanan geri çekilmeler beraberinde Dolar faizlerinin de geri çekilmesine neden olunca Dolar’ın uluslararası piyasalardaki yükselişini durdurdu. Dolar’ın yükselişinin durulması ve bir süredir hızlı bir şekilde yükselmiş olan Dolar kurunun geri çekilmesiyle birleşince geçen hafta sonundan bugüne kadar olan düzeltmenin belirgin olduğu görülüyor. Bu hafta içinde Dolar kurunu etkileyebilecek çok fazla veri yok ancak Türkiye’nin Çarşamba günü açıklanacak ihracat verilerini yakından takip etmekte fayda var. Öte yandan Türkiye’nin jeopolitik ve AB ilişkileri konulu siyasi gelişmelerini de yakından takip etmek gerekiyor. Belirgin bir dönüşüm içinde olan Türkiye’nin dış siyasi sürecinin TL üzerinde baskı yaratması oldukça muhtemel olduğundan düşüşleri bekleyip alım denemeleri yapmak uygun olabilir.

Geçen hafta ABD piyasalarının nispeten sakin olması Euro/Dolar paritesinin düşüşünü durdurduktan sonra emtia fiyatlarındaki geri çekilmeler enflasyonist beklentileri azalttığından Dolar faizlerinin geri çekilmiş olması Euro/Dolar paritesinin yükselişine olanak sağladı. Ancak unutulmamalı ki eğer emtialarda geri çekilme hisselere de yansıyacak olursa o zaman Dolar’ın piyasalar arası ilişkiler bağlamında yükselişi gündeme gelebilir. Bu da Euro/Dolar paritesinin yükselişlerinin 1,0760 civarında sınırlanması anlamına geliyor.

Bugün İngiltere’den konut fiyatları, yarın ise para arzıyla ilgili verilerin açıklandığı bir sürecin başlangıcı olacak. Bir süredir devam ettiği gibi bu verilerin Sterlin olumlu gelmesi durumunda Sterlin/Dolar paritesindeki yükselişler belirginleşebilir. Ne var ki bu durum bir de Euro/Sterlin paritesindeki yükseliş ile birleşecek olursa, o zaman Sterlin/Dolar paritesinin yükselişleri sınırlı kalabilir. Bir süredir yükselen Dolar’ın geri çekilmesi Sterlin/Dolar’ın yükseliş sürecini devam ettirmesine neden olabilecek olsa da emtialardaki düşüşün hisselere sıçrayabilecek olması Sterlin/Dolar paritesinin satışlarını belirginleştirebilir. Bu durumda hisselerdeki yükselişin durulması ya da geri çekilmesi fark edilirse paritedeki yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek gerekebilir.

Geçen hafta Dolar faizlerinin yükselmesi sonucunda Dolar/Yen paritesinin yükselişi beklenen bir durumda ancak yükseliş sürecinin ve büyüklüğünün belirgin olması Dolar/Yen paritesinin geri çekilmesini de beraberinde getiriyor. Bununla bilirlikte Dolar faizlerinin bir miktar geri çekilmiş olması ve Dolar faizlerinin vade yapısının da faiz yükselişlerini sınırlandırabileceğinden Dolar/Yen paritesinin bu hafa içindeki yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Dolar faizlerinin geri çekilmesi altın fiyatlarının yukarı yönlü düzeltme yapmasına olanak tanırken emtia fiyatlarındaki geri çekilmeler altındaki yükselişin sınırlanmasına neden olabilir. Ne var ki diğer dinamikler değerlendirildiğinde, örneğin emtialardaki düşüşün akabinde bu hafta içinde hisselerde düşüş görülecek olursa o zaman yükselmesi muhtemel VIX endeksi altını yükselişine neden olabilir. Bu durumda seans içinde oluşabilecek düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilmeli.

OPEC’in petrol üretimini azaltması ya da sabitlemesiyle ilgili görüşmelerin sonuçsuz kalması ve bugün OPEC dışı ülkelerle yapılacak görüşmelerin de aynı şekilde sonuçsuz kalabilecek olması petrol fiyatlarının düşüşüne neden oluyor. Petrolün beklentileri yukarı yönlü olsa da OPEC’le ilgili gelişmelerin kısa vadede satış baskısı yaratması beklenebilir. Bu durumda düşüşlerde alım denemeleri yapmak uygun strateji olarak düşünülebilir.

Fed tutanaklarının da gösterdiği gibi dünya ekonomisindeki büyüme dengesizliklerinin belirginleşmiş olması göze çarpan bir durumken emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketlenmeler hisse senedi piyasalarının da düşüşüne neden olabilir. Sadece emtialardaki düşüş değil aynı zamanda faizlerde yaşanan düşüş de bir arada düşünülürse, bu hafta içinde SP 500 endeksinde aşağı yönlü belirgin bir düzeltme olması mümkün gözüküyor.

Kurun yükseldiği bir ülkede ihracatın artması beklenir. Oysa TL’nin son iki yılda neredeyse yüzde 40 değer kaybetmesinin ardından ihracatın aynı süreçte geriliyor olması zaten kendi başına ekonomik durumun ne denli olumsuz olduğunun bir göstergesi. Türkiye şu aşamada jeopolitik unsurları besleyerek ekonomisini ayakta tutmaya çalışan bir durumda. Avrupa Birliği Türkiye’yle ilgili görüşmeleri askıya aldı. Verilen teşviklerse genellikle olumlu sonuç vermemiş durumda. Hal böyleyken yabancı yatırımcının TL’yi daha çok ıskontolarken dün TCMB’nin yaptığı gibi sürpriz faiz artırımlarının da bir işe yaramadığını görüyoruz. Uzun lafın kısası Türkiye’nin risk algısı son iki seneden beri o denli değişti ki enflasyon üzerine konan diğer risk primlerinin en az 400 baz puan olması gerekliliği ortaya çıkıyor. Zaten bu nedenledir ki dünkü seansta TL’deki değer kazancı yerini belirgin bir değer kaybına bırakmış durumda. Bu sürecin bugün de devam etmesi normal. Zira TCMB’nin faiz artırdıktan sonra hemen satış müdahalesi yapması yanlış olur. Dolar’ın uluslararası piyasalarda bir miktar düşebilecek olması kurun düşüşüne neden olsa da bunun etkisi şu aşamada oldukça sınırlı kalır. Yani düşüşler zor, yükselişleri kolay olur.

Dün ABD’de şükran günü tatili nedeniyle piyasada çok fazla dalgalanma yaşanmadı. Avrupa’dan gelen ekonomik verilerin nispeten durağan olması, ABD’den gelenlerinse gelecekte bozulmaya yüz tutmuş olsa da bugünlerde Dolar olumlu gelmeye devam etmesi Dolar’ın ve hisse senetlerinin Trump rallisinin devam etmesine neden oluyor. Bu süreçte Euro/Dolar paritesi Aralık dönemine girmeden önce hisselerin güçlü kalması nedeniyle yükseliş eğilimine girebilir. Bu da paritenin bir miktar yükselmesi anlamına geliyor.

Sterlin/Dolar paritesi belki de en düşük volatilitede seyreden parite olarak fark ediliyor. Hisse senedi piyasalarının yükseliş eğilimi ve İngiltere’den açıklanan ekonomik veriler Brexit’le ilgili gelişmelerin şu aşamada baskılanmasına neden olduğundan Sterlin/Dolar paritesinin önümüzdeki günlerde yükselişi bile mümkün olabilir. Bu nedenle paritenin düşüşleri kısa vadeli alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Dünkü seansta Dolar faizlerinin yükselemeye devam etmiş olması Dolar/Yen paritesinin yükselmeye devam etmesine neden oldu. Gerçek şu ki VIX endeksinin yatay olduğu ve ancak Dolar faizlerinin yükseldiği bir dönemde paritedeki yükseliş her ne kadar normal görünse de teknik olarak belirgin bir düzeltme olasılığı ortaya çıkmış durumda. Bu nedenle içinde bulunduğumuz günlerde paritenin yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Dolar faizleri ve VIX’in düşmeye devam ettiği bir ortamda altın fiyatlarının da düşüyor olması normal bir durum. Buna bir de emtiaların Dolar’ın yükselmiş olmasıyla birlikte gerilemesi katıldığında altının düşüşlere dirençli olduğunu bile söylemek gerekiyor. Bunun anlamı kısa vadede altın satış bakısı altında kalsa da elde tutma getirisinin gösterdiği ölçü de beklentiler yukarı yönlü risklerin arttığını gösteriyor. Buna göre düşüşlerde alım denemeleri yapmak uygun strateji olabilir.

OPEC’in petrol üretimini sabitleyeceğinin düşünüldüğü bir süreçte petrol fiyatlarının düşüyor olması tamamıyla Dolar’ın yükselişiyle ilintili. Bu sürecin hafta sonuna kadar devam etmesi mümkün. Son günlerde petrolde yaşanan satış bakısının devam etmesi zorken Dolar’da yaşanabilecek olası bir teknik düzeltme petrolün bugün 70-80 sent kadar yükselmesine neden olabilir.

Trump rallisinin devam ettiği günlerde Dolar faizlerinin yükseliyor olması ve küresel ekonomik görünümdeki bozulmaların belirginliği SP 500 endeksinin yükselmeye devam etmesini engelleyebilir. Bu nedenle çok basit bir bakış açısından incelenecek olursa, hem bu nedenler hem de teknik kaynaklı düşüşlerin gözlemlenmesi mümkün gözüküyor.

Fed’in dün arz ettiği faiz toplantısı tutanaklarında yeni bir faiz artırımının yakında geleceğinin belli olması ve 2017 yılı içinde de yeni faiz artırımlarını gelebilecek olması Dolar’ın uluslararası piyasalarda yükselmesine neden oldu. Hal böyleyken TCMB’nin faiz politikasına bakıldığında faizlerin inmeye devam edebileceği piyasa tarafından kabul gören bir durumken TL’nin güçlenmesi elbette zor oluyor. Ne var ki hareketlere bakıldığında Fed ve Trump etkisiyle yükselmiş Dolar’ın değer artışında belirgin bir yavaşlama olduğu görülüyor. Bunun nedeni beklentilerin zaten fiyatlara yüzde yüz oranında yansımış olmasından kaynaklı. Bundan sonra mevsimsel nedenlere bağlı olarak Dolar’ın Aralık ayı içerisine doğru yükselmesi mümkün ancak öncesindeki ara dönemde, yani bugünden itibaren Aralık ayına kadar Dolar’daki yükseliş süreci durulabilir. Bunun da anlamı belirgin geri çekilmelerin yaşanabileceği bir döneme giriyoruz. Bu noktada Aralık ayı öncesinde yaşanabilecek düşüşler genellikle alım fırsatı olabilir ancak alım fırsatlarının değerlendirilmesi noktasında çok fazla yükseliş beklentisi içinde de olmaksızın kısa vadeli ve kısa metrajlı pozisyon alınabilir. Aralık öncesindeyse, genellikle yükselişler satış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Genel olarak 3,33’ler alım, 3,45’ler satış için uygun seviyeler olur.

Dün Avrupa ve ABD’den açıklanan ekonomik verilerin her iki tarafta da olumlu gelmiş olması ve aynı süreçte hisse senedi piyasalarının yükselmesi bugün Euro/Dolar paritesinin düşüşlerinin alım fırsatı olarak değerlendirilmesini uygun kılıyor. Bu aşamada zaten belirgin şekilde düşmüş bir Euro/Dolar paritesi varken ve Fed faiz artırımı fiyatlara yansımışken Avrupa’daki siyasi gelişmeleri denklemin dışında tutacak olursak bugünlerde yaşanabilecek düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Hisse Senedi piyasaları yukarıdayken, Dolar düşmeye hazırlanırken ve İngiltere’den açıklanan ekonomik veriler Sterlin olumluyken Sterlin/Dolar paritesinin düşmüş olduğu seviyelere yakın yerlerde düşük volatilitede kalması pek mümkün değil. Bu nedenle seans içindeki düşüşlerin genel olarak alım için uygun olacağı bir süreçteyiz.

Dolar faizlerinin yeni zirveler yapmasının ardından Dolar/Yen paritesinin 112’li seviyelerin üzerine çıkmış olması anlaşılabilir bir gelişmedir. Ancak gerçek şu ki Dolar faizlerinin vade yapısı incelendiğinde 2 ve 10 yıllık faizlerinin neredeyse aynı miktarda artmış olması Dolar faizlerindeki yükseliş beklentisinin yakın bir gelecekte yeniden sorgulanabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle bugünlerde Dolar/Yen paritesinin Dolar faizleri dinamiklerinde yükselmeye devam etmesi çok riskli olacağından daha önceden alım yapan yatırımcı kitlesinin kar realizasyonu yaparak Dolar/Yen paritesinin düşüşüne neden olacağını düşünüyorum.

Fed’in faiz tutanakları sadece Aralık ayında değil aynı zamanda ilerleyen dönemde de faiz artırımlarının yükselebileceğine dair imalarda bulunmuş olması en çok faz getirisi olmayan altın üzerinde etkili oldu. Öte yandan aynı süreçte VIX endeksi gerilerken hisse senedi piyasalarının o kadar da yükselmemiş olması altının bugünkü düşüşlerini sınırlandırabileceğine işaret olarak değerlendirilebilir. Bu noktada altında oluşabilecek belirgin düşüşleri takiben kısa metrajlı alım denemeleri yapmak uygun olabilir.

Dün açıklanan petrol stoklarının azalmış olduğunun görülmesi petrol fiyatlarının yükselişi konusunda çok belirgin bir etki yaratmadı. Ancak OPEC’’in yakın bir tarihte petrol üretimini fiilen kısabilecek olması petrol fiyatlarının yükselmesine neden olabilir. Bu beklentinin gerçeğe dönüşmesi Dolar’ın ilerleyen birkaç gün içindeki düşme beklentisi ile paralellik gösterdiğinden aslında birbirini teyit eden bağımsız gelişmeler olarak düşünülebilir.

SP 500 endeksi ABD’den açıklanan ekonomi olumlu verilerle yükseliyor olsa da aynı gelişmeler Dolar faizlerinin yükseliş sürecini hızlandırdığından hisselerin düşmesine neden olabilir. Bu durum SP 500 endeksinin bir noktada sıkışması anlamına geliyor olsa da hisselerdeki düşüş olasılığının daha belirgin olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle endeksin yükselişlerini bekledikten sonra gün içinde kısa metrajlı satış denemeleri yapmak uygun strateji olarak düşünülebilir.