Dolar / Türk Lirası Yorumları

Bugün Türkiye’den dış ticaret açığı verileri gelecek. Ekonomik faaliyetlerin yavaşladığı Avrupa’dan tüm mal ve hizmetler için olduğu gibi Türk mallarına olan talebin de azalmış olabileceği, bugün Türkiye’den açıklanacak verinin de TL olumsuz gelmesine neden olabilir. Öte yandan Türkiye’de artan jeopolitik riskler nedeniyle zaten baskı altında kalan TL’nin bugünkü dış ticaret rakamları verisiyle yine baskı altında kalması mümkün.

Dün TCMB olması gerektiği gibi ; kurdan çok enflasyona odaklı politika izlediğini belirtti. Fiyat istikrarı açısından pozitif olan bu durum dolar üzerinde geçici sayılabilecek bir baskı oluşturdu. Bununla birlikte yükselen Dolar faizlerinin de etkisiyle yükselişine devam eden Dolar/tl paritesinin yeni bir zirve yaptığı gün yaşadık. Enflasyona odaklanmanın kura odaklanmaktan daha öneli olması aslında TCMB’nin yine de kura odaklanacağını gösteriyor olması herhalde ilerleyen zaman içinde anlaşılacak çünkü büyüme atılımlarını destekleyeceği beklenen TCMB’nin bu süreçte enflasyonu beklendiği şekilde korumak adına ki bu rakam yüzde 6,5’tur, nihayetinde kurun da yükselişini beklenen enflasyona göre belirleyecektir. Eğer Türkiye’nin riskini de işin içinde katacak olursak risk primiyle birlikte yıllık yüzde 10-11 civarında kurun yükselişi anlamına gelir. Başlangıç seviyesini 3,0000 alırsak bu durumda ilerleyen bir yıl içinde kurun 3,30 olması gerekir. Daha önceki raporlarımda da belirttiğim gibi aynen 1990’lı yıllarda olduğu gibi TCMB artık kuru enflasyon ölçüsünde yükseltebilir.

TCMB’nin uyguladığı faiz politikasının TL üzerinde yaptığı baskı devam ederken TL’nin değer kazanması için yeterli bilenenlerin olmayışı kurun uluslararası piyasalardaki dalgalanmalara göre yön bulduğunu izliyoruz. Bu aşamada Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerileyebilecek olması beraberinde Dolar/TL paritesinin yükselişleri takiben satılması anlamına gelir.

Daha önceden uluslararası piyasa dinamiklerinin kura destek vereceğini söylemiştim. Bundan sonraki günlerdeyse TL dinamiklerinin TL üzerinde yaratacağı baskı nedeniyle kurun desteklenmesi gündemde olabilir. Türkiye’de enflasyon beklentilerinin maliyet artışı nedeniyle yükselebileceği bir ortamda faizlerin düşürülme sürecinin bir arada işliyor olması TL’nin üzerinde Türkiye kaynaklı bir baskı varken kurun düşüşleri sadece alım fırsatıdır.

Uluslararası piyasalarda gelişmiş ülkelerin bono faizleri yükseldiği yerde kalmaya devam ederken ve aynı süreçte risk iştahında en azından bir gerileme görünmezken gelişmekte olan para birimlerinin değer kazanmada pek şansı olmayabilir. Üstelik ABD’de seçimler yaklaşırken pozisyonların çok değişmeyeceğini ve para akşının mevsimsel olarak Dolar’a gideceği bir süreçte Dolar/TL düşüşleri alım fırsatından başka bir şey değildir.

Geçen hafta TCMB’nin faiz indirmemesiyle TL’nin bir ara yükselmiş olmasının ardından jeopolitik riskler ve bunlara bağlı olarak Türkiye’deki artan risk algısı TL’nin değer kaybetmesine neden oluyor. Bugünlerde bankaların uyguladığı faizlerin tartışılması ve Dolar’ın uluslararası piyasalarda yükselmeye devam etmesi dolar kurunun düşüşlerde alınması gerekliliğini ortaya koyuyor. Yarın Türkiye’den açıklanacak ekonomik verilere kadar nispeten yatay ancak düşüşlerde alınması faydalı olabilecek bir seans görebiliriz.