Önerilen Sonuçlar()
Mobil Uygulamayı İndir
QNB Invest
© 2018 QNB Invest A.Ş.
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri koronavirüs salgınının etkileriyle mücadele için yeni teşvik paketi teklifinde bulunurken, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı da yeni teklifini hazine bakanına sundu. ABD'de yeni başkan olarak seçilen Biden, ekonomi ekibini açıklarken Kongre'nin güçlü bir destek paketini geçirmesi gerektiğini belirtmişti. ABD’de mali teşvik paketi için çalışmaların yapılması, konu ile ilgili tekliflerin sunulması ve niyetin bu yönde olması paketin geçirilmesine yönelik beklentilerin artmasına neden oluyor. Diğer yandan bazı şirketler koroavirüs aşılarını ABD ve AB’de kullanım için onaya başvurdu. Hem aşı konusunda hem de ABD’de mali yardıma yönelik yaşanan gelişmeler piyasalar tarafından olumlu fiyatlanıyor. Güven liman algılamalarına olan talep azalırken, dolar endeksi Nisan 2018’in en düşük seviyelerine geriledi. Hisse senedi piyasaları yükselen trendde hareket ederken, MSCI GOÜ endeksi neredeyse son iki yılın en yüksek seviyelerine ulaştı, ABD borsaları ise tarihi zirve seviyelerde hareket ediyor. Kısa vadede piyasaları destekleyecek bu katalistlerin varlığı ile genel itibariyle olumlu hava korunabilir.
Dolar Endeksi
Dünyada bazı kısıtlamalar devam ederken, zamanla bu önlemlerin aşı veya alınan önlemlerin sonucu olarak gevşetilmesi ve/veya kaldırılması ekonomilerin yeniden yüksek kapasite ile çalışması ve gelir yaratması açısından önemli olacak. Kısa vadede ekonomilere yönelik olumlu beklentiler satın alınırken, orta-uzun vadede aşı gelişmelerinin ekonomiler ve dolayısıyla da küresel piyasalar üzerindeki etkisi takip edilecek.
MSCI GOÜ Endeksi
Piyasalara teknik olarak bakacak olursak; doların güç kaybetmesi ile destek bulan altın ons fiyatlarında kısa vadede 1850 dolar direncinin aşılması yükselişin devamı açısından önemli. EUR/USD’de 1,20 desteğinin üzerinde yön yukarı kalmaya devam edecek. USD/TL’de 7,72 önemli destek olarak izlenebilir. BIST 100 Endeksi’nde ise 1310 desteğinin üzerinde olumlu görünüm korunuyor olacak. 1340 direncinin kalıcı olarak aşılması 1355 hedef direncine yönelim için takip edilebilir.
Altın ons fiyatları son haftalarda satış baskısı altında kalırken, son dört ayın en düşük seviyelerine geri çekilmiş durumda. ABD’de daha güçlü bir ekonomik teşvik paketi yanlısı olan Biden’ın yeni başkan olarak seçilmesi altın ons fiyatlarının 1965 dolar seviyesine kadar yükselmesine neden olmuştu. Ancak Amerikan ve Alman firmalarının ortak geliştirdiği koronavirüs aşısının etkinlik oranının %90'ın üzerinde olduğunu açıklanması ile küresel çapta riskli varlıklara yönelim gerçekleşirken, altın onsa olan talep belirgin şekilde azaldı. Buna paralel altın ons orta vadeli görünüm açısından kritik seviye olan 1850 dolar desteğini aşağı kırdı.
Yaşanan aşağı yönlü hareket ile 1800 dolara yönelen altın ons, kısa vadede bu seviyenin üzerinde kalma eğilimi ile dip oluşum çabası gösteriyor. Dolayısıyla da kısa vadede geri çekilmenin hız kestiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki dönemde altın fiyatlarında etkili olabilecek faktörlere baktığımızda; aşı haberleri, ABD’de ekonomik yardım paketi konusundaki gelişmeler, özellikle Aralık ayında ECB’nin varlık alım programı için vereceği karar ve Fed’in tahvil alımlarına yönelik olası karar değişikliği şeklinde belirtebiliriz.
Avrupa’da yeni kısıtlamalarla birlikte ekonomilerde daralma beklenirken, ECB’nin Aralık ayında Pandemi Acil Varlık Alım Programı'nda ve TLTRO’da artırıma, mevduat faizinde ise indirime gideceğine yönelik seçenekler masada bulunuyor. Diğer yandan dün akşam toplantı tutanaklarını açıklayan Fed, tahvil alım programında güncelleme yönünde mesaj verdi. Bunun yanı sıra salgının uzun bir süre ekonomilerde baskı unsuru olarak kalması beklenirken, önümüzdeki yıl ABD’de yeni başkan ile birlikte yardım paketindeki gelişmeler de önemli olacak. Her ne kadar aşı konusundaki olumlu gelişmeler altın onsta güvenli liman algılamalarını azaltsa da, majör merkez bankalarından ekonomileri desteklemek adına ek parasal gevşeme yönündeki olası adımları ve ABD teşvik paketi kısa vadede aşağı yönlü hareketi sınırlayabilir. Teknik olarak bakacak olursak; kısa vadede 1800 dolar desteğinin üzerinde dip oluşturması önemli. Orta vadede ise görünümün güçlenmesi için 1850 dolar direncinin aşıldığını görmemiz gerekiyor.
Küresel çapta artan salgın vakalarına bağlı olarak getirilen kısıtlama önlemleri ekonomilerde yavaşlamaya neden olurken, iktisadi faaliyetlere yönelik belirsizlikler artış gösterdi. Salgının hızında artış devam ederken, ekonomilerde yavaşlama beklentisi ile küresel risk alma iştahı geçtiğimiz haftalarda olumsuz etkilenmişti. Yurtdışı piyasalardaki zayıflığın yanı sıra içeride jeopolitik risklerin artması TL varlıkların benzer ülke varlıklarına görece zayıf performans göstermesine neden olmuştu. Artan ülke risk primi ile birlikte dolarizasyon eğilimi, döviz kuru oynaklığının enflasyon beklentilerinde yükselişe neden olması gibi gelişmeler TCMB’den faiz artırım tahminlerini güçlendirmişti. TCMB’nin yeni dönemde piyasa beklentilerini karşılayacak şekilde parasal sıkılaştırmaya gitmesi ve tüm fonlamanın tek bir kanaldan gerçekleştirecek olması sadeleşme/anlaşılabilirlik adına piyasalar açısından pozitif. Diğer yandan TCMB’nin önümüzdeki dönem için parasal sıkılığın devamı konusunda duruşunu koruması makroekonomik ve finansal istikrara olumlu yansıyacaktır.
Kararlar sonrasında TL varlıkların seyrine bakacak olursak; BIST 100 Endeksi banka hisseleri öncülüğünde yükselişine devam ederken, tarihi zirve yeniledi. Dolar kuru ise 7,60 desteğinin altı ile kısa vadeli sıkışmasını aşağı tamamladı. Öte yandan TR 5 yıllık CDS ise 360 seviyesine doğru geri çekildi. TCMB’nin piyasalar tarafından olumlu karşılanan kararlarının ardından, geçtiğimiz dönemde negatif ayrışan TL varlıkların önümüzdeki süreçte benzer ülkelere görece aradaki kaybı geri alma çabası içerisinde olduğunu görebiliriz. Kısa vadede endeksin 1300 seviyesinin üzerinde kalması, USD/TL’nin ise 7,60’ın altındaki seyrine devam etmesi muhtemel görünüyor.
Geçtiğimiz dönemde ağırlıklı olarak jeopolitik gerilimin etkisiyle baskı altında TL varlıklar; ABD başkanlık seçim sonuçlarının ve dışarıda aşı konusunda yaşanan gelişmelerin küresel piyasalar tarafından olumlu fiyatlanması ile toparlanma eğilimi içerisine girdi. Bu hafta siyasi taraftaki gelişmeler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni dönemde ekonomi politikalarında farklı bakış açısı geliştirilebileceğine, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesine yönelik sinyaller vermesi ile içeride oluşan olumlu hava TL varlıklarda toparlanmanın devamını sağladı. Buna paralel Türkiye’nin risk primini gösteren 5 yıllık CDS’i 400’ün altına gerileyerek son 8 ayın en düşük seviyelerine yönelirken, yurtiçi varlıklar yurtdışından pozitif ayrışıyor.
TL karşısında dolar: 8,52 civarından gevşeme gösteren USD/TL’de 8,00 olan psikolojik desteğin aşağı kırılması ile beraber geri çekilme hızlandı. Buna paralel bu hafta TL dolar karşısında yaklaşık olarak %10 oranında toparlanırken, benzer ülke para birimlerinin ortalamasına göre %9 olumlu performans gösterdi. Dolar kurunda geçtiğimiz haftalarda yaşanan sert yükselişin başladığı nokta olan 7,72 seviyesinin altına yönelim aşağı yönlü hareketin devamı adına olumlu görünüyor. Kurda 7,51 ise önemli destek seviyesi olarak takip edilebilir.
BIST 100 Endeksi: TL’deki değer kaybetme dönemi esnasında pozitif ayrışan endeks bu ayın başı itibariyle yükselen trendde hareket ediyor. Endeks kurdaki aşağı yönlü hareketin başladığı haftalık dönemde ise %8 oranında değer kazandı. Bu ayın başından itibaren ise endeks %19’a varan oranda yükseliş gösterdi. Özellikle TL’deki toparlanma ve ülke risk primindeki düşüş ile ralli hareketine devam eden endekste rekor kapanışlarla birlikte güçlü görünüm korunuyor. Endeksteki yükselişin rekor işlem hacmi ile desteklenmesini yukarı yönlü hareketin devamı için sağlıklı buluyoruz. Teknik olarak endekste 1245 desteğinin üzerinde kalınması kısa vadeli görünüm açısından önemli. 1300 ve 1310 direnç seviyeleri olarak korunuyor.
Sonuç olarak; gelecek hafta TCMB yeni başkanın göreve gelmesinin ardından faiz kararını açıklayacak iken, toplantıda politika faizinin ortalama fonlama maliyetine yakınsaması yönünde adım atılması TL varlıklardaki iyimserliğin devamı adına takip edilebilir. Kurlarda aşağı yönlü eğilimin korunması yurtiçi hisse ve tahvil-bono piyasalarındaki geçtiğimiz aylardaki benzer ülke varlıklarına görece olumsuz performansın geri alınması için öne çıkıyor.
ABD’de salgının yayılma hızında artış devam ederken, alınan kısıtlayıcı önlemler ile birlikte ekonomik aktivitede yeniden yavaşlama yaşanabilir. Dolayısıyla da önümüzdeki dönemde Fed’in düşük faiz politikası yaklaşımının devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. ABD seçim sonuçları netlik kazanmazken, Demokrat aday Biden seçimi kazanmaya yaklaşmış durumda. Trump, başkanlığı sırasında faizlerin düşürülmesi yanlısı bir tutum sergilerken, Biden’ın seçilmesi halinde Fed’in para politikasına yönelik yaklaşımı takip edilecek. Piyasalarda seçim sonuçları odak noktası iken, Fed toplantısının arka planda kalacağını düşünüyoruz.
Mevcut durumda Demokratların Kongre, Senato ve Başkanlığı aynı anda kazandığı “Mavi Dalga” ile seçimleri kazanması beklenmiyor. Senato’da Cumhuriyetçiler’in çoğunluğu koruması tahmin edilirken, her iki kanadı da elinde bulundurmaması Demokrat’ların geçirmek istedikleri mali teşvik paketi önünde önümüzdeki dönemde engel oluşturabilir. Küresel piyasalar Biden’ın başkanlığını ekonomik teşvik yanlısı tutumu dolayısıyla bu aşamada olumlu fiyatlıyor. Ancak seçimler öncesinde ekonomik paket ile ilgili bir türlü anlaşmaya varamadıklarından, bu konunun önümüzdeki dönemde çözüme kavuşturulması belirsizliğin ortadan kalkması ve küresel risk alma iştahının devamı açısından önemli.
Yurtiçi piyasalara bakıldığında; TL’de volatil seyir devam ederken, BIST 100 Endeksi yurtdışı borsalara paralel yükselen trendde güçlü seyrine devam ediyor. Endekste 1162 desteğinin üzerinde kalınması kısa vadeli olumlu görünümün korunması açısından öne çıkıyor. 1088 seviyesinin üzerinde 1204 hedef direnç seviyesi olarak takip edilebilir.
TCMB PPK politika faiz oranında 150-200 baz puanlık artırım beklentilerinin aksine, faizi %10,25 seviyesinde sabit tutma kararı aldı. TCMB toplantı metninde, enflasyonun öngörülenden daha yüksek bir seyir izlediğini, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla finansal koşullarda belirgin bir sıkılaşma sağlandığını belirtti. Bu doğrultuda TCMB, politika faizinin sabit tutulmasıyla birlikte, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar likidite tedbirlerinin sürdürülmesine karar verdiğini açıkladı.
TCMB likidite tedbirlerinin sürdürülmesine yönelik olarak para politikası operasyonel çerçevesinde değişikliğe giderek; geç likidite penceresi işlemlerinde uygulanacak TCMB borç verme faiz oranı ile gecelik borç verme faiz oranı arasındaki farkın 300 baz puan olarak belirlenmesi şeklinde karar aldı. Bu kararı detaylandıracak olursak; geç likidite penceresi borç verme faiz oranı %13,25’te iken, gecelik borç verme faiz oranı %11,75 seviyesinde. Yani her iki faiz oranı arasında 150 baz puanlık fark bulunuyor idi. Bugünkü toplantıda gecelik borç verme faizi %11,75’te sabit kalırken, aradaki farkın da 300 baz olan belirlenmesi ile birlikte geç likidite penceresi faiz oranı %14,75 seviyesine yükseliyor olacak. Merkez bankasının 1 aylık repo ihalelerine de devam edeceğini düşünürsek ortalama fonlama maliyeti önümüzdeki dönemde %12,50 civarından %13,50-%14,00 bandına yükselebilir. Dolayısıyla da TCMB’nin esnekliği artırarak likidite koşullarında ek sıkılaştırma yönünde adımlar attığını söyleyebiliriz.
Politika faiz oranında beklentilerin karşılanmamasının ardından TL varlıklar bu karara satış yönünde tepki verdi. Ancak verilen ilk tepkinin ardından önümüzdeki dönemde, TCMB’nin politika faiz oranını sabit bırakmasından çok, ortalama fonlama faiz oranındaki yükseliş ile beraber likidite koşullarında ek sıkılaşma ön plana çıkabilir. Buna paralel yurtiçi piyasalarda azalan volatilite ile birlikte yeniden küresel piyasalara paralel seyir görebiliriz. BIST 100 Endeksi’ne bakıldığında, kısa vadeli yükselen trend desteği 1195 seviyesinde bulunuyor. Dolayısıyla da endeksin bu seviye üzerinde kalabilmesi kısa vadeli görünümü açısından önemli. 1203 direncinin üzeri yukarı tepkinin devamı adına izlenebilir.