Dolar / Türk Lirası Yorumları

Son dönemde Dolar kurunun baskı altında kalmış olması iki nedene bağlı oldu. Birincisi Dolar endeksinin düşüşü, ikincisiyse TL faizlerinin yükselişi oldu. İlerleyen dönemde Dolar kurunun baskı altında kalmasına neden olan bu iki etken terse dönebilir. Bu durumda Dolar kurunda yakın bir zamanda yükseliş olma olasılığı artıyor. Her ne kadar küresel ölçekte risk iştahı yüksek görünse de bu durumun TL’ye olan etkisi diğer gelişmekte olan ülkelerden negatif ayrışabilir. Bir Süredir MSCI endekslerini karşılattırdığımızda Türkiye’nin çok belirgin şekilde olumlu ayrıştığını gördük. Bunun tersinin gerçekleşmesi için Türkiye dinamiklerine bakmak gerek. Türkiye’de yüksek faizle ilgili yaşanan tartışmalar sonucunda daha fazla yükselmeyeceği ortaya çıkıyor. Bu da TL’nin değerlenmesine neden olan ikinci etkeni terse çevirebilir. Öte yandan Dolar cephesinde faiz verim eğirişi oldukça Dolar olumlu bir hareket sergiliyor. Kısa vadeli faizler uzun vadeli faizlerden daha hızlı artarken eğrinin genelinde yukarı yönlü oynama var. Bu da Dolar endeksinin ilerleyen günlerde yükselişini gerektirebilir. BU iki etken bir arata geldiğinden Dolar kurundaki düşüşlerin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

Daha çok küresel piyasalardaki gelişmeler ve Türkiye’nin siyasi ve jeopolitik durumuna bağlı hareket eden Dolar kuru bugün Türkiye’den açıklanacak tüketici güven endeksinden çok fazla etkilenmeyebilir. Ancak daha önceden açıklanan istihdam, perakende satışlar ve enflasyon verilerine bakarak tüketici güveninin geçen ay yükselmiş olduğu görülebilir. Şayet böyle olursa önceki gelişmelerin gerektirdiği şekilde bir durumun ortaya çıkacağından dolayı kurda veriye bağlı olarak çok büyük bir hareketlenme olmaz ancak veri beklentilerin altında açıklanırsa, o zaman kurda geri çekilmeler olur yani TL değerlenir. Bunun dışındaki tüm diğer gelişmeler daha çok siyasi ve Dolar endeksi çerçevesinde gelişecek. Dolar’ın baskı altında kalabilecek olması kurun biraz geri çekilmesi için fırsat verirken her geri çekilme birer alım fırsatı olarak değerlendirebilir. Alım yapmak üzere düşüşleri bekleyiniz. 3,52 civarında yapılacak alımlar seans içinde kar potansiyelinin azalmasına neden olabilir.

OHAL’in uzatılması kararıyla birlikte gelen TCMB’nin sıkı para politikasına bağlılık söylemi kurun yükselişlerini engellerken aynı zamanda Dolar’ın uluslararası piyasalardaki geri çekilmesi kuru baskılayan bir diğer unsur olarak görülmekte. Zaten bir süredir ABD’nin iç siyasetindeki gerginliklerle ortaya çıkan düşüş süreci dün sağlık reformu yasasının geçmemesiyle birlikte daha da belirgin halde geldi ve bu da Dolar’ın gerilemesine neden oldu. Bugünlerde Avrupa Merkez Bankası’nın yapacağı açıklamalar, faiz kararı ve bugüne için önemli olan AMB kredi anketi sonuçları açıklanacak. Avrupa’da son dönemde yaşanan olumlu ekonomik gelişmelerin Euro/dolar’a olumlu yansıyabilecek olması kurun göreceli olarak gerilemeye devam etmesine neden olabilir. Ancak diğer yandan hafta sonuna doğru Fitch’in Türkiye’yle ilgili açıklayacağı kredi notu gündemde kalmaya devam edeceğinden kurun düşüşlerini takiben alıcıların piyasaya gelmesi mümkün. BU nedenle seans içinde yaşanabilecek olası geri çekilmeleri bekledikten sonra kısa metrajlı alım denemeleri yapmak karlı olabilir.

Bugün Türkiye’den işsizlik verileri ve enflasyon tahmini verileri açıklanacak. Geçtiğimiz günlerde istihdamda bir miktar artışın olduğu gözlemlenirken enflasyonun da gerilediğini gördük. Enflasyondaki mevcut gerileme beklentisi geçen senenin verilerine bakıldığında çok fazla gerilemeyebilir. Zira geçen senenin yaz aylarında çok hafif yönlü bir aşağı yönlü düşüş varken bu sene içindeki artış hızı ve sonrasına gerilemedeki yavaşlama baz etkisi açısından enflasyonun düşüş beklentisini de sınırlı kılar. Öte yandan gıda fiyatlarının gerilememesi, istihdamdaki yükseliş ve üretimin ihracata yönelik büyümesi enflasyondaki beklentileri çok fazla düşürmeyebilir. Hükumetin aldığı önlemlerin üretime değil de daha çok tüketime yönelik olduğu gerçeğini hatırlayacak olursak enflasyon tamimlerinde dramatik bir düşüş olmayabilir. Bu noktada TL’nin yönünü etkileyecek işsizlik verisi ön plana çıkıyor. Eğer işsizlikte belirgin bir gerileme olursa, bu durum enflasyon baskılarını daha çok etkileyebilir. İstihdamdaki artış hızının yaz aylarında nispeten artıyor olması da bu yönde bir tahmin yapmaya yöneltiyor. Türkiye bu ekonomik veri ortamında yeni haftaya başlarken, jeopolitik risklerin yüksek olması ve Fitch’in Perşembe günü açıklayacağı kredi notu ve görüntüsü piyasalarda TL almak adına çok fazla bir nedenin olmadığını gösteriyor. Geçen aydan beri farklı nedenlerle gerilemiş bir Dolar kuru varken daha fazla düşüşlerin olması için marjinal bir neden yok. Geçen hafta sonuna girerken ABD’den açıklanan perakende satışlar ve tüketici güven endeksinin olumsuz bir ekonomik görünüme neden olmasının ardından Dolar’ın baskı altında kalabilecek olması bugün seans içinde kurun biraz daha gerilemesine neden olabilir. Bu durumda seans içindeki düşüşleri bekledikten sonra kısa metrajlı alım denemeleri yapmanın doğru strateji olduğunu düşünüyorum.

Dolar kuru Türkiye’nin siyasi gündemi ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak belirlenirken, Dolar kuru bu gelişmelerden etkilenmeye devam ediyor. Öte yandan Fed başkanı Yellen ’in dün yaptığı açıklamalarda faizlerin artması için gerekli ortamın oluştuğuna ancak daha ilerleyen dönemlerde faiz artırım sürecinin bugünkü bakış açısıyla değil yeni bir formülle yönetileceğine dikkat çekmesi Dolar faizlerinin yükselmesine neden oldu. Öte yandan Türkiye’nin MSCI endeksi son aylarda onca olumsuz gelişmeye rağmen birçok gelişmekte olan ülkenin MSCI endeksinden çok fazla olumlu ayrışmış görünüyor. Bu durum kuşku yarattığından TL üzerindeki risklerin arttığını düşünüyorum. OHAL uygulamasının yakın bir gelecekte kaldırılacağı haberiyle değerlenen TLnin bu tür haber akışlarının azalacak olmasıyla birlikte bir miktar yükselmesi gündemde olabilir. Bu nedenle düşüşlerde alım yapmak için geçerli nedenlerin var olduğunu düşünüyorum.

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve Fed ’den gelen açıklamalar bir arada Dolar kurunun belirgin şekilde düşmesine neden oldu. Erdoğan dünkü konuşmasında “Olağan Üstü Hal” durumunun yakın bir gelecekte kaldırılabileceği yönünde açıklamalar yapması, Merkez Bankası rezervlerinin ve ihracatın yükseldiğine vurgu yapması TL’nin değer kazanmasına neden oldu. Öte yandan Fed ‘den gelen açıklamalar bu sene içinde faiz artırımını ön görse de 2018 yılında faiz artırım sürecinin daha zor olabileceğine ışık tutması Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerilemesine neden oldu. Bu ikili gelişme bir arada olunca 3,61 civarından başlayan geri çekilme bugün itibariyle 3,56 seviyelerine kadar devam etmiş gözüküyor. VIX endeksine bakıldığında endekste yaşanan geri çekilmenin hisse senedi piyasalarına olan para girişinin devam edeceğine işaret ederken bir süre daha borsalar yükselme eğilimini koruyabilir. Bu süreçte emtia fiyatlarında yükselmesi olması beklenmeli. Şayet emtia fiyatlarında yükseliş görülmezse o zaman hislerdeki yükseliş yerini gerilemeye bırakabilir ve bu da BİST başta olmak üzere belirgin geri çekilmelere sahne olabilir. Bu nedenle Dolar kurunu ön görebilmek adına emtia fiyatlarının hisselerle olan ilişkisini yakından takip etmek gerekecek. Emtialarda yükselişin gecikmesi ya da yerinde sayması TL açısından olumsuz bir gelişme olarak algılanabileceğinden buna göre pozisyon almakta fayda var.