Öncelikle forex işlemleri Türkiye’de SPK denetiminde olup yurtdışında forex hesabı açıldığında herhangi bir düzenleyici otorite altında bu işlemlerin yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir. Bu durum bilinse bile ilgili ülkenin otoritesine başvurarak hak aramak kolay olamamaktadır. Gerek dil gerekse fiziksel uzaklık sebebiyle muhatap bulmak zor görünmektedir. Bunun yanı sıra yurtdışında yerleşik forex kurumlarına para göndermek hem uzun süreler almakta hem de swift masrafları yüksek olabilmektedir.
Yurtdışına yapılan nakit para transferleri ülkeye göre değişmekle beraber uzun sürelerde gerçekleşmektedir. Yurtdışına yapılan döviz transferlerinde para muhabir bankalar üzerinden yurtdışına çıktığı için hem muhabir banka masrafı hem de paranın çıktığı banka masraf alabilmektedir. Aynı şekilde yurtdışı kurumdan para çekmek istenildiğinde de aynı şekilde paranın gelmesi uzun süreler sürebilmekte ve yüksek masraflar kesilebilmektedir. Forex piyasaları oldukça hareketli olduğu için uzun süreler içerisinde paranın geçmesi pozisyonların stop out olmasıyla sonuçlanma ihtimalini artırmaktadır.
Bazı yurtdışı forex kurumlarında scalping yapıldığı ya da kurallara aykırı işlemler yapıldığı sebebiyle kar ile kapanan pozisyonlar silinebilmekte veya yatırımcılara para ödemesini bu sebeple yapmamaktadırlar. Yatırımcıların hesap açılışı sırasında imzaladıkları sözleşmelerde bu maddeler de belirtildiği için herhangi bir hak aranamamaktadır. Hâlbuki Türkiye’de SPK’nın yetki verdiği aracı kurumlarda böyle bir durum söz konusu olmamakta, müşteri teminatları aracı kurumların kendi bakiyelerinden ayrı olmak üzere Takasbank nezdinde saklanmaktadır.
Temmuz 2017'de resmi gazetede yayınlanan Türk parasının kıymetini korumaya yönelik 32 sayılı karara göre, forex işlemleri Türkiye'de yerleşik kişilerce yalnızca Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar aracılığıyla yapılabilecek.