QNB Invest Blog

Güne yataya yakın bir başlangıç yapan BIST 100 Endeksi 110 bin seviyesini  test etse de, devam eden işlemlerde satış baskısı altında kaldı. Buna paralel endeks banka hisselerindeki zayıflık nedeniyle 109 bin seviyesinin altına yöneldi ve 108.600 seviyesine geriledi. Endeksin bu seviyenin üzerinde kalması yukarı yönlü tepki adına önemli. Aksi halde endekste kısa vadeli görünüm zayıflıyor olacak. Bu seviyenin üzerinde 109.500 direnç olarak takip edilebilir. 108.600’ün aşağı yönde kırılması halinde ise 107.500 destek olarak öne çıkıyor.

ECB beklendiği gibi faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi. Ancak Başkan Draghi bu yıl için büyüme tahminlerinin yukarı yönde revize edildiğini açıkladı. Draghi’nin açıklamaları ile EUR/USD 1,20 direncini aşarken, Ocak 2015’ten bu yana en yüksek seviyelerine yöneldi. Böylece Dolar Endeksi de Ocak 2015’ten beri en düşük seviyelerine gerilemiş oldu. 1,2050 destek konumunda iken, bu seviyenin üzerinde 1,22-1,2250 direnç aralığı olarak öne çıkıyor. Bugün gelişmekte olan ülke kurları yükseliş gösterirken, USD/TL 3,40 desteğinden yukarı yönde tepki verdi. Kurda 3,42 direnç olarak öne çıkıyor.

BIST’te İlk Seans:

* BIST-100 hisse senetlerini içermektedir.

Kur/Faiz/Emtia/Dış Piyasalar:

Güne yataya yakın bir başlangıç yapan BIST 100 Endeksi günün ikinci yarısında sanayi hisseleri öncülüğünde yukarı yönlü hareket ile 110 binin üzerine yükseldi. Ancak endeks gelen kâr satışlarının etkisiyle yeniden bu seviyenin altına yöneldi ve 109.500 desteğine doğru geri çekildi. Banka hisselerindeki satış endeksin kazanımlarını geri vermesinde etkili oldu. Teknik olarak endekste 109.500’ün üzeri 110.500 tarihi zirve seviyesine yönelim açısından takip edilebilir. 109.500’ün altında ise 108.600 destek seviyesi olarak öne çıkıyor. Diğer yandan yurtdışı piyasalara bakıldığında Avrupa borsaları alıcılı bir seyir izlerken, ABD yatay bir açılış gerçekleşti.

ECB beklendiği gibi faiz oranlarında bir değişikliğe gitmezken, EUR/USD paritesi Başkan Draghi’nin açıklamalarının ardından 1,20 direncinin üzerine yöneldi. Paritedeki geri çekilmeye paralel gelişmekte olan ülke kurları aşağı yönlü hareketler sergiledi. Buna paralel USD/TL kuru 3,42 desteğini aşağı yönde kırdı ve 3,40 olan bir sonraki destek seviyesine doğru geri çekildi. Kurda 3,40’ın aşağı yönde kırılıp kırılmayacağı önemli olacak.

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 31 Ağustos haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 133 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 54,8 milyar dolardan 55,7 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %65,97’den %66,08 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %65,92 seviyesinde bulunuyor.

Kuzey Kore’nin hidrojen bombası denemesinde bulunmasının ardından Güney Kore’nin de cevap olarak balistik füze fırlatmasıyla birlikte jeopolitik riskler artarken, küresel piyasalar hafta başında satış baskısı altında kaldı. Ancak yaşanan satışların ardından ABD Başkanı Trump’ın hükümetin borç tavanının üç aylığına yükseltilmesi konusunda Demokratlar ile anlaşmaya varması piyasalarda toparlanma sağladı. Teknik olarak BIST 100 Endeksi 109.500’ün üzeri 110.500 direncine yönelim açısından takip edilebilir.

Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 105 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 34,4 milyar dolardan 34,9 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %23,5 (önceki: %23) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %21,6 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %21,2)

Önümüzdeki aylarda da baz etkisi kaynaklı olmak üzere enflasyonda yukarı yönlü baskı devam edebilir. Enflasyondaki yüksek seyir nedeniyle TCMB ise para politikasında sıkılaştırma adımlarına devam edecektir. Zaman zaman dolar kurundaki aşağı yönlü hareketlere rağmen, enflasyonun seyrine bağlı olarak içeride tahvil-bono faizlerinde aşağı yönlü marjı sınırlı buluyoruz. Kısa vadede gösterge tahvilde %11,50 ve 10 yıllık tahvilde %10,50 seviyesi üzerinde seyir sürecektir görüşündeyiz.

Güne yataya yakın bir başlangıç yapan BIST 100 Endeksi, 109.500 desteğinin altını test etse de, devam eden işlemlerde yeniden bu seviyenin üzerine yükseldi ve 110 bin seviyesini test etti. Ancak banka hisselerindeki geri çekilme endekste yukarı yönlü hareketleri sınırlıyor. Teknik olarak endeksin 109.500 desteğinin üzerinde kalması yükselişin 110.500 tarihi zirve seviyesine devamı açısından önemli. Diğer yandan yurtdışı piyasalara bakıldığında Avrupa borsaları alıcılı bir seyir izlerken, ABD vadeli endeks kontratları yatay bir görünüm sergiliyor.

EUR/USD paritesi ECB'nin toplantı kararları ve Başkan Draghi'nin basın açıklaması öncesinde 1,20 direncinin hafif altında bir seyir izliyor. Draghi'nin açıklamaları paritenin seyrinde hareketlilik yaratacaktır. ECB'nin beklentilerin aksine para politikasından çıkış stratejisine doğru yönelik sinyal vermemesi Euro'da değer kaybına neden olabilir. Ancak dolar negatif faktörler EUR/USD'de aşağı yönlü hareketleri sınırlayabilir. Paritenin kısa vadede 1,1850 olan kısa vadeli yatay desteğinin üzerinde kalması 1,20 direncine yönelimi açısından önemli. USD/TL kuru 3,42-3,45 bandındaki seyrine devam ediyor.

BIST’te İlk Seans:

* BIST-100 hisse senetlerini içermektedir.

Kur/Faiz/Emtia/Dış Piyasalar:

New regulation for FX loan limitations in private sector is on the way… Deputy PM Şimşek stated that they have concluded their studies and now are waiting for a legal framework for data collection. No timeline has been declared so far. Mr. Şimşek noted that main principle behind the new framework will be stopping companies from loaning in foreign currencies if they have no FX income. Deputy PM continued to state that they will be also working on imposing certain limits on FX loans for companies that do have FX income, while non-FX income generating players will have to utilize hedging instruments if they wish to loan in foreign currencies.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek döviz borcu analizinde sona geldiklerini bildirdi… Açıklamaya göre çalışmanın analiz kısmında sona gelinirken, veri toplama için yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğu söylendi. Mehmet Şimşek çalışmanın ana prensibinin döviz geliri olmayan şirketlerin döviz ile borçlanamaması olacağını söylerken, döviz geliri olan şirketlerin de döviz borçlarını belirli bir oranda limitlenmesi üzerinde çalışıldığını söyledi. Döviz geliri olmayan ve döviz ile borçlanmak isteyen şirketlerin ise kur hareketlerinden kendilerini sigortaya almaları gerektiği bildirildi. Şu an için çalışmanın ne zaman sonuçlanacağı için bir tarih verilmiş bulunmuyor.

İlk seansta 108.600 ana desteğine doğru gerileyen endeks bu seviye üzerinde tutunmayı başardı ve piyasaya para girişinin artmasıyla birlikte 109.500 direncini aşmayı başardı. Sanayi hisseleri yükselişe önderlik ederken, işlem hacmi de 5 milyar TL’yi aştı. Endekste 109.500 yeniden destek haline gelirken, endeks bu seviye üzerinde 110.500 tarihi zirvesini hedefliyor olacak. Tahvil faizlerinde ise yükseliş eğilimi korunuyor. Gösterge tahvil faizi %11,65’e yükselirken, 10 yıllık tahvil faizi de %10,74’e yükseldi.

Para piyasalarına baktığımızda, EUR/USD paritesinin yarın yapılacak Avrupa Merkez Bankası toplantısı öncesi 1,19 üzerinde kalma eğiliminde olduğunu görüyoruz. 1,1850 desteği üzerinde Euro olumlu görünümünü korumaya devam ediyor. Dolar/TL’de ise 3,42-3,45 bandındaki dalgalı seyir devam ediyor ve 3,45 direncine yaklaştıkça kar satışlarının geldiğini görüyoruz. 3,45 aşılmadan görünüm zayıf kalmaya devam edecek.

BIST’te İlk Seans:

* BIST-100 hisse senetlerini içermektedir.

Kur/Faiz/Emtia/Dış Piyasalar:

Güne yataya yakın bir başlangıç yapan BIST 100 Endeksi 109 bin seviyesinin üzerine yükselse de, kâr satışları ile karşılaştı. Buna paralel 108.600 desteğine doğru geri çekildi. Ancak endeks bu seviyeden hafif yukarı yönde tepki gösterdi. Teknik olarak endeksin 108.600 seviyesinin üzerinde kalması önemli. Bu seviyenin aşağı yönde kırılması halinde 107.500 destek olarak takip edilebilir. 109.500 ise direnç olarak öne çıkıyor. Diğer yandan yurtdışı piyasalara bakıldığında Avrupa borsaları satıcılı bir seyir izlerken, ABD vadeli endeks kontratları yatay bir görünüm sergiliyor.

EUR/USD, ABD’de son dönemde açıklanan verilerin tahminlerin altında kalması, ECB’nin para politikasında normalleşmeye yakında olduğuna yönelik beklentiler ve Trump’a yönelik endişeler nedeniyle son 2,5 yılın en yüksek seviyelerinde bir seyir izliyor. Yarın ECB’nin toplantı kararları paritenin seyrinde belirleyici olacaktır. Paritenin kısa vadede 1,1850 olan kısa vadeli yatay desteğinin üzerinde kalması 1,20 direncine yönelimi açısından önemli. USD/TL kuru 3,45 direncine yakın bir seyir izliyor. Bu seviyenin aşılması halinde 3,48 direnç konumunda. 3,42 ise destek olarak takip edilebilir.

BIST’te İlk Seans:

* BIST-100 hisse senetlerini içermektedir.

Kur/Faiz/Emtia/Dış Piyasalar:

Türkiye'nin Reel Faizi GOÜ'lere Görece Yüksek

-Türkiye’nin reel faiz oranı benzer gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında ilk sıralarda bulunmaktadır.

-Türkiye’ye yönelik 2017 ve 2018 yılı enflasyon beklentileri ortalaması %9,3’e işaret ederken, bu seviye aşağıdaki grafikte yer alan gelişmekte olan ülkelere ilişkin beklentilerin oldukça üzerinde yer almaktadır.

-Reel faizinin görece yüksek olması ise carry trade imkanı sağlamaktadır. Carry trade fırsatı gören yabancı yatırımcılar bu yılın başından beri içeride tahvil-bono piyasasında nette 5,4 milyar dolar, hisse senedi piyasasında ise nette 2,8 milyar dolarlık alım yönünde pozisyon aldılar.

-Böylece BIST yabancı takas oranı %66 civarı ile son dört yılın zirvesine yükselirken, dolar kuru ise yaşanan sermaye girişinin desteği ile geçtiğimiz haftalarda yaklaşık olarak iki ay deneyip de aşağı kıramadığı 3,50 desteğinin altına yönelmiş oldu.

Sonuç olarak; içeride yıllık enflasyonda yükselişin önümüzdeki aylarda da devam etmesi, dolar kurundaki aşağı yönlü hareketlere rağmen tahvil-bono faizlerinde yüksek seviyelerin korunmasını sağlayacaktır. Enflasyonda yukarı yönlü baskı, enflasyon beklentilerinin olası bir şekilde artması gibi faktörler nedeniyle Türkiye’nin reel faizinin görece yüksek kalmasına neden olacaktır. Bu nedenle Türkiye, sermaye girişleri açısından diğer gelişmekte olan ülkelere görece daha cazip konumda kalmaya devam edebilir.