15 Temmuz 2016’da darbe girişiminin ardından TL ve TL varlıkların performansına bakıldığında; TL dolar karşısında %23 oranında baskı altında kalırken, 10 yıllık tahvil faizi 150 baz puan civarı kadar yükseliş gösterdi. Böylece darbe girişiminin ardından TL ve tahvil-bono piyasalarımız gelişmekte olan ülke varlıklarına görece olumsuz performans gösterdi. Ancak TL’deki değer kaybı ve faizlerdeki yükselişe rağmen, aynı olumsuz etkinin BIST tarafına yıllık performans olarak yansımadığını görüyoruz.
Yılın başından beri artan risk alma iştahı ile gelişmekte olan ülke varlıklarına sermaye girişi gerçekleşiyor. Diğer yandan referandum sonrası siyasi riskin azalması ile Türkiye’nin risk primi düşerken, BIST gelişmekte olan ülke borsalarına görece olumlu performans sergiliyor. MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi Nisan 2015’ten bu yana en yüksek seviyesine yönelmiş durumda. Özellikle de son döneme bakıldığında, BIST 100 Endeksi bankaların özkaynak yönteminde yapılan değişikliğin de etkisiyle geçtiğimiz haftanın başından bu yana yükseliş eğilimi gösterirken, yeni rekor denemelerinde bulundu. Böylece endeks bu süre zarfında yaklaşık olarak %7 oranı civarında yükseliş göstermiş oldu. Diğer yandan haber kaynaklarına göre, kabinedeki revizyonun bu hafta açıklanması bekleniyor. Ekonomi yönetiminde piyasaların güven duyacağı isimlerin yer alması BIST’te alımların ileri taşınmasını sağlayabilir. Teknik olarak endekste 105 bin seviyesi üzerinde kısa vadeli yön yukarı kalmaya devam edebilir. 106.500 seviyesinin üzerinde kalması ise yükselişin 107.500 direncine devamı açısından takip edilebilir.