Mayıs Enflasyon Verisi Değerlendirmemiz
Enflasyon (TÜFE) Mayıs’ta piyasa beklentisi olan %4,8 ve bizim beklentimiz 3,7’in miktar altında aylık %2,8 oranında artış gösterdi. Dolayısıyla, yıllık enflasyon %70’den %73,5’e yükseldi. Mayıs’ta enflasyonun beklentimizin altında gerçekleşmesinin ana sebebi giyim-ayakkabı grubunun beklentimizin çok altında %4,4 artış göstermesiydi. Ayrıca, gıda fiyatları beklentimizin %3,1 olan beklentimizin altında %1,5 oranında gerçekleşti. Öte yandan, hizmet ve diğer temel mallar enflasyonu beklentimizin üzerinde açıklandı. Örneğin, hizmetler enflasyonun %3,1 gerçekleşmesini beklerken, resmi rakam %3,7 oldu. Diğer temel mallar enflasyonunu ise %3,5 beklerken, gerçekleşme %3,9 oldu.
Enflasyonun Nisan ayında %7,3 gerçekleştikten sonra Mayıs’ta %2,8’e gerilemesinin arkasında ise önceki ayın baz etkisinin önceki ay enflasyonu arttırıcı, Mayıs’ta ise azaltıcı etki yaratmasıydı. Örneğin, Nisan’da eğer fiyatlar hiç değişmeseydi bile aylık ortalama enflasyon %5,3 olacaktı. Mayıs’ta ise fiyatlar hiç değişmeseydi de aylık enflasyon %2,0 civarında gerçekleşecekti. Dolayısıyla, Mayıs ve Nisan’da ay başından ay sonuna fiyat artışların birbirine yakın gerçekleşti.
Dikkat çeken verilere baktığımızda, Mayıs’ta mevsimsel etkilerle beraber taze-sebze fiyatları %24 oranında geriledi. Böylece, yıllık sebze fiyatları %135’ten %118’e geriledi. Öte yandan, işlenmiş gıda ürünleri enflasyonu aylık %5,4 yükselerek, yılık %78,1'den %86’ya yükseldi. İşlenmiş gıda fiyatlarındaki artışların arkasında ise bazı ürünlerde yurtiçi üretimin talebe yetişmekte zorlanması, üretim faktör maliyetlerindeki artışlar, uluslararası gıda hammadde fiyatlarında döviz bazında artışlar ve döviz kuru hareketlerinin olduğunu değerlendiriyoruz.
Gıda fiyatlarındaki güçlü ve hızlı artışa rağmen, jeopolitik gelişmelerin yansıması olarak, küresel gıda fiyatlarında güçlü bir artış yaşanıyor. Ayrıca, TL cinsinden uluslararası işlenmiş gıda fiyatları ile yurtiçi gıda fiyatları arasındaki makasın kapanmasının uzunca bir süre daha devam edeceğini değerlendiriyoruz.
Enflasyonist baskıların diğer önemli unsurlarından biri ise hizmet enflasyonundaki artışın devam etmesiydi. Hizmet enflasyonu Kasım 2021’den bu yana birikimli olarak %33,3 oranında artış gösterdi. Karşılaştırmak için temel mallar aynı dönemde %49,5 oranında yükselmişti. Hizmetler grubu Mayıs’ta da %3,7 oranında artış gösterdi. Diğer bir değişle hizmet enflasyonunun geçen sene Ekim’de %16,9 iken Mayıs’ta %69,5’e yükseldiğini gözlemliyoruz. Örneğin, paket tatil paketlerinde sezonun gelmesiyle Mayıs’ta aylık %70 oranında fiyat artışı yaşandı.
Diğer bir deyişle, son aylarda hizmet enflasyonu eğilimi yavaşlamak yerine bu ivmesini devam ettirdi. Bu eğilim artışının arkasında ise özellikle gıda fiyatlarındaki çok hızlı artıştan etkilenen yeme-içme hizmetleri oldu. Bununla beraber, hizmet kalemlerinde genele yayılan fiyat baskılarının devam ettiğini belirtebiliriz. Önümüzdeki aylar da özellikle enerji, gıda ve ücret artışlarının hizmetler enflasyonu üzerinde ilave etki yaratmasını bekliyoruz.
Çekirdek mallara baktığımızda ise dayanıklı mallar aylık %2,1, diğer temel mallar ise aylık %3,9 oranında artış gösterdi. Dayanıklı mallar grubunda yer alan otomobil fiyatlarındaki artışın ise %2,4 ile sınırlı olduğunu gözlemliyoruz. Öte yandan, önümüzdeki aylarda motorlu taşıtlarda fiyat artışlarının hızlanabileceğini değerlendiriyoruz. Bizleri diğer şaşırtan bir durum ise giyim ve ayakkabı grubunda Nisan ve Mayıs aylarındaki sınırlı sırasıyla aylık %7,0 ve %4,6 artış oldu. Bu durum bu sene sezonda mevsimsellikten arındırılmış giyim fiyatlarının düştüğünü gösteriyor. İTO verilerine göre giyim fiyatlarındaki artış %28 ve %6,9 olarak gerçekleşmişti. Ayrıca, ÜFE giyim grubundaki son dönemdeki güçlü artışlar Mayıs'ta perakende fiyatlarına yansımadı. Öte yandan, mevsimsel faktörlerin de etkisiyle Eylül ve Ekim’de giyim ve ayakkabı fiyatları güçlü bir artış gösterebilir.
ÜFE endeksine baktığımızda ise temel mallar ve ÜFE arasındaki makas açılmaya devam ediyor. Mayıs’ta ÜFE imalat enflasyonu yıllık %115’e yükselirken, temel mallar enflasyonu ise %65’te kaldı. ÜFE'deki son yükselişte, enerji fiyatlarında Nisan ayında gerçekleşen fiyat artışları (elektrik %50; doğalgaz %50) , döviz kuru artışları, ücretlerdeki yüksek artış oranı yanı sıra, küresel tedarik zincirinde yaşanan kısıtlar ve yüksek kapasite kullanımı başrolde idi. Küresel emtia fiyatlarındaki artışın, kur gecişkenliği ve enerji sektöründeki zamların diğer imalat sektörüne gecikmeli etkisiyle, Haziran’da da aylık bazda %10 civarında bir ÜFE gerçekleşmesi bekliyoruz. Yılın ikinci yarısında ise işçilik ücretlerinde görülebilecek olası %20-30 civarı bir artış ÜFE üzerinde ilave baskılara yol açabilir. Böylece Temmuz ayında da yüksek tek haneli ÜFE ile karşılaşabiliriz.
Bu yılın ilk yarısında ÜFE-TÜFE arasındaki makasın henüz kapanma eğilimine başlamadığı için maliyet kaynaklı fiyat artışlarının hem mal hem de hizmet gruplarında görünmeye devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca, enerji fiyatlarına yönelik fiyat artış baskısının yıl boyunca devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Pandemi sonrasında hizmet sektörünün kapasite kullanım oranındaki artışla ve sektördeki girdi maliyetlerindeki artışla beraber hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin devamı ise şaşırtmayacaktır.
Son görünümle beraber, enflasyonun Ağustos %90’u görmesini, Ekim’de ise bu rakamın bir miktar üzerinde zirve yapmasını bekliyoruz. Öte yandan, yıl sonunda enflasyonun %70’yi bulabileceğini değerlendiriyoruz. Yıllık enflasyonu ve politika faizinin %14 olduğunu göz önüne aldığımızda, 2022’ye ilişkin belirgin bir negatif reel faiz görünümünün korunduğu kanaatindeyiz.
Grafik 1 – Yıllık TÜFE & TCMB Ort. Fonlama Faizi