Bu sabah itibariyle ABD 10 yıllık tahvil faizi %1.30’a, 30 yıllık tahvil faizi ise 2.08’e yükseldi. Karşılaştırmak için 26 Ocak 2021’de 10 yıllık tahvil faizi %1.03, 30 yıllık tahvil faizi ise %1.79 idi. Türkiye’de ise Hazine’nin bu haftaki DİBS ihalelerinde talebin sınırlı olduğunu gözlemledik. Bunun bir sebebinin de ABD uzun vadeli tahvil faizlerindeki son günlerdeki hızlı ve büyük faiz artışının olabileceğini değerlendiriyoruz.
Geleneksel olarak yüksek enflasyon ve faizin söz konusu olduğu GOÜ’lerde tahvil ve Eurobond faizlerinin ABD tahvil faizlerine hassasiyeti yüksektir. Ayrıca, TCMB’nin Perşembe günü gerçekleşecek PPK toplantısında faiz artışına gidebileceği ihtimali, 2 yıllık tahvil ihracında talebi sınırlamış olabilir.
Grafik 1 – ABD Tahvil Verim Eğrisi (Nominal Faiz Farkı) |
ABD’de tahvil faizlerinde yükselişin ana sebebi ABD’de uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki yükselişi. Uzun vadeli enflasyon beklentilerini yukarı çıkaran diğer faktörlerin başında ise ultra gevşek para ve maliye politikasının uzun süre devam edeceği beklentisi. Ayrıca, yaz aylarından itibaren COVİD-19 aşılama sürecinde de ivme kazanılacağı beklentisi üzerinden hizmetler sektörünün ve istihdamının toparlamayacağı öngörülüyor.
ABD ekonomisi 2020’de %3.5 oranında daralırken, 2021’de %5.0 civarı büyümesi bekleniyor. 2021’nin ilk yarısı sonunda ise pandemi öncesi GSYH seviyesinin yakalanabileceği öne sürülüyor. Öte yandan, son dönemde 2021 büyüme görünümüne dair beklentiler olumlu yönde revize ediliyor.
Bloomberg’e göre ekonomistler Şubat anketinde 2021 yılının 1. ve 2. Çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış büyüme beklentilerini Ocak ayındaki ankete göre 1.6’şar puan yukarı yönlü revize ederek, sırasıyla %5.6 ve % 6.2 puan olarak belirledi. Hatırlanacağı üzere 2020’nin son çeyreğinde bu büyüme oranı %4.0 idi.
COVİD-19’a karşı alınan sosyal hayatı ve ekonomiyi kısıtlayıcı önlemlere karşı büyüme beklentilerini yukarı yönlü revizyonları ise ABD’de geçmesi beklenen ve 1.5-2.0 trilyon doları bulması beklenen ilave mali destek paketinin geçme ihtimalinin yükselmesi yatıyor.
Öte yandan, aşılama hızında arzu edilen seviyeye ulaşılmasa ve yeni virüs varyantlarının çok daha hızlı yayıldığına dair endişeler giderek artsa da yılın 2. yarısında aşılama konusunda ciddi bir mesafe alınacağı beklentisi korunması büyüme beklentilerinin olumlu yönde evirilmesine imkan sağlıyor. Ayrıca, mali destek paketinin önemli bir kısmının aşılama ve sağlık altyapısına desteği amaçlaması bu konuda beklentilerin güçlü kalmasını etkileyen diğer bir faktör.
Grafik 2 – Yeni COVİD-19 Vaka Sayısı (milyonda, 7 haftalık hareketli ort., tek doz ) |
Diğer önemli gelişme ise enflasyon korumalı tahviller (TIPS) verim eğrisi dikleşti. Bu dikleşmenin sebebi kısa vadeli reel faiz beklentilerindeki kayda değer gerileme kadar, uzun vadeli reel faiz beklentilerindeki bir miktar artış da rol oynadı. Uzun vadeli reel faiz beklentilerinin artışında ABD’de tahvil arzında yaşanacak ciddi miktarda artış da hesaba katılıyor. Bazı hesaplara göre, 2021’de FED’in aylık bazda yaptığı 80 milyar dolarlık Hazine tahvil alımını dışında piyasada 3-4 trilyon dolarlık ek tahvil arzı söz konusu olabilir.
Grafik 3 – ABD TIPS Tahvil Verim Eğrisi (Reel Faiz Farkı)
Öte yandan emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü hareket enflasyon beklentilerini yukarı çekiyor. Bu yükselişte arzın talebe yetişmesi ile ilgili endişeler de rol oynadı. Başta Çin olmak üzere Doğu Asya’da iktisadi faaliyetlerin güçlü olması da emtia fiyatlarını destekleyen diğer temel faktör. ABD’de büyüme görünümüne dair olumlu revizyonlarda da burada etkili.
Grafik 4 – Emtia Fiyat Fiyatları (2010 = 100) |