TCMB yılın ilk PPK toplantısında beklentilere paralel politika faizini 250 baz puan ile %47,50’den %45’e indirdi. TCMB hatırlanacağı üzere geçtiğimiz Aralık’ta 22 aylık aranın ardından 250 baz puanlık indirim gerçekleştirmişti. Dolayısıyla da TCMB’nin faiz indirim adımlarına devam ettiğini görmekteyiz. TCMB toplantı metninde; Aralık ayında enflasyonun ana eğilimi gerilerken, öncü verilerin Ocak’ta öngörülerle uyumlu bir artışa işaret ettiğini ve bu gelişmede, zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemlerinin öne çıktığını söyledi. Temel mal enflasyonunun görece düşük seyrettiğini ifade eden TCMB son çeyreğe ilişkin göstergelerin yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu gösterdiğini söyledi. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiği belirtildi. TCMB ayrıca para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirdiğini, maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkı sağlayacağını vurguladı. TCMB’nin faiz indirim kararı sonrasında TL tarafında belirgin bir değişim olmaz iken, banka hisselerinde kâr satışları gerçekleşti. BIST 100 Endeksi kısa vadeli yükselen trendde seyir izlerken, aynı zamanda üçgen şeklinde sıkışmanın içerisinde hareket ediyordu. Endekste 10.050 direncinin aşılması ile bu formasyonun yukarı tamamlanması yükseliş eğiliminin ileri taşınması için önemli idi. Endeks TCMB’nin faiz kararı öncesinde banka hisseleri öncülüğünde gelen alımlarla birlikte 10.050 direncini aşarak sıkışma formasyonunu yukarı tamamladı. 10.050’nin korunması ile birlikte kısa vadeli yükselen trendin devam edebileceğini söyleyebiliriz. Bu durumda endeks 10.160’ın üzerinde 10.270 direncine yükseliş gösterebilir. 10.270 önemli zirve olduğundan bu seviyenin aşılmasının önemli olduğunu belirtelim. 10.050’nin aşağı geçilmesi halinde temkinli olunabilir. Bankacılık endeksi 16.000 direncine ulaşması sonrasında TCMB’nin kararının ardından kısa vadeli düzeltme içerisine girdi. 15.250 önemli destek olarak izlenebilir. TCMB’nin faiz kararının ardından Moody’s’in Türkiye’ye yönelik kredi not ve değerlendirmesi odak noktası olacak. Moody’s Türkiye’nin kredi notunu en son Temmuz 2024’te iki basamak birden artırarak B3'ten B1'e yükseltirken, kredi not görünümünü pozitif olarak korumuştu. Son durumda diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından olan Fitch ve S&P’nin Türkiye’ye yönelik kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin üç, Moody’s’in ise dört kademe altında bulunuyor. Dolayısıyla da Moody’s pozitif olan görünüm ile diğer kuruluşlarla aynı seviyede olacak şekilde bir not artırımı gerçekleştirebilir. Kuruluşun not artırım kararı alıp almayacağı takipte olacak. BIST’in gün içerisinde not artırım beklentileri ile destek bulduğunu görebiliriz.
EUR/USD paritesi son dönemde yaşanan geri çekilme sonrasında direnç seviyelerinin üzerine tepki denemelerinde bulunuyor. Buna göre parite 1,04’ün üzerine yükseliş gösteriyor. Ancak ABD’de Trump’ın politika planları zaman zaman dolar lehine görünümünü destekliyor. Paritede 1,04 seviyesi alçalan kanalın yukarı tamamlanması ve kısa vadeli görünümün güçlenmesi adına önemli. 1,04’ün üzerinde kalındığı sürece yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini belirtelim. 1,04’ün üzerinde 1,05 ve 1,0550 sonraki dirençler olarak izlenebilir. 1,04’ün altında kaldığı sürece ise aşağı yönlü hareketler görülebilir. Bu durumda 1,0330 ve 1,03 seviyeleri destekler olarak izlenebilir. TCMB’nin faiz indirim kararı öncesinde kademeli değer kaybetme eğilimi gösteren TL, karar sonrasında belirgin bir değişim göstermedi. Dolar kuru 35,60-35,70 bandındaki mevcut seyrini korunuyor. 35,60 ilk planda destek seviyesi olarak geçerli. 35,50 ise ikincil destek seviyesi olarak takip edilebilir. Kurda dirençlerin ise 35,70 ve 35,80 seviyelerinde bulunduğunu söyleyebiliriz.
Altın ons fiyatları kısa vadeli yükselen kanal içerisindeki seyrine devam ederken, 2750 dolar direncinin üzerine yükseldi. ABD Başkanı Trump’ın yeni dönemde olası ekonomi politikalarına bağlı olarak enflasyonist beklentiler altın ons fiyatlarını destekledi. Ancak son dönemde yaşanan belirgin yükselişin ardından kısa vadeli göstergelerin aşırı alım bölgesine ulaştığını söyleyebiliriz. Bu durum da bize geri çekilme riskinin olduğunu gösteriyor. 2750 doların altında kaldığı sürece altında onsta düzeltme ihtimalinin mevcut olduğunu belirtelim. Bu durumda 2726 dolar önemli destek seviyesidir. Altın onsun kısa vadeli görünümü için bir önceki zirve seviye olan 2726 doların üzerinde kalmasının önemli olduğunu belirtelim. Bu seviyeye doğru geri çekilmeler olağan olarak karşılanabilir. 2726 doların aşağı yönlü geçilmesi halinde 2700 dolar hedef destek olarak izlenebilir. Dolar kurunun genel desteği devam ederken, altın onsun son dönemdeki yükselişi gram altında yeni zirvelerin gerçekleşmesini sağladı. Ancak altın onstaki yükselişin hız kesmesi gram altında da düzeltme hareketini beraberinde getirebilir. 3130 TL’nin üzerinde kalınmasının yukarı yönlü eğilimin korunması için önemli olduğunu ifade edebiliriz. 3167 TL önemli direnç konumunda. 3130 TL’nin altında ise aşağı yönlü risk ile beraber 3100 TL ana destek olarak öne çıkıyor. Petrol fiyatları yaşanan düşüş sonrasında kısa vadeli dip seviyelerden yukarı tepki gösteriyor. Brent petrolde 77,80 dolar destek, 81 dolar direnç olarak izlenebilir.