Karar metnine baktığımızda “ikinci çeyrekte, salgın kısıtlamalarına ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır.” ifadesinin yerini “öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir” ifadesi yer almış. Diğer bir değişle, TCMB PPK ekonomik büyümenin yılın 3. çeyreğinde 2. çeyreğine kıyasla ivme kazandığını değerlendiriyor. Ayrıca, “iç talep ivme kaybederken” ifadesinin de çıkarılması iç talebin nispeten daha güçlü seyretti anlamına geldiği değerlendirilebilir. Bu değerlendirmemize karşın, karar metninde öncekinde de yer alan “diğer taraftan, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmektedir.” ifadesi korunmuş. Bu ifade aynı zamanda TCMB’nin para politikasındaki “mevcut sıkı duruş” kanaatini oluşturan bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam eden faktörler arasına ise “yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar” ve “açılmanın etkisiyle yaz aylarında enflasyonda görülebilecek oynaklıklar” ifadesi metinde yer alıyor. Bu ifadenin yer alması, bize göre, Ağustos ve Eylül’de de enflasyonun TCMB’nin Temmuz ayı sonunda yayınladığı enflasyon patikasına ilişkin risklerin yukarı yönlü olduğuna işaret ediyor. Diğer bir değişle, enflasyonda kayda değer düşüş Ağustos ve Eylül’ün ötesine kayabilir. Hatırlamak gerekirse, TCMB Ênflasyon Raporu sunumunda TCMB Başkanı Sayın Kavcıoğlu, enflasyonda belirgin düşüşün başlangıcı için Ağustos ve Eylül aylarını işaret etmişti.
Ayrıca, metne “uluslararası tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki yüksek seviyelere ilave olarak, bazı ürünlerde iklim koşulları kaynaklı arz yönlü etkilerin açılma etkileriyle birleşmesiyle Temmuz ayında gıda fiyatlarında gözlenen artış, enflasyondaki yükselişte belirleyici olmuştur” cümlesi eklenmiş. Bu da Temmuz’da yıllık enflasyonun neden%18,95’e yükselerek, TCMB’nin öngördüğü patikanın üzerinde bir gerçekleşme yaşandığını açıklamak için karar metnine eklenmiş.
Son olarak da, karar metninde “enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” ifadesi korunmuş. TCMB’nin tahmin patikasına (son Enflasyon Raporu) baktığımızda ise enflasyon, Ağustos’ta düşmeye başlıyor, Enflasyon, Eylül itibariyle belirgin bir düşüş göstermeye başlayacak ve bu yılın son çeyreğinde hızlanacak. TCMB, enflasyonun yılı %14,1 ile kapatmasını bekliyor. Bu ifadelerin korunması üzerinden yılın son çeyreği için olası bir parasal gevşemeyi hala masada tuttuğunu değerlendiriyoruz.
Yılın geri kalanında enflasyon patikası beklentimiz Kasım ayına kadar enflasyonun %19 civarında dalgalanması yönünde. Bu beklentimizin arkasında ise bu dönemde mevsimsel ve maliyet etkisiyle gıda ve giyim ürünlerinde ve temel ve dayanıklı mallarda (okulların yeniden açılması, yeni sezon başlangıcı, tarımsal yaz sezonu hasatlarının bitmesi) beklediğimiz fiyat artışları var. Ayrıca, bu dönemde hizmet enflasyonunun da ekonominin yeniden açılmasına paralel dikkat çekmesini bekliyoruz. Öte yandan, Kasım ve Aralık aylarında baz etkilerinin devreye girmesini ve bu iki ayda enflasyonun toplam 200 baz puan gerilemesini (yıl sonu beklentimiz %16) bekliyoruz. Öte yandan, enflasyonda düşüş senaryomuzda sonbaharda yeni bir elektrik ve/ya doğalgaz zammı varsayımı eklemedik.
Bir süredir, maliyet kaynaklı sebepler (ÜFE) ve hizmetler sektörünün yeniden açılmasının sebebiyle ekonomistler enflasyon beklentilerini yukarı yönlü revize ediyor. Ayrıca, ekonomide çıktı fazlası (son dönemde gerilemeye başlasa da) uzun bir süredir gündemimizde kalmaya devam ediyor. TCMB’nin beklediğinden daha yüksek bir enflasyon patikası ile karşılaşmamız durumunda, TCMB’nin masada tuttuğunu düşündüğümüz olası bir parasal gevşemeyi bir süre daha ertelemesi gerekebilir. Diğer bir değişle, sonbaharda enflasyon kayda değer oranda gerilemediği takdirde sonbaharda bir faiz indirimi gerçekleşmeyebilir. Gene de, enflasyonun 2022’nin ilk çeyreğinde %15’e doğru gerilemesini beklediğimizden dolayı 2021 bitmeden TCMB’nin 100 puan civarında bir faiz indirimine gitme ihtimalin olduğunu değerlendiriyoruz.