Enflasyon (TÜFE) Ocak’ta %1,68 artış gösterdi. Diğer bir değişle, kurum beklentimiz olan %2,0 ve piyasa beklentisi olan %1.5 arasında gerçekleşti.
Sonuç olarak yıllık enflasyon %14,6’dan %15.0’e yükselmiş oldu. Öte yandan, daha dikkat çekici olarak işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (Çekirdek Enflasyon B Grubu) yıllık bazda Aralık’ta %14,5 iken %16,0’ya yükseldi. Bu artışta yıllık bazda %15.5’ten %18.1 yükselen işlenmiş gıda ürünleri ve %17.2’den %20.2’ye yükselen temel mallar grubu baş rol oynadı.
Hizmet enflasyonunu bir süredir yeniden artış trendine girdikten sonra Ocak’ta %11,66’dan %11.52’ye geriledi. Ayrıca, hizmetler enflasyonun önemli kısmını oluşturan kira enflasyonun yükseliş trendinin güçlendiğini gözlemliyoruz. Ekim’de %8,86 olan kira enflasyonu, Aralık’ta ise %9,07’ye ve Ocak’ta %9,17’ye yükseliyor. Kira enflasyonunun, konut fiyatlarındaki artış trendine uyup, 2021 boyunca yükseliş trendine devam etmesini bekleriz. Öte yandan, 2021 boyunca hizmet kalemlerinde genel olarak maliyet artışı (ücret ve mal fiyatları) ve düşük kapasite kullanımı kaynaklı yükselmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Çekirdek mallar enflasyonunda özellikle dayanıklı mallar ve üretici fiyatlarından kaynaklanan yükseliş trendinin güçlenerek devam ettiğini gözlemliyoruz. Ekim’de %12,1 olan çekirdek mallar enflasyonu, Aralık itibariyle %17,2’ye yükseldikten sonra Ocak’ta %20.2 oldu. Özellikle dayanıklı mallar enflasyonun yıllık bazda %33,6’ya yükselmesi dikkat çekici. Bu yükselişe paralel, üretici fiyatlarındaki aylık %2,7 yükseliş sonucu yıllık imalat ürünleri enflasyonunun %27’den %28’e yükseldiğini gözlemliyoruz.
Diğer dikkat çeken kategori ise gıda olmaya devam ediyor. Aylık %2,5 ile beraber gıda enflasyonu yıllık bazda %21.1’ten %20.6’ya geriliyor. Önümüzdeki dönemde global gıda fiyatlarındaki artış tarım girdi maliyetlerindeki artışın gıda enflasyonunu yukarı yönlü etkilemesini bekliyoruz.
TL’deki son değer kazancına rağmen (ki hala yüksek seviyede), küresel emtia (gıda), işlenmiş ara malı ve navlun artış trendi devam ediyor. Ayrıca, asgari ücrete yapılan %21 zam, girdi fiyatlarının hem gecikmeli hem güncel etkileri ve düşük kapasite kullanımından dolayı hizmet enflasyonu 2021’de yukarı yönlü sürpriz yapabilir.
Enflasyonun (TÜFE) Nisan’da %17 ile zirve yapmasını, sonrasında önce Haziran’da %14’e gerilemesi, sonrasında ise baz etkisiyle kademeli bir şekilde gerilemeye devam ederek 2021’i %11 ile kapatmasını bekliyoruz. Öte yandan, TCMB geçen hafta yayınladığı Enflasyon Raporunda yer verdiği enflasyon projeksiyonu şeması üzerinden gidecek olursak, Banka’nın enflasyonun Nisan’da %16 civarında tepe noktasına ulaşmasını sonrasında ise Haziran’da %14 civarına gerilemesini beklediği değerlendirmesi yapılabilir. Ancak, TCMB yıl-sonu enflasyon beklentisi konusunda bize kıyasla daha iyimser. Bizim beklentimiz %11 iken, TCMB’nin “tahmin hedefi” %9.4.
Dolayısıyla, bugünkü veri üzerinden konuşmak gerekirse, TCMB'nin 18 Şubat'ta gerçekleşecek PPK toplantısında ilave parasal sıkılaştırma yapması elzem gözükmüyor. Şimdilik, görüşümüz TCMB'nin 18 Şubat'ta faiz artışı yapmayacağı yönünde. Öte yandan, döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler beklentimizi değiştirebilir. Genel olarak, ilk faiz indiriminin ise Temmuz/Haziran gibi gelebileceğini değerlendiriyoruz. Ayrıca, bu sene gerçekleşecek toplam faiz indiriminin 300 baz puan civarı olabileceği görüşündeyiz.