Enflasyon (TÜFE) Ekim’de aylık %2,39 oranında artış gösterdi. Böylece, enflasyon kurum ve piyasa beklentisi olan %2,76’nın bir miktar altında gerçekleşmiş oldu. Sonuç olarak, yıllık enflasyon %19,58’ten %19,89’a yükseldi.
Gıda fiyatlarının bu yaz boyunca mevsimsel ortalamaların çok üzerinde seyrettikten sonra Ekim’de son yılların Ekim ortalaması civarında artış gösterdiğini gözlemliyoruz. Mevsimsellikten arındırılmış taze sebze meyve enflasyonunun (3 aylık ortalama) yıllıklandırılması sonucunda hesapladığımız eğilimin Ağustos’ta %150’de zirve yaptıktan sonra Eylül’de %100 civarına, Ekim’de ise %16’ya gerilediğini görüyoruz. Öte yandan, taze sebze-meyve fiyat artışları ivme kaybetse de bu gerilemenin çok yüksek bir baz üzerinden olduğunu hatırlamakta fayda var. Öte yandan, işlenmiş gıda enflasyonundaki yüksek seyir devam ediyor. Ağustos’tan bu yana işlenmiş gıda enflasyonu yıllık baz %25,7’de yatay seyrediyor. Önümüzdeki dönemde de küresel gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle, işlenmiş gıda fiyatlarındaki artış trendinin devam etmesini bekliyoruz.
Öte yandan, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (Çekirdek Enflasyon B Grubu) yıllık bazda %18,63’den sınırlı bir oranda %18,50’ye gerilediğini, diğer bir çekirdek enflasyon göstergesi olan çekirdek TÜFE (C) ise %16,98’den %16,82’ye gerilediğini görüyoruz. Ayrıca, her iki veriye de mevsimsellikten arındırılmış olarak baktığımızda, yıllıklandırılmış 3 aylık ortalama çekirdek enflasyonda gerileme gözlemlemiyoruz. Çekirdek B grubu Ağustos’ta yıllık %19 iken, Eylül’de %16’ya, Ekim’ de ise %15’e geriliyor. Çekirdek C grubu ise Ağustos’ta %16,5’ten, önce Eylül’de %15’e sonra da Ekim’de %14’e gerilediğini görüyoruz.
Olumsuz anlamda dikkat çeken gelişme ise mevsimsellikten arındırılmış medyan enflasyon trendinin %17,5’ten %22’ye yeniden yükselişe geçmesi oldu. Katılık gösteren bu enflasyon gösteren bu kalemin yükseliş trendine devam etmesi enflasyon dinamiklerinde bozulmaya işaret ediyor. En çok yükselen ve en çok düşen ürünlerin her iki yönden de %7,5’nin enflasyon sepetinde çıkarıldığı düzeltilmiş ortalamaya baktığımızda ise mevsimsellikten arındırılmış trendin %28’den %29,5’e yükseldiğini gözlemliyoruz. Keza, bu gösterge de 2019 başından bu yana istikrarlı bir yükseliş trendi gösteriyor.
Enflasyonist baskıların diğer önemli unsurlarından biri ola hizmet enflasyonundaki Ekim’de aylık %1,0 artış gösterirken ki yıllık bazda %15,06’dan %15,43’e yükseliş söz konusu. Öte yandan, yıllıklandırılmış çekirdek hizmet enflasyonun (kira, ulaştırma ve haberleşme hariç) eğiliminin bir süredir yüksek seyrettiğini ve Ekim’de %22 civarında eğilim gösterdiğini gözlemliyoruz. Sonuç olarak yıllık bazda çekirdek enflasyon göstergeleri sınırlı bir düşüş gösterse de bazı kalemleri çıkardığımızda tabana yayılmış enflasyonist baskıların güçlendiğini gözlemliyoruz. Çekirdek enflasyon üzerinde düşürücü etki yaratan unsurlar ise özellikle giyim ve ayakkabı ve dayanıklı mallar kalemleri olarak öne çıkıyor. Dayanıklı mallar yıllık enflasyonu Ekim’de %22,1’den %20,2’e gerilerken, giyim ve ayakkabı kalemi sınırlı bir artışla %7,1’den %7,8’e yükseldi.
Öte yandan, temel mallar enflasyon trendinde uzun süredir devam eden kademeli düşüşün, bu aşamada, sona erdiğini ve bahar aylarının sonuna kadar kademeli olarak yükselebileceğini düşünüyoruz. Bizi bu yargıya iten durum ise üretici fiyatlarının çok yüksek bir hızla yükselmesi ve yükselmeye devam etmesini beklememiz. Keza, Eylül sonundan bu yana %10’un üzerinde artış gösteren akaryakıt fiyatları, ya da sanayi doğalgaz tarifesinin Kasım itibariyle %50 oranına yakın yükseltilmesi önümüzdeki dönemde de üretici fiyatlarının hızlı bir şekilde yükselmesine yol açacaktır. Ayrıca, hatırlanacağı üzere, Eylül’de de sanayinin kullandığı elektrik ve doğalgaza %15 oranında zam yapılmıştı.
İmalat ÜFE endeksinin Ekim’de aylık %5,4 oranında artış göstermesi ve endekste yıllık bazda artışın %43,7’den %45,9’a yükselmesi dikkat çekti. Kendi oluşturduğumuz çekirdek imalat enflasyon eğiliminin Mayıs ayında %57’e yükseldikten Eylül’e kadar %20’a geriledikten sonra Ekim’de yeniden %34’e yükseldiğini gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde, enerji fiyatlarında gerçekleşen fiyat artışları yanı sıra, küresel tedarik zincirinde yaşanan kısıtlar ve yüksek kapasite kullanımı sebebiyle ÜFE’nin yükseliş trendine devam etmesini bekliyoruz.
Enflasyon konusunda bizim beklentiniz ise enflasyonun 2021 sonuna kadar %20 civarında seyretmesi ve 2022’nin ilk çeyreğinde %20’’nin gözle görülür şekilde üzerinde seyretmesi yönünde. Enflasyonda gözle görülür düşüşün ise Mayıs ayından itibaren başlayacağını düşünüyoruz. 2022 sonu enflasyon beklentimiz ise %17,0. Bu beklentimizin arkasında ise ÜFE’nin ve ÜFE’den çekirdek enflasyona geçişkenliğin hızlı bir şekilde devam etmesi, nispeten güçlü iç ve dış talep ve yılbaşında gelmesini beklediğimiz büyük asgari ücret zammı yer alıyor
Grafik 1 – Yıllık TÜFE & TCMB Ort. Fonlama Faizi |
Kaynak: TÜİK, QNBFI