Küresel piyasalarda oldukça ilginç günler yaşanıyor. Seçimler öncesinde büyük ölçüde Clinton zaferine kesin gözüyle bakan ve olası bir Trump zaferinde “finansal Armageddon” yaşanacağı öngörüleri paylaşılıyordu. Nitekim seçimlerin ardından gelen Trump seçim galibiyetine ilk planda %5 civarı tepkiler verildi. Ancak ardından Trump’ın yaptığı balkon konuşmasında daha yumuşak bir ton belirlemesi ve ekonomik büyüme için adımların atılacağına dair yaptığı vurgu aynı sertlikte tepki alımları görülmesine neden oldu. EUR/USD ayı gün içerisinde hem 1,09 hem de 1,13 seviyelerini test etti ki, belirli bir kaldıraçla yapılan işlemler nezdinde bu anaparanın tamamen sıfırlanması ya da ikiye katlanması anlamına geliyor. Dolayısıyla volatilitenin bu kadar sert yükseliş gerçekleştirdiği piyasa koşullarında ya hiç pozisyon almayıp kenarda almak, ya da küçük pozisyonlar alarak hedef ulaşması halinde kar satışı ya da zarar kes noktasına ulaştığında pozisyonu kapatmak gibi oldukça seri adımlar atılmalı.
Diğer para birimlerine bakacak olursak, USD/JPY için 105 seviyesinin aşılmasıyla beraber 107-107.50 bandı kısa vadeli hedef konumunda. GBP/USD ise 1,2350 seviyesinin aşılmasının ardından 1,25 üzerini test etse de burada kalıcı olamadı ve yeniden aynı seviyeye geri dönüş eğiliminde. Risk iştahının artması ile CHF de kazanımlarını koruyamadı.
İçeride ise TL volatilitesi oldukça yüksek seyretmekte, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel ancak görece daha zayıf bir seyir izleyen TL için dolar kurunda 3,18 seviyesi üzerinde kısa vadeli yönün yukarı olduğunu düşünüyoruz, 3,25 ilk planda direnç seviyesi olarak izlenmeli. Ancak kısa vadeli yukarı yön beklentisine karşın, orta uzun vadeli olarak değerlendirildiğinde TL faizine geçmek için iyi seviyelere geldiğimizi düşünüyoruz.
