Enflasyon Kasım’da %1,0 olan bizim ve piyasa beklentisinin iki katından daha fazla olarak %2,30 gerçekleşti. Sonuç olarak yıllık enflasyon %11,90’dan %14,03’e yükselmiş oldu. Enflasyon yaklaşık 6 aydır %12,0 civarında dalgalanıyordu. Ayrıca, önceki 4 ay boyunca enflasyon istikrarlı olarak beklentinin altında gerçekleşmişti. Yönetilen-yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE ise %13,3’ten %15,9’a yükselmiş oldu. Yönetilen-yönlendirilen fiyatlar hariç TÜFE Nisan’da %8,7 ile döngüsel en düşük seviyesini görmüştü.
Enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin arkasında beklenenden çok daha yüksek gerçekleşen gıda (%4,2) ve dayanıklı mallar enflasyonu (%5,7) başrol oynadı. Gıda enflasyonunu %6,2 artış ile işlenmemiş gıda ürünleri, dayanıklı malları ise %9,5 artış ile araç alım kalemi yukarı çekti.
Hizmet enflasyonunun ise yıllık bazda yeniden artış trendine girdiğini gözlemliyoruz. Ekim’de %10,92 olan hizmetler enflasyonu Kasım’da %11.42’e yükseliyor. Ayrıca, hizmetler enflasyonun önemli kısmını oluşturan kira enflasyonun yükseliş trendinin güçlendiğini gözlemliyoruz. Ekim’de %8,86 olan kira enflasyonu Kasım’da %8,98’a yükseliyor. Kira enflasyonunun, konut fiyatlarındaki artış trendine uyup, yükseliş trendine devam etmesini bekleriz.
Çekirdek mallar enflasyonunda özellikle dayanıklı mallar ve üretici fiyatlarından kaynaklanan yükseliş trendinin güçlenerek devam ettiğini gözlemliyoruz. Ekim’de %12,1 olan çekirdek mallar enflasyonu Kasım’da %15,1’e yükseliyor. Özellikle dayanıklı mallar enflasyonun yıllık bazda %19,8’den %26,5’e yükselmesi dikkat çekici. Bu yükselişe paralel, üretici fiyatlarındaki aylık %4,3 yükseliş sonucu yıllık imalat ürünleri enflasyonunun %20’den %25’e yükseldiğini gözlemliyoruz. TL’deki birikimli değer kaybı ve emtia fiyatlarındaki uzun süredir devam eden yükseliş hem üretici hem de dayanıklı tüketim malları fiyatlarının hızla tırmanmasına yol açıyor.
Diğer dikkat çeken kategori ise gıda olmaya devam ediyor. Aylık %4,3 ile beraber gıda enflasyonu yıllık bazda %16,5’ten %21,1’e yükseliyor. Eylül’de bu oran %14,9 idi. Ekim 2019’da yıllık bazda %5 ile dip yapan gıda enflasyonu geçen süreçte artış trendine neredeyse aralıksız devam etti. Önümüzdeki dönemde global gıda fiyatlarındaki artış ve USD/TL’nin mevcut yüksek seviyelerinin gıda enflasyonunu yüksek tutmasını beklediğimiz faktörler olarak öne çıkıyor. FAO’a göre küresel gıda fiyatları Ekim’de USD bazında %3,3 artış gösterdikten sonra Kasım’da da %3,9 artış (Temmuz 2012’den bu yana en yüksek artış) gösterdi. Ayrıca, 2021’ de gıda üretimine ilişkin tedarik zinciri kısıtları ve Anadolu coğrafyasında gözlemlenen kuraklık sinyalleri gözlemleniyor.
TL her ne kadar ayın 2. yarısında ciddi oranda değer kazansa da birikimli kur etkilerinin ve gıda grubunun enflasyonu yukarı taşıdığını değerlendiriyoruz. Enflasyonun yılı %14,0 civarında kapatmasını (daha önce beklentimiz %12,5 idi), 2021’in ilk yarısında %14-16 civarında (daha önce beklentimiz %12-14 idi) dalgalanmasını ve 2021’i %11 civarında kapatmasını (beklentimizde değişiklik yok) bekliyoruz. Beklentimize dair riskler konusunda ise, TL’nin değer kazanması durumunda aşağı yönlü, gıda ve emtia fiyatlarındaki artış durumunda ise yukarı yönlü riskler söz konusu olacaktır.
Enflasyon patikası beklentimizi yukarı çektiğimiz için, 24 Aralık’ta gerçekleştirilecek PPK toplantısında TCMB’nin para politikası faizini 100 baz puan yukarı çekerek %16,0’a yükseltmesini bekleriz. Öte yandan, 2021’in ilk yarısında reel politika faizinin 2-3 puan civarında kalmasına yardımcı olacaktır. TCMB’nin enflasyondaki düşüş ile beraber yılın ikinci yarısında 300 baz puana yakın kademeli faiz indirimine gitmesini beklemekteyiz. Enflasyon görünümüne dair risklerin azalması ya da artması faiz indirim başlangıcı takvimin öne ya da geriye atılmasına sebep olabilir.
Grafik 1 – Yıllık TÜFE & TCMB Ort. Fonlama Faizi (yıllık bileşik) |