TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 18 Kasım haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 372 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 38,1 milyar dolardan 36,5 milyar dolara geriledi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %62,57’den %62,35 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %62,26 seviyesinde bulunuyor.
Dolar kurunun tarihi zirve seviyelerini ileri taşması yurtiçi piyasalardaki satış baskısına neden olurken, BIST 100 Endeksi 75 bin seviyesinin altına geriledi. Kısa vadede TL’de belirgin bir rahatlama olmadığı sürece endekste olası yükselişlerin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Teknik olarak endekste 74.300 seviyesi önemli. Bu seviyenin altında satış baskısı artabilir. 76 bin ise direnç olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 372 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 31,6 milyar dolardan 29,7 milyar dolara geriledi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %21,5 (önceki: %22,0), repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %19,2 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %19,7).
ABD’de 2017 enflasyon ve büyüme beklentileri artması, tahvil faizlerinde yükselişe neden oldu. Buna paralel ABD 10 yıllık tahvil faizi %2,41’in üzeri ile bir yılın en yüksek seviyelerine yönelim gösterirken, gelişmekte olan ülke tahvilleri değer kaybına uğradı. ABD’de 2017 enflasyon ve büyüme beklentilerinin artması, Fed’in Aralık ayına dair faiz artırım olasılık tahminlerinin yüksek seviyelerde bulunması nedeniyle gelişmekte olan ülke tahvillerinde aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Diğer yandan dolar kurunun tarihi zirve seviyelerini ileri taşıması, içeride tahvil-bono faizlerinde yukarı yönlü baskı yaratmaya devam edebilir.
