TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 11 Kasım haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 306 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 39,2 milyar dolardan 38,1 milyar dolara geriledi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %63,03’ten %62,57 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %62,21 seviyesinde bulunuyor.
Dolar kurunun tarihi zirve seviyelerini ileri taşması yurtiçi piyasalardaki satış baskısına neden olurken, BIST 100 Endeksi 75 bin seviyesinin altına geriledi. Ancak endeks dolar kurundaki yukarı yönlü baskının hafiflemesi ile yeniden bu seviyenin üzerine yükseldi. Diğer yandan BIST’te yabancı takas oranı aşağı yönlü hareketle ile son 9 ayın en düşük seviyelerine oldukça yakın. Bu durum bize yabancıların BIST’te pozisyonunu azalttığını gösteriyor. Kısa vadede TL’de belirgin bir rahatlama olmadığı sürece endekste olası yükselişlerin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Teknik olarak 74.300 destek, 76 bin ise direnç olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 678 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 33,4 milyar dolardan 31,6 milyar dolara geriledi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %22,0 (önceki: %22,6), repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %19,7 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %20,3).
ABD’de 2017 enflasyon ve büyüme beklentileri artması, tahvil faizlerinde yükselişe neden oldu. Buna paralel ABD 10 yıllık tahvil faizi %2,2’nin üzeri ile yılın en yüksek seviyelerine yönelim gösterirken, gelişmekte olan ülke tahvilleri değer kaybına uğradı. Bugün ABD faizlerinde yukarı yönlü hareketin hız kesmesi ve doların hafif güç kaybına uğraması ile gelişmekte olan ülke tahvil faizleri gevşeme eğilimi gösteriyor. Ancak ABD’de 2017 enflasyon ve büyüme beklentilerinin artması, Fed’in Aralık ayına dair faiz artırım olasılık tahminlerinin yüksek seviyelerde bulunması nedeniyle gelişmekte olan ülke tahvillerinde aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalacağını düşünüyoruz.