TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 21 Temmuz haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 251 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 50,5 milyar dolardan 52,1 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %65,61 civarında belirgin bir değişim göstermedi. Bu oran son durumda ise %65,37 seviyesinde bulunuyor.
BIST 100 Endeksi risk alma iştahına paralel, yaklaşık iki haftadır yukarı yönlü trend içinde hareket ediyor. Endeksteki yaklaşık %8’lik yükseliş gelişmekte olan ülke borsalarına benzer hareketten kaynaklandı. Ancak BIST 100 gelişmekte olan ülke borsalarının üzerinde performans gösterdi. Endeks dolar kurundaki geri çekilmenin de desteği ile 108 binin üzerine yönelirken, tarihi zirve seviyelerini ileri taşıdı. Teknik olarak 108.500 direncinin aşılması yükselişin devamı açısından öne çıkıyor. Bu seviyenin altında 107.750 ve 107.500 destek seviyeleri olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 1,9 milyar dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 31,2 milyar dolardan 33,4 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %23,4 (önceki: %22,1) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %21,5 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %20,2)
TCMB’nin politika faiz oranını (%8), faiz koridorunun alt bandını (gecelik borçlanma faiz oranı) %7,25’te, faiz koridorunun üst bandını (gecelik borç verme faiz oranı) %9,25’te, geç likidite penceresini %12,25’te sabit bıraktı. STCMB, son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğunu, bu çerçevede sıkı para politikası duruşunun korunmasına karar verdiğini belirtti. Döviz kurlarındaki geri çekilme kısa vadede içeride tahvil-bono faizlerinde düşüşe neden olabilir. Ancak TCMB’nin sıkı duruş sergilemesi nedeniyle TL cinsi faizlerde aşağı yönlü marjı sınırlı buluyoruz.