"Geçen hafta yabancıların nette hisse ve DİBS stoğu arttı"

30.6.2017 15:13

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 23 Haziran haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 26 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 47,8 milyar dolardan 48,3 milyar dolar seviyesine yükseldi.


Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %64,88’den %65,20 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %65,15 seviyesinde bulunuyor.


Yurtiçi hisse senedi piyasalarımız, tatil sonrası olumlu bir dönüş gerçekleştirdi. Buna paralel endeks banka hisseleri öncülüğünde 100 bin direncini yukarı yönde kırarak 101 bin direncine yöneldi. Böylece endeks tarihi zirve seviyesini ileri taşımış oldu. Teknik olarak endeksin 100 bin desteğinin üzerinde hareket etmesi 101.000 ve 101.500 dirençlerine yönelim açısından önemli. Olası kâr realizasyonlarında 100 binin altında 99.300 destek ve stop loss seviyesi olarak takip edilebilir.




Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 177 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 31,2 milyar dolardan 31,4 milyar dolar seviyesine yükseldi.


Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %22,18 (önceki: %22,06) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %20,3 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %20,1)

                                                                                                                       

Pazartesi günü (10:00) içeride açıklanacak olan TÜFE’nin Haziran ayında gıda fiyatlarındaki düzeltme ve baz etkisi kaynaklı olmak üzere yıllık bazda sert düşüş göstermesini bekliyoruz. Buna ek olarak enerji fiyatlarındaki geri çekilme  ve TL’de yaşanan değer kazancının da yardım edeceğini, tüm bu faktörlerin yıllık enflasyonu %10,50’nin altına geri çekeceğini düşünüyoruz. Buna paralel enflasyon verisi ile beraber içeride tahvil-bono faizlerinde aşağı yönlü hareketler görebiliriz. Ancak TCMB son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarında beklenen kısmi düzeltmenin sınırlayıcı etkisine rağmen, enflasyonun bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturduğunu düşünüyor. Buna paralel TCMB ortalama fonlama maliyetini görece yüksek seviyelerde tutarak para politikasını sıkı tutmaya devam edecektir.


Back to Top