"Geçen hafta yabancıların nette hisse ve DİBS stoğu arttı"

9.2.2017 14:56

TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 3 Şubat haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 349 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 35,8 milyar dolardan 38,8 milyar dolara yükseldi.


Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %64,19’dan %64,67 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %64,72 seviyesinde bulunuyor.


Doların son dönemdeki küresel güç kaybı ve buna paralel artan risk alma iştahı ile beraber Aralık ayının sonundan itibaren GOÜ piyasalarına sermaye girişi gerçekleşiyor. Yurtiçi piyasalara bakıldığında küresel olumlu havanın etkisiyle benzer hareketler görüyoruz. Buna paralel BIST 100 Endeksi 5 Ocak’tan bu yana yukarı yönlü trendde hareket ederken, son iki yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Fitch’in kredi not indirimine yönelik endişeler ve TL’deki zayıflama eğilimi zaman zaman yurtiçi piyasalarda baskıya neden olsa da, not indirimi sonrasında belirsizliğin geride kalması, TCMB’nin fonlama maliyetini %10,30’un üzerine yükseltmesi ve TL’nin toparlanması BIST 100 Endeksi’nin ($) GOÜ borsalarından pozitif ayrışmasında etkili oldu. Teknik olarak BIST 100 Endeksi’nde 88.600’ün kalıcı olarak aşılması yükselişin ileri taşınması adına önemli. Bu seviyenin üzerinde 90 bin direnç seviyesi olarak takip edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise 87.500 destek seviyesi olarak öne çıkıyor.






Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 170 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 24 milyar dolardan 25 milyar dolara yükseldi.


Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %19,5 (önceki: %19,6) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %17,9 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %18)


TCMB geç likidite penceresi yoluyla TL’yi sıkılaştırmaya devam ederken, buna paralel ortalama fonlama maliyeti %10,36 ile Mayıs 2012’den bu yana en yüksek seviyelerindeki seyrine devam ediyor. TCMB’nin bu yöndeki politikası ile verim eğrisinin kısa tarafındaki tahviller uzun vadelilerin gerisindeki kalmaya devam edebilir. Kısa vadede gösterge tahvilin bileşik faizinin%11,5 seviyesini aşmayacağını düşünüyoruz. 10 yıllık tahvil faizinin ise kurdaki aşağı yönlü hareketlerin etkisiyle %11’in altında bir seyir izleyeceğini tahmin ediyoruz. Ancak enflasyonun yüksek seyri nedeniyle olası aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalmasını bekleriz.


Back to Top