TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 10 Şubat haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 121 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 38,8 milyar dolardan 39,5 milyar dolara yükseldi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %64,67’den %64,74 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %64,77 seviyesinde bulunuyor.
ABD borsaları ve MSCI Dünya Endeksi zirve seviyelerini ileri taşırken, MSCI GOÜ Endeksi son 1,5 yılın en yüksek seviyelerinde işlem görüyor. Ancak BIST 100 Endeksi son dönemde yurtdışı borsalarının altında performans gösterdi. Önümüzdeki günlerde endeks görece zayıf performansını kapatma çabası gösterebilir. Teknik olarak BIST 100 Endeksi’nde kısa vadede 88.900 direncinin aşılması bu formasyonun yukarı yönde tamamlanması açısından önemli. Bu seviyenin yukarı yönde kırılması halinde ise 90.000 ve 91.500 sonraki dirençler olarak öne çıkıyor. Diğer yandan 87.500 bu formasyon için destek ve stop loss seviyesi olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 262 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 25 milyar dolar seviyesinde belirgin bir değişim göstermedi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %19,4 (önceki: %19,5) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %17,9 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %17,85)
TCMB geç likidite penceresi yoluyla TL’yi sıkılaştırmaya devam ederken, verim eğrisinin kısa tarafındaki tahviller uzun vadelilerin gerisinde kalmayı sürdürüyor. TCMB’nin bu yöndeki politikası nedeniyle kısa vadede verim eğrisi negatif eğimli seyrini sürdürecektir. Kısa vadede gösterge tahvilin bileşik faizinin %11-%11,5 bandında, 10 yıllık tahvil faizinin ise %11 seviyesinin altında bir seyir izleyeceğini tahmin ediyoruz.
