TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 10 Mart haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 94 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 40,4 milyar dolardan 39,7 milyar dolara geriledi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %64,07’ten %64,28 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %64,11 seviyesinde bulunuyor.
Fed’in faiz artırımının önceden fiyatlanması ve bu yıl için faiz artırım beklentilerinde bir değişikliğe gitmemesi ile küresel risk alma iştahı artmış durumda. Buna paralel önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülke varlıklarına olan sermaye girişleri devam edebilir. TL’deki değer kazancının etkisiyle BIST 100 Endeksi’nde yukarı yönlü hareketlerin devamını görebiliriz. Teknik olarak endekste 90 bin destek, 91.800 direnç seviyesi olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 354 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 25,3 milyar dolardan 25 milyar dolar seviyesine geriledi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %19,3 (önceki: %19,6) repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %17,6 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %18)
Politika faiz oranını (%8), faiz koridorunun alt bandını (gecelik borçlanma faiz oranı) %7,25’te faiz koridorunun üst bandını (gecelik borç verme faiz oranı) %9,25’te sabit bıraktı. Geç likidite penceresi oranını %11,00’den %11,75 seviyesine yükseltti. TL’deki değer kazanımı ve ABD faizlerindeki geri çekilme GOÜ tahvillerinin seyri açısından olumlu. Ancak geç likidite penceresi oranında yapılan faiz artırım ile verim eğrisinin kısa tarafındaki tahvillerin performansı uzun vadelilerin gerisinde kalabilir.