TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stoğu 2 Eylül haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 38 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 41,6 milyar dolardan 41,4 milyar dolara geriledi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %62,35’ten %62,19 seviyesine geriledi. Bu oran son durumda ise %62,53 seviyesinde bulunuyor.
ABD’de son dönemde beklentilerin altında açıklanan veriler Fed’in 21 Eylül toplantısına dair faiz artırım tahminlerinin ötelenmesine neden oluyor. Buna paralel dolar güç kaybına uğrarken, küresel çapta risk alma iştahı artış gösterdi. BIST 100 Endeksi buna paralel dolar kurunun geri çekilmesinin ve TCMB’nin zorunlu karşılık oranlarında indirime gitmesinin desteği ile bankacılık hisseleri öncülüğünde yükseliş gösterdi. Buna paralel endeks 78 binin üzerine yönelim sergiledi. Endeksin 78.300 direncini yukarı yönde aşmasın yükselişin devamı açısından önemli. 77.500 ise destek olarak takip edilebilir.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 135 milyon dolar azalış gösterdi. Toplam brüt stok ise 36,8 milyar dolardan 36,4 milyar dolara geriledi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %23,4 (önceki: %23,7), repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %21,2 seviyesinde gerçekleşti (Önceki: %21,4).
Fed’e yönelik faiz artırım beklentilerinin azalması, ABD ve gelişmekte olan ülke tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareketlere neden oluyor. Diğer yandan ortalama fonlama maliyetinin %8’in altında oluşması, TCMB’nin zorunlu karşılık indirimi ve 22 Eylül toplantısında TCMB’den faiz indirim beklentileri tahvil-bono piyasasının seyri açısından olumlu. Kısa vadede gösterge tahvilin bileşik faizinde %8,8, 10 yıllıkta ise %9,50 direnç seviyeleri olarak takip edilebilir.