Türkiye hisse senedi piyasası bu yıl sistemik ve özel risklerle birlikte volatil bir performans sergiledi. BIST 100 Endeksi, 2016 yılı başından bu yana MSCI Gelişen Piyasalar Endeksinin %16 altında performans gösterdi ve şu anki iskontosu geçmiş yıllar ortalaması olan %14’ün üstünde olup %32 civarındadır. Türk hisseleri bir bütün olarak çok ucuz gözükse de biz bu konuyla alakalı olarak hem BIST’i hem de MSCI Gelişen Piyasalar Endekslerini finansal ve finansal olmayan olarak ayırıp daha derinlemesine bir inceleme yaptık. “The Misery of Financials Against the Rise of The Others” raporumuzda bahsettiğimiz gibi Türkiye’deki finansal sektör hisselerinin F/K’ları hem gelişen ülkelere hem de yurtiçi sanayi hisselere göre tarihi düşük seviyelerde. Finansal sektör hisselerinin bütün endekste %46 payı olduğu düşünüldüğünde bu BIST endeksini de görece daha ucuz kılıyor. Öte yandan finansal olmayan şirketler gelişen piyasaların sanayi şirketlerine paralel bir performans gösterdi ve kendi tarihi yüksek seviyelerinde seyrediyor. İlk bakışta finans dışı sektör hisseleri finans sektörü hisselerine göre daha ucuz gözükse de, sanayi şirketlerinin operasyonel esneklik ve öngörülebilirlikleri öne çıkıyor. Finans sektörü hisseleri ise faiz artışlarından, FX volatilitesinden, iç ve bölgesel politika ve büyüme kaygılarından daha çok etkilendiği için biz sanayi hisselerinin daha iyi performans göstermeye devam edeceğini düşünüyoruz.
Yüksek volatilite portföy seçimlerinde defansifliği öne çıkarıyor
Türkiye’de politik ve ekonomik görünüme ilişkin kesin bir şeyler söylemek zor. Bunun üzerine, yavaş büyümeye ve zayıf Lira’ya ilişkin beklentileri de koyunca, şirketlerin karlılıklarına ilişkin endişeler artıyor. Biz takip ettiğimiz finans dışı şirketler için 2017 yılında havacılık sektörünü dışarıda bıraktığımızda %17 FAVÖK ve %25 net kar büyümesi öngörüyoruz. Ancak takip ettiğimiz şirketlerin net kar rakamlarının kurdaki volatiliteye çok fazla kırılgan olduğunu hatırlatalım (2017 yılında şu anda %6,5 Lira’da değer kaybı öngörüyoruz). Yabancı para cinsi gelir elde eden şirketlerin de büyüme konusunda ön plana çıkacağını tahmin ediyoruz. Ekonomik büyüme ve kura ilişkin belirsizlikleri göz önünde bulundurarak, En Beğendiğimiz Şirketler Portföyü’nde defansifliğin ağırlığını artıyoruz. Buna paralel, portföyde defansifliğe %50, değere %20, büyümeye %20 ve temettü verimliliğine ise %10 ağırlık veriyoruz.
Portföyümüze Kordsa Global ve Klimasan’ı ekliyoruz, Yataş’ı çıkartıyoruz
Yataş’ı, portföye eklediğimizden beri endeksin %22 üzerinde getiri performansı sonrası, sünger fiyatlarındaki yükseliş ile olası dördüncü çeyrek zayıf finansallarını göz önünde bulundurarak, En Beğendiğimiz Şirketler Portföyü’nden çıkartıyoruz. Diğer taraftan, gelirlerinde 2018’e kadar yıllık ortalama 21% büyüme beklediğimiz, güçlü bilanço ve ucuz değerlemeye ait Klimasan ile 2017 yılında operasyonlarının güçlü seyretmesini beklediğimiz ve zayıf üçüncü çeyrek sonuçları sonrası endeksin %10, benzer şirketlerin %22 altında performans gösteren KordsaGlobal’ı En Beğendiğimiz Hisseler Listesine ekliyoruz. En Beğendiğimiz Hisseler Listesinde bulunan diğer şirketler ise Aselsan, Çimsa, Tofaş ve TrakyaCam.