Kur ve faizin yükseldiği, BIST’in ise değer kaybettiği zor bir yılın ardından, 2019 yılına yeni umutlarla giriyoruz. Ekonomide bizi bekleyen tüm zorluklara rağmen, yatırımcılar yeni bir sayfa açarak yatırımlarını en iyi şekilde yönlendirmek ve birikimlerini artırabilmek için çaba gösterecek. QNB Finansinvest ailesinin tüm üyeleri olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, yatırımcılarımıza en güvenilir ve doğru şekilde yol gösterebilmek için daima yanınızda olacağız.
2019 yılına %20’nin üzerinde bir enflasyon oranı ve yavaşlama eğiliminde olan bir büyümeyle giriyoruz. Eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda, büyümenin 2019 yılında %2,3’e gerilemesi öngörülüyor. Daha düşük büyüme, azalan iç taleple birlikte, şirket karlılıklarının baskı altında kalabileceğine işaret ediyor. Enflasyonun %16 civarına gerilemesi hedeflenirken, özellikle yılın ilk yarısında kredi faizlerinin yüksek kalmaya devam etmesi, borcu yüksek olan şirketlerin mali tablolarına olumsuz yansıyabilir. Bu noktada Merkez Bankası’nın izleyeceği faiz politikası da oldukça kritik olacak. TL’nin ABD doları karşısında 2018 yılında %40 civarında değer kaybettiği gözönüne alındığında, TL üzerinde ek baskı yaratmadan, ancak zamanı geldiğinde de büyümeyi ve kredileri destekleyecek bir faiz indirimi yapılması, ekonomideki toparlanmayı destekleyecektir.
Tahvil faizlerinde daha belirgin ve kalıcı bir düşüşün, enflasyonun hedefe doğru gerileyeceğine yönelik piyasada beklentilerin güçlenmesi ve satın alınması ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz. BIST tarafında ise istatistiki veriler yatırımcılardan yana görünüyor. BIST-100 endeksi, borsanın kuruluşundan bu yana TL bazında üst üste iki yıl negatif getiri hiç sağlamadı. Endeksin 2018 yılını %20 civarında bir kayıpla tamamladığını ve BIST’teki banka hisseleri başta olmak üzere, birçok sanayi hissesinin oldukça cazip çarpanlarla işlem gördüğünü göz önüne aldığımızda, ekonomide yılın ikinci yarısında görülebilecek toparlanmanın BIST’te cazip yatırım fırsatları yaratacağını tahmin ediyoruz.
Global tarafta ise, 2019 yılında, bize benzer şekilde küresel büyümenin 2018 yılına göre yavaşlaması bekleniyor. Ticaret savaşı kaygılarının da devam ettiği böyle bir ortamda Fed’in de buna paralel daha sınırlı faiz artışları gerçekleştirecek olması, kısa vadede gelişmekte olan ülke piyasalarını olumlu etkileyebilir. Ancak, Fed’in global büyümedeki yavaşlama nedeniyle bunu yapacak olması, orta-uzun vadede piyasalar için negatif olarak değerlendirilebilir.
2019 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimler ile Suriye sınırımızın diğer tarafında devam eden sorunlar nedeniyle artan jeopolitik risklerin fiyatlamalardaki etkisinin ise sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.
QNB Finansinvest ailesi olarak, tüm yatırımcılarımıza sağlıklı, huzurlu ve bol kazançlı bir yıl diliyoruz.
*Burada yer alan yatırım bilgi,yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
