TCMB'nin verilerine göre, yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki hisse senedi stokları 30 Eylül haftasında önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 128 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 43,5 milyar dolardan 41,1 milyar dolara geriledi.
Aynı dönemde hisse senedinde yabancı payı portföy büyüklüğü açısından %62,61’den %62,64 seviyesine yükseldi. Bu oran son durumda ise %62,43 seviyesinde bulunuyor.
ABD’nin Deutsche Bank’a kestiği 14 milyar dolarlık cezanın 5,4 milyar dolara düşürüldüğünün ileri sürülmesi küresel piyasalarda toparlanmaya neden oldu. BIST 100 Endeksi dolar kurundaki yukarı yönlü harekete rağmen alıcılı bir görünüm sergilerken, 77.500 direncinin üzerine yükseldi. Endeksin bu seviye üzerinde kalıcı olması olumlu görünümün devamı açısından önemli. Endeksin 77.500’ün üzerinde kalması halinde 78.300 direncini hedeflemeye devam edeceğini düşünüyoruz.
Yurtdışında yerleşik kişilerin mülkiyetindeki devlet iç borçlanma senedi (DİBS) stoğu ise piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak net 491 milyon dolar artış gösterdi. Toplam brüt stok ise 36,5 milyar dolardan 36,4 milyar dolara geriledi.
Yabancıların DİBS portföyünün toplam pazar içindeki payı geçen hafta %23,5, repo hariç olarak DİBS stoğu içerisindeki yabancı payı ise %21,2 seviyelerinde belirgin bir değişim göstermedi.
ABD’de beklentilerin üzerinde açıklanan veriler Fed’e yönelik Kasım ve Aralık aylarına dair faiz artırım beklentilerinin artmasına neden oluyor. Buna bağlı olarak ABD 10 yıllık tahvil faizi %1,7 seviyesinin üzerine yönelmiş durumda. Bu durum gelişmekte olan ülke tahvillerinin performansına olumsuz yansıyabilir. Kısa vadede gösterge tahvilin bileşik faizinin %8,50’nin, 10 yıllığın ise %9,50’nin üzerine kalmasını bekliyoruz.
